ÇEV‹R‹,
bir dilden baflka bir dile yap›lan aktarma iflinin ad›.
Her çeviri iflleminde kendisinden aktarma yap›lan ve kendisine
aktarma yap›lan iki dil söz konusudur. Çeviri, sözcü¤ü sözcü-
¤üne, tek sözcük atlamadan yap›labilece¤i gibi, bir cümlenin
genel anlam›n› yaklafl›k olarak aktaracak biçimde de yap›labilir.
‹ki durumda da gerçek çeviriden söz edilemez. Her dilin kendi-
ne özgü bir düzeni oldu¤una, hiçbir dil bir baflkas›yla çak›flma-
yaca¤›na göre sözcük sözcük çeviri yapmak, aktarma yap›lan di-
le ters düflebilece¤i gibi, aktarma yap›lan dildeki anlam›n veri-
lememesine de yol açar. ‹kinci durumdaysa anlam›n tam de¤il,
eksik bir çevirisi yap›l›yor demektir. Buna göre gerçek çeviri,
aktar›lan cümlenin anlam›n› elden geldi¤ince eksiksiz biçimde
vermekle olas›d›r. Ça¤dafl çeviribilimde bu, dilin (langue) de¤il,
sözün (parole), baflka deyiflle dil kullan›m›n›n aktar›m› olarak
tan›mlanmaktad›r. Bilimsel yap›tlar›n çevirisinde ise metne ba¤-
l›l›k, teknik düzeydeki çevirilerde de metnin her sözcü¤ünü kar-
fl›layacak söz kal›plar› ve terimler kullanmak gerekir.
ÇEVRE AÇI,
köflesi çember üzerinde ve kenarlar› kirifl olan
aç›. Çevre aç›, gördü¤ü yay›n yar›s›yla ölçülür ve ayn› yay› gö-
ren merkez aç›n›n yar›s›d›r.
ÇEVRE K‹RLENMES‹,
do¤al çevre, yani hava, su, yüzey
kirlenmesini anlatan terim. Çevre kirlenmesinin nedeni sanayi-
leflme de¤il; insan sa¤l›¤›n› umursamaz biçimde sanayileflme,
yerleflme ve teknoloji kullan›m›d›r. Fabrika, kalorifer ve soba
bacalar›ndan, motorlu araçlardan ç›kan zehirli gazlar hava kir-
lenmesinin bilinen etkenleridir. Al›fl›lagelmifl etkenlerin d›fl›nda,
nükleer silâh yap›m›, kullan›m› ve denemelerinden do¤an rad-
yoaktif kirlenme, çok daha büyük tehlikeleri içermektedir. Örne-
¤in, ABD taraf›ndan Hiroflima ve Nagazaki’ye at›lan (1945) atom
bombas›n›n yol açt›¤› radyoaktif kirlenme, bu kentlerde ve çev-
relerinde kanser ve sakat do¤um oranlar› vb.’nin yüksekli¤iyle
etkisini sürdürmektedir. Fabrikalardan, kent kanalizasyonlar›n-
dan deniz, göl ve akarsulara b›rak›lan kimyasal at›klar, zehirli ta-
r›m ilâçlar›, denetimsiz nükleer santrallar›n radyoaktif at›klar› su
ve yüzey kirlili¤ine neden olurlar. Çevre kirlenmesi, canl›lar›n
ve bitkilerin ekolojik dengesini bozarak süre¤en hastal›klara ve
onlar›n yok olmalar›na yol açar. Çevre kirlenmesinin özellikle
insanlarda görülen en yayg›n sonucu; çeflitli solunum yollar›,
göz hastal›klar›yla, kanserin artmas› ve çocuklar›n geliflmesinde
yaratt›¤› önemli engellerdir. Bugün çevre kirlili¤ine ve yol açt›-
¤› olumsuzluklara karfl› dünya çap›nda yayg›n ve kitlesel eylem-
ler yürütülmektedir. Akdeniz ülkelerinin imzalad›¤› Barcelona
Antlaflmas› ve Avrupa Güvenli¤i ve ‹flbirli¤i Konferans› Helsin-
ki Sonuç Belgesi’nde, çevre sorunlar›n›n uluslararas› önemi ve
kirlenmeye karfl› iflbirli¤inin zorunlulu¤u vurgulanm›flt›r.
ÇEVREB‹L‹M,
canl› varl›klarla çevre aras›ndaki etkileflme-
leri inceleyen bilim dal›. Önceleri “çevrebilim” terimi, do¤abi-
limlerinde, özellikle canl›lar›n içinde bulunduklar› ortama
uyumlar› bak›m›ndan kullan›l›yordu. Daha sonra insan co¤raf-
yas› ve sosyoloji gibi sosyal bilimlere de girdi. Yeni bir görüfle
göre, bugün art›k çevrebilim yaln›z bir do¤a bilimi de¤ildir; hu-
kuk, iktisat ve sosyoloji gibi bilim dallar›n› da içine almak zo-
rundad›r. Yani canl› varl›klarla çevre aras›ndaki etkileflmeye in-
sano¤lunu da katm›flt›r. Çevreyi altüst eden kar›fl›kl›klar›n ger-
çek etmeni insano¤ludur ve onun di¤er türler üzerindeki etkisi
günden güne artmaktad›r. Bu yeni görüfle göre, hayvanlar›n ve
bitkilerin incelenmesi sonucunda elde edilen çevrebilim yasala-
r›, insanlara da uygulanarak ve insano¤lunun dünyam›zdaki ey-
lem ve etkinlik süreçleri bir bir saptanarak onun çevre üstünde-
ki gerçek y›k›c›l›¤›n›n derecesi belirtilebilir. Geliflmifl ülkelerde
çevre kirlenmesinin, do¤ay› tahrip etmenin, maden yataklar›n›
tüketmenin do¤uraca¤› tehlikeler, bu bilim dal›na her geçen gün
artan bir ilgi gösterilmesine neden olmaktad›r.
ÇIBAN,
vücudun herhangi bir yerinde oluflan ve ço¤u zaman
deride fliflkinlik, k›zart›, a¤r› ve ateflle kendini gösteren; sivilce,
kan ç›ban›, göydergi ve flirpençe gibi çeflitleri olan irin y›¤›n›.
Olgunlaflmadan önce ç›bana s›cak kompres yap›l›r. Olgunlafl›n-
ca delinerek içindeki cerahat boflalt›l›r. Ç›ban›n en önemli türü
Halep ç›ban›d›r (flark ç›ban›).
ÇI⁄,
da¤›n herhangi bir noktas›ndan koparak yuvarlanan, yu-
varland›kça da büyüyen kar kümesi. Kar kitlesinin çözülmesin-
den oluflan 盤, hafif bir esinti ya da çevredeki kuvvetlice bir se-
sin titreflimleri sonucunda do¤abilir. Meteorolojik koflullar da
felaketle sonuçlanan 盤 olaylar›na yol açabilmektedir.
ÇI⁄A,
Do¤u Avrupa’da ve Bat› Asya’da s›k rastlanan, yumur-
tas›ndan havyar yap›lan bir mersinbal›¤› türü
(Acipenser
ruthenus).
ÇIKARMA GEM‹S‹,
savafllarda ç›karma yap›lacak k›y›ya as-
ker ve cephane tafl›maya yarayan, alt› düz, küçük deniz arac›. Alt-
lar›n›n düz olma nedeni k›y›ya olabildi¤ince yaklaflabilmeleri için-
dir. Ön k›s›mlar›ysa askerlerin ve araçlar›n ç›kabilmesi için aç›la-
rak bir çeflit köprü görevi görür.
ÇIKIK,
herhangi bir eklemde oynak yüzlerin birbirleriyle olan
ba¤lar›n› yitirmesi ve ola¤and›fl› bir durum almas›. Ç›k›k düflme,
çarpma ya da herhangi bir darbeden ötürü eklem kapsülünün
bir yerinden y›rt›lmas› sonucunda olur. Ancak do¤ufltan olan ç›-
k›klarda kapsül y›rt›lmadan, gevfleyip boflalarak ç›k›¤a neden
olur. Ç›k›k oluflan eklemde kemiklerin edilgin hareketleri orta-
dan kalkmakta, adalelerin etkin hareketleri de, oynak çal›flmad›-
¤›ndan yap›lamamaktad›r. Ç›k›k olan eklemde kendili¤inden be-
liren a¤r›lar ve oynak ba¤lar›n›n y›rt›lmas›ndan do¤an kanama
nedeniyle eklem çevresinde kan oturmas› görülür.
ÇIKRIK,
keten ya da kenevir ipli¤ini e¤irmek için kullan›lan,
el ya da ayakla çevrilen ilkel araç. ‹lk olarak Uzak Do¤u’da kul-
lan›ld›¤› ve Avrupa’ya oradan geçti¤i san›l›r. Büyük bir volan
arac›l›¤›yla döndürülen, ucu sivri tahta bir çubuktan oluflan ç›k-
r›k, günümüzde hâlâ çeflitli yörelerde kullan›lmaktad›r.
ÇILDIR GÖLÜ,
Ardahan ili içinde, Ermenistan s›n›r›na ya-
k›n göl. Yüzölçümü 115 km
2
, denizden yüksekli¤i 1.959 m.dir.
Sular› tatl›d›r. Fazla sular› bir ayakla Arpaçay›’na kar›fl›r. Alaba-
l›k yönünden zengindir. Sular›n›n Arpaçay›’na kar›flt›¤› ayak üze-
rinde bir hidroelektrik santral› kurulmufltur.
ÇILDIR GÖLÜ
155