Ç‹N‹ MÜREKKEB‹
159
birlikte Çin’in gerçek tarihi bafllad›. Daha sonra hüküm süren
Çou Hanedan› (‹.Ö. 1027-256), savaflç› özellikleriyle tan›nd›.
1928 y›l›nda, komünist güçlerin de deste¤iyle iktidara gelen Çan
Kayflek önderli¤indeki Guomingdang feodal güçlere karfl› kesin
bir zafer kazand›. Çan Kayflek zaferin hemen ard›ndan kendisini
destekleyen komünist güçlere karfl› bir katliama giriflti. Bu olay›n
sonucunda ÇKP ve Guomingdang aras›ndaki ittifak bozuldu, ko-
münist güçler da¤lara çekildiler. Japon iflgaline (1937) kadar iki
taraf aras›nda çeflitli çat›flmalar oldu. 1934’te, Çan Kayflek’in or-
dular› Mao’nun birliklerini Güney Çin’de k›st›rmay› baflard›, ama
Mao’nun birlikleri, ünlü “Uzun Yürüyüfl” ile kurtulmay› ve mer-
kez illerden geçerek kuzeye ulaflmay› baflard›lar. 1937’deki Ja-
pon iflgali s›ras›nda, iki taraf yeniden bir ittifak yapt›. II. Dünya
Savafl› s›ras›nda da, Çan Kayflek ve komünist güçler birlikte sa-
vaflt›lar. Savafltan sonra denetimi ele geçiren komünistler, milli-
yetçileri Tayvan’a (Formoza) püskürttüler (1949). Bu tarihten
sonra, Mao Zedung, Liu fiaofli ve Çu Enlay’›n liderli¤inde komü-
nist bir hükümet bafla geçti. Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluflu
ilân edildi. Toprak ve fabrika mülkiyeti komünal biçimde yeniden
düzenlendi, ülkenin koflullar›nda büyük ilerlemeler sa¤land›.
“‹leriye Büyük At›l›m” (1958), “Yo¤un Kolektivizasyon” ve “Kül-
tür Devrimi” (1967) hareketlerine giriflildi.
Ç‹N SEDD‹,
‹.Ö. 3.
yüzy›lda Çin impara-
toru Çe Huangti tara-
f›ndan, Çin’i çeflitli
sald›r›lara karfl› koru-
mak amac›yla yapt›r›-
lan, Asya’n›n en büyük
ve en eski an›tsal ya-
p›tlar›ndan biri. Uzun-
lu¤u 2.500-3.000 km
aras›ndad›r. Çin Sed-
di, Po hay Körfezi’nde
deniz k›y›s›ndan bafl-
lar, Pekin’in kuzeyin-
den geçerek bat›ya yö-
nelir. Huangho Irma-
¤›’n›n en yukar› dirse¤ine ulaflt›ktan sonra, ›rma¤› ikiye bölerek
güneybat›ya yönelir. Gobi Çölü’nün güney k›y›s›ndan bat›ya
do¤ru, bafllang›c›na paralel olarak uzan›r.
Ç‹NAKOP,
küçük lüfer. Defneyapra¤› denilen bal›ktan bü-
yük, sar›kanat denilen bal›ktan küçüktür. S›rt› koyu, yanlar› aç›k
mavi ya da yeflilimsi, karn› beyaz ve parlak olup boyu 10-15
cm.dir.
Ç‹NÇ‹LYA,
kemiricilerden, pampatavflan› da denilen hayvan
(Eriomys chinchilla).
Sincap büyüklü¤ünde, ancak ku-
laklar› sincaba göre daha iridir. Güney Amerika, Peru, Bolivya
ve And Da¤lar›’nda yaflar. Aç›kl› koyulu parlak gümüfli renkli ve
yumuflak tüylüdür. Postunun güzel oluflu nedeniyle çok avlan›r
ve bu yüzden soyu tükenme tehlikesiyle karfl› karfl›yad›r. Ancak
son y›llarda, özellikle Güney Amerika’da kurulan üretme çiftlik-
lerinde yetifltirilmektedir.
Ç‹NGENELER,
Hindistan’dan ç›kt›klar› söylenen, dünyan›n
çeflitli yerlerinde göçebe olarak yaflayan bir topluluk. Çingene-
ler kendilerine “Rom” ad›n› verirler. Onlar›n konufltu¤u dile ise
“Romanî” denilir. Çingene tipi, ç›k›fl yeri olan Hint tipine ben-
zer. Baflka ›rklarla kar›flmam›fl olduklar› bölgelerde çingeneler,
siyah gözlü, siyah saçl›, orta boyludurlar; tenleri koyu esmerden
kumrala kadar de¤iflebilir. Hindistan’dan ilk Çingene göçünün
hangi tarihte oldu¤u belli de¤ildir. Göçün ‹.S. 1000 y›llar›nda
oldu¤u san›lmaktad›r. Çingeneler, sürekli olarak dalga dalga
önce Ön Asya’ya geldiler. Buradan Avrupa ve Afrika’ya geçen
Çingeneler, 15. yüzy›lda Balkanlar’da, M›s›r’da, Kuzey Afrika’da
ve 16. yüzy›lda da Avrupa’n›n hemen her ülkesinde görülmeye
bafllad›lar. 17. yüzy›la do¤ru yasad›fl› say›ld›lar ve II. Dünya Sa-
vafl› s›ras›nda, Avrupa Çingenelerinin %80’i Nazilerce yok edil-
di. Çingeneler genel olarak çad›rlarda yaflarlar. Fakat Orta ve
Bat› Avrupa’da konut olarak arabalar› kullan›rlar. K›fl›n kent do-
laylar›nda toplan›rlar. Kabile ve soylara ayr›lm›fllard›r. Her kabi-
le ve soyun bir baflkan› ve özel yarg› erkleri vard›r. Erkeklerin
bafll›ca ifli at cambazl›¤›, kad›nlar›nki fala bakmak ve müzikle
u¤raflmakt›r. Bunun yan›nda seyyar sat›c›l›k yapmak, dilenmek
ve hatta çalmakla da geçimlerini sa¤larlar. Güneydo¤u Avru-
pa’da ve Türkiye’de Çingeneler demirci, kazanc›, elekçi, kalayc›,
sepetçi ve daha birçok eflya yap›c›s› olarak hayatlar›n› kazan›r-
lar. Çingenelerin güçlü bir folklor gelene¤i ve özellikle flark›lar-
dan oluflan bir müzi¤i vard›r. ‹spanyol flamenkolar› ve Macar çi-
gan müzi¤i tüm dünyada ün yapm›flt›r.
Ç‹N‹,
bir çeflit beyaz topraktan yap›lan, genellikle bir yüzü mo-
tifle süslendikten sonra s›rlanan balç›k levha. Balç›k, beyaz bal-
ç›k ve kaolin kar›flt›r›ld›ktan sonra süzülür ve eleklerden geçiri-
lerek günlerce havuzlarda bekletilir. Böylece çininin yap›lmas›
için gerekli olan çamur sa¤lanm›fl olur. Çamura istenilen biçim
verildikten sonra kurutulur ve f›r›nlan›r. Pifltikten sonra üzeri çe-
flitli boyalarla motiflenip s›rla kaplanan bardak, vazo, çömlek
vb. fleyler son olarak yeniden f›r›nlan›r ve çini elde edilmifl olur.
Anayurdu Asya olan çininin ilk örneklerine Çin’de rastland›¤›
için bu ad verilmifltir. Güzel sanatlarda çok önemli bir yeri olan
çinicilik Türk ve ‹slâm sanat›nda da geliflmifl bir sanat kolu du-
rumundad›r. Karahanl›lar ve Gaznelilerin de bezemelerinde çini-
ye büyük önem verdikleri bilinmektedir. Çini, tabak, vazo, bar-
dak, süs eflyalar› yap›m›nda oldu¤u gibi, duvar kaplamas› ola-
rak mimarîde de genifl bir kullan›m alan› bulmufltur. Anadolu
Selçuklular› çiniyi genellikle as›l çini denilen büyük levha ola-
rak ya da mozaik çini denilen küçük parçalar olarak kullanm›fl-
lard›r. Mozaik çiniler e¤risel yüzeyleri kaplamada, as›l çinilerse
düz yüzeyleri kaplamada kullan›lmaktad›r. 16. yüzy›l bafllar›nda
‹stanbul’da çinilerin geliflmifl ve çok çeflitli örneklerine rastlan-
m›flt›r. Bu dönemde ‹znik’te kurulan çini yap›mevlerinin, çinici-
li¤in geliflmesine büyük katk›larda bulundu¤u bilinmektedir.
Günümüzde Kütahya’da çini atölyeleri bulunmaktad›r.
Ç‹N‹ MÜREKKEB‹,
resim boyama ve çizgi çizmede kulla-
n›lan, kolloidal is karas›ndan elde edilen mürekkep. Eskiden
Çin’de imal edildi¤i için bu adla an›lm›flt›r. Ana maddesi lamba
isidir. Lamba isi, ya¤, vernik ve domuz içya¤›ndan oluflan kar›-