okul ansiklopedisi - page 139

C‹NAS
139
talden yap›l›r. Dört, alt› köfleli ya da yuvarlak bir bafl ve silindi-
rimsi uzun diflli gövde bölümleri vard›r. Genellikle s›k›flacak
parçayla somun aras›na bir rondela konur. Biçimine göre; göm-
me bafll›, mahmuzlu, kulakl› c›vata gibi adlar al›r. Uluslararas›
standart ölçülere göre yap›l›r.
CIA,
ABD haber alma örgütünün k›sa ad›. “Central ‹ntelligence
Agency” (Merkezî ‹stihbarat Örgütü) sözcüklerinin bafl harfleri
bir araya getirilerek oluflturulmufltur. 1946 y›l›nda baflkan Harry
Truman taraf›ndan kurulan örgütün amac›; tüm devlet yetkilileri-
ne ulusal güvenlikle ilgili tavsiyelerde bulunmak, haber alma ifl-
lerini bizzat yapmak ve de¤erlendirmek, istihbaratla ilgili yan ko-
nularda da çal›flmalarda bulunmak ve ABD’nin uluslararas› poli-
tikada etkinli¤ini sürdürmesine yard›mc› olmakt›r. Günümüzde,
CIA’n›n haber alma d›fl›ndaki çal›flmalar› da kesinlik kazanm›flt›r.
Çeflitli ülkelerde yap›lan hükümet darbeleri, yönetim de¤ifliklik-
lerinin düzenlenmesi ve uluslararas› alanda çok tarafl› baz› ifller-
de bu örgütün müdahalelerinin söz konusu oldu¤u, yayg›n bir
iddiad›r. Bir genel müdürlü¤e ba¤l› olan C‹A’n›n bafll›ca bölüm-
leri ‹stihbarat Bölümü, Plan Bölümü, Yard›m Bölümü ve Araflt›r-
ma Bölümü’dür. C‹A, her y›l ABD bütçesinden önemli ölçüde
yard›m al›r. Ekonomik ba¤›ms›zl›¤› nedeniyle birçok faaliyetini
Beyaz Saray’a duyurmadan sürdürebilmektedir.
C‹HANNÜMA,
Kâtip Çelebi’nin (1609-1658) co¤rafya kitab›.
Birçok Bat›l› bilginin yap›t›ndan da yararlan›larak yaz›lan Cihan-
nüma, ilk yaz›ld›¤›nda (1648) iki bölümden olufluyordu. Birinci
bölümde deniz, akarsu ve adalar; ikinci bölümdeyse karalar, al-
fabetik s›rayla kentler, 13. yüzy›ldan sonra bulunan ülkeler yer
al›yordu. 1654’te yeni bir düzenlemeyle ikinci kez yaz›lmaya
bafllanan yap›tta, genifl bir fizikî co¤rafya girifli ve co¤rafî keflif
yolculuklar› yer ald›. Uzakdo¤u’dan bafllayan yap›t›n Osmanl›
topraklar›na iliflkin verilerini kendisi toplad›. Ölümüyle yar›m
kalan bu ikinci kitap, ‹brahim Müteferrika taraf›ndan yeni bilgi
ve haritalar eklenerek 1732’de bas›ld›.
C‹HAT,
Müslümanl›k’ta din u¤runda yap›lan savafl. ‹slâm ge-
lene¤inde cihad›n üç önemli evresi vard›r. Hz. Muhammet’in
peygamberli¤inin Mekke döneminde cihat, haram k›l›nm›flt›.
Çünkü bu dönemde Müslümanlar hem say›ca azd›lar hem de
askerî ve siyasî yönden örgütlenmemifllerdi. Bu s›rada cihat, kâ-
firlerin zulümlerine tahammül ve sab›r göstermek, yani pasif di-
renifl temeline dayan›yordu. Tahammülü aflan durumlarda,
Müslümanlar›n, yaflama koflullar› daha uygun bir bölgeye göç
etmelerine izin verilmiflti. Muhammet’in Medine’ye göç etme-
sinden sonra cihat, savunma savafl› anlam›n› ald›. Böylece sal-
d›rgan din düflmanlar›na karfl› yeni kurulmaya bafllayan ‹slâm
Devleti’nin korunabilmesi için savafllara giriflildi. Son olarak da,
Müslümanlar›n ço¤almalar› ve güçlenmeleriyle savafl›n yasak
oldu¤u haram aylar d›fl›ndaki zamanlarda, sald›rgan cihat mu-
bah k›l›nd› ve tüm Müslüman kad›n ve erkeklere Allah’›n düfl-
manlar›na karfl› cihat emredildi. Bununla birlikte hiçbir zaman
savafl, baflkalar›n› zorla, ölüm tehdidiyle Müslüman yapma an-
lam›na gelmedi. ‹slâm inan›fl›na göre, hiçbir kiflisel ç›kar dü-
flünmeden, yaln›z Allah u¤runa, Allah’›n varl›¤› ve birli¤i ilkesi-
ni yüceltmek için yap›lan cihat, ibadetlerin en erdemlisidir. Ci-
hatta ölen “flehit”, sa¤ olarak dönenler “gazi” unvan›n› tafl›maya
hak kazan›r. Osmanl› Devleti’nin kuruluflundan y›k›l›fl›na kadar
yap›lan savafllarda, birkaç› d›fl›nda cihat hükümleri uyguland›.
C‹LO DA⁄I,
Türkiye’nin güneydo¤usunda Hakkâri ili s›n›r-
lar› içinde, Buzulda¤› da denilen da¤ kütlesi. Üzerinde bulunan
Reflko Doru¤u Türkiye’nin üçüncü yüksek tepesidir (4.168 m.).
Bat›da Amanos Da¤lar›’ndan bafllayan; Malatya, Ergani ve Bitlis
da¤lar› boyunca uzan›p Hakkâri da¤lar›na yönelen Güneydo¤u
Toros s›rada¤lar›n›n d›fl yay›n›n bir bölümünü ve do¤udaki ucu-
nu oluflturur. Da¤›n yüksek oluflu ve iklim koflullar› küçük çap-
ta buzlaflmaya yol açm›flt›r.
C‹LVEGÖZÜ KAPISI,
Antakya’n›n 50 km do¤usunda, An-
takya-Halep karayolu üzerinde Suriye’ye aç›lan gümrük kap›s›.
C‹MCOZ, Adalet
(1910 Çanakkale-1970 ‹stanbul), yazar,
çevirmen. 1921’de ilkö¤renimini tamamlad›ktan sonra Alman-
ya’ya gidip e¤itimini orada sürdürdü. Dönünce a¤abeyi Ferdi
Tayfur ile dublaj rejisörü olarak çal›flt›. Maya Sanat Galerisi’ni
kurdu (1951). Ça¤dafl Alman edebiyat›n›n öncü yazarlar›n› bü-
yük bir ustal›kla dilimize kazand›ran Cimcoz; Yeditepe, Varl›k,
Yeni Ufuklar dergilerinde (1950-1970), fliir, öykü örnekleri, ta-
n›tma yaz›lar› yay›mlad›. Çevirileri: “Ölüm Gemisi” (B. Traven,
roman, 1957), “Sezuan›n ‹yi ‹nsan›” (B. Brecht, oyun ve üç öy-
kü, 1961), “Milena’ya Mektuplar” (F. Kafka, 1961), “Dinamit”
(B. Traven, öyküler, 1963), “Leonce ile Lena” (G. Büchner,
oyun, 1963), “Galile” (B. Brecht, oyun, 1963), “E¤lentili Bir
Gömme Töreni” (Tibor Dery, öyküler, 1967).
C‹N,
Kuran’da anlat›ld›¤›na göre, gözle görülemeyen varl›klar.
Ateflten yarat›lm›fllard›r. fieytan da ateflten yarat›ld›¤›na göre,
cin soyundand›r. ‹slâm inan›fl›na göre cinler, isterlerse de¤iflik
varl›klar biçiminde insanlara ve hayvanlara görünebilirler, in-
sanlar›n yapamayacaklar› iflleri yapabilirler. ‹yileri, kötüleri var-
d›r. Yaflant›lar›ndaki eylemlere göre cennete ya da cehenneme
gideceklerdir. Muhammet, cinlerin de peygamberiydi. Süley-
man Peygamber, bütün do¤a ile birlikte, cinlere de egemendi.
Halk, büyücülerin cinlerle iliflki kurduklar›na inan›r. Masallarda
ola¤anüstü ifller yapt›klar› görülür.
C‹NAS,
anlamlar› ayr›, ama söyleniflleri, yaz›l›fllar› ya da hem
söyleniflleri hem de yaz›l›fllar› benzer olan sözcüklerin bir arada
kullan›lmas› sanat›. Böylesi sözcükleri bir araya toplamaya da
tecnis denilir. Divan edebiyat›nda önemli bir söz sanat› say›lan
cinas, alabildi¤ine ifllenerek çeflitleri ço¤alt›lm›fl, terimlerle bö-
lümlemeler yap›lm›flt›r. Cinas yapabilmek için vücuh-› erbaa’da
ittifak, yani cinasl› sözcüklerin harflerinin dört noktada birleflme-
si gerekir: 1. Tür, çeflit; 2. Say›; 3. S›ra; 4. Hey’et. Bunlardan bi-
rinde olan de¤ifliklik cinas›n da ad›n› de¤ifltirmifltir. Böylece
Arapça ve Farsça sözcüklerin genifl biçimde kullan›lmas›, eski
alfabenin olanaklar›n›n de¤erlendirilmesi sonucu cinas say›s› ar-
tarak bir çeflit söz cambazl›¤›na gidilmifltir. Temelde cinas, tam
ve eksik olmak üzere ikiye ayr›lm›fl, bunlar da aralar›nda bölüm-
lenmifltir. Belirtilen dört noktada birbirine uyan sözcüklerle ya-
p›lm›fl tam cinas; basit, mürekkep, mümasil, müteflabih gibi çe-
flitlere ayr›l›r. Dört noktadan birinin de¤iflik olmas›yla yap›lm›fl
1...,129,130,131,132,133,134,135,136,137,138 140,141,142,143,144,145,146,147,148,149,...672
Powered by FlippingBook