okul ansiklopedisi - page 166

DA‹RE
166
DA‹RE,
çemberle çemberin iç bölgesinin birleflimi. Düz-
lemsel bir bölge olan dairenin alan›, r yar›çap› göstermek üze-
re, πr
2
’dir. Birim çemberin denklemi x
2
+ y
2
= 1 iken, birim da-
ire x
2
+ y
2
≤1 biçiminde gösterilebilir. Merkezleri ortak, yar›-
çaplar› de¤iflik uzunlukta iki dairenin fark›na, daire halkas› de-
nir. Büyük yar›çap R, küçük yar›çap r uzunlu¤undaysa, daire
halkas›n›n alan› π(R
2
-r
2
)dir. Dairenin, ölçüsü 2π’den küçük
bir merkez aç›s›n›n iç bölgesi daire kesmesi (dilimi) diye an›-
l›r. Merkez aç›
α
radyansa, daire kesmesinin alan›
α
r
2
/2’dir.
Dairede çemberle kirifl aras›ndaki alana daire parças› ad› veri-
lir. Daire parças›n›n yay›
α
radyansa, alan› r
2
(
α
- sin
α
)d›r.
Örne¤in merkez aç›s› π/6 radyan, yar›çap› 5 cm olan daire
kesmesinin alan› 25π/12 cm
2
, bu aç›n›n belirledi¤i daire par-
ças›n›n alan›ysa 25(π/6-1/2) cm
2
’dir.
DAKT‹LO,
tufllar›na parmakla vurulunca, harflerin mürek-
kepli bir flerit yard›m›yla k⤛t üzerine ç›kmas› temeline dayanan
makine, yaz› makinesi. ‹lk daktilo makinesi Detroitli (ABD) Wil-
liam Austin Brut taraf›ndan yap›ld› (1828). Bu ilk örnekle el ya-
z›s›ndan daha yavafl yaz›labiliyordu. Bundan sonraki deneme-
ler, ürününü ancak 1867’de verdi. Christopfer Shole, ilk pratik
daktilo makinesini gerçeklefltirdi. Berat›n›ysa ancak 1868’de
alabildi. Bu y›llardan sonra çeflitli denemeler yap›ld›. Reming-
ton, Underwood, Smith, Royal vb. firmalar giderek bugünkü
daktiloya benzer daktilolar yapt›lar. ‹lk elektrikli daktilo makine-
si Thomas A. Edison taraf›ndan gerçeklefltirildi. James Field
Smather taraf›ndan motorla çal›flan ilk daktilo makinesi yap›ld›
(1914). 1930’dan sonraysa elektrikli daktilo makinelerinin seri
üretimine baflland›. Daktilo tufllar› (klavye), flerit ve flaryo bölü-
münden oluflup mekanik olarak ya da elektrikle çal›fl›r. Büro,
yar› büro ve portatif makineler gibi türleri vard›r. Daktilografla-
ra da k›saca daktilo denir.
DALAK,
karn›n sol üst köflesinde, diyafram›n hemen alt›n-
da, vücudun arka k›sm›nda, omurgaya yak›n bir organ. 16 cm
uzunlu¤unda, 60 cm eninde, 4 cm kal›nl›¤›ndad›r. Dalak do-
kusu beyaz ve k›rm›z› pulpa olmak üzere iki k›s›md›r. Ba¤do-
kusundan yap›lm›fl bir kapsülü vard›r. K›rm›z› pulpan›n sün-
gerimsi yap›s› dala¤›n kan depolamas›n› sa¤lar. Dalak büzül-
dü¤ünde genel dolafl›ma kan verir. ‹nsan ya da hayvan hare-
ket etti¤inde, kan›n hacmini koruyan dalakt›r. Dala¤›n ifllevle-
ri aras›nda akyuvar yap›m› ve alyuvar y›k›m› önemli bir yer
al›r. Tüm omurgal›larda bulunur. Çeflitli durumlarda ameli-
yatla al›n›r, bu durum vücudun genel dengesini etkilemez.
DALAY LAMA,
Tibet’te, Budizm’in bir kolu olan “Mahaya-
na”n›n ruhanî önderine verilen unvan. Ruhanî etkinli¤i Tibet d›-
fl›nda da (Mo¤olistan, Bat› Çin’in bir bölümü, Bhutan ve S›kk›m)
yayg›nd›r. Tibetlilere göre Dalay Lama, Mahayana Tanr›s›’n›n
yeryüzünde görünüflüdür. Tanr›’n›n ruhu Dalay Lama’da yafla-
maktad›r. Dalay Lama ölünce, içindeki ilâhi ruh, en az 49 gün-
lük bir aradan sonra yeniden bir çocu¤un vücuduna girer. ‹lk
Dalay Lama 1474’te ortaya ç›km›fl, flimdiye dek Mahayana Tan-
r›s›’n›n ruhu 14 Dalay Lama’n›n bedeninde yaflam›flt›r. Son Da-
lay Lama 1935’te Çin’de dünyaya geldi. 22 fiubat 1940’ta Ti-
bet’in hâkimi ve tek lideri ilân edildi. 1950’de Çin’in Tibet’i ifl-
galinden sonra 1959 y›l›nda Hindistan’a s›¤›nd›. Mao onun yet-
kilerini Pançen Lama’ya devretti. 1989 Nobel Bar›fl Ödülü, “Kur-
tulufl için verdi¤i mücadelede her türlü fliddete tutarl› biçimde
karfl› ç›kt›¤›” gerekçesiyle Dalay Lama’ya verildi.
DALGA,
genifl su yüzeylerinde rüzgârla oluflan, s›rt ve çukur
bölümleriyle durgun su yüzünü pürüzlendirip bir sal›n›m hare-
ketiyle birbirini takip ederek ilerleyen dizilerden her biri.
DALGIÇ,
görevi su içinde çal›flmak olan, suya dalmay› mes-
lek edinmifl kimse. Bir dalg›ç, sa¤lam ve idmanl› da olsa su al-
t›nda birkaç dakikadan fazla kalamaz. Bu süre içinde Okyanus-
ya’n›n, Basra Körfezi’nin duru ve ›l›k sular›nda, Akdeniz’de, faz-
la derin olmayan sularda k›sa araflt›rmalar hatta sünger ve inci
istiridyesi gibi deniz avc›l›¤› yap›labilir. Ama, özellikle kuzey
bölgelerinin so¤uk ve karanl›k sular›nda araflt›rma ve önemli
say›labilecek bir çal›flma yap›lamaz. Bir dalg›c›n daha derinlere
inebilmesi için, su alt›nda kalmas›n› ve orada ifl görmesini sa¤-
layacak flekilde donat›lm›fl özel giysilere gereksinim vard›r. Kla-
sik dalg›ç elbisesi, sugeçirmez duruma getirilmifl bir kumafltan
yap›lm›flt›r. Giysi, dalg›c›n ayaklar›ndan boynuna kadar tüm
gövdesini kaplar. Bafl k›sm›na gö¤üsteki madenî gö¤üslü¤e ek-
lemlenen bir bafll›k tak›l›r. Elbise, bir ip ve esnek bir hava boru-
suyla yukar›ya ba¤lan›r. Boruya makine ya da tüple hava gön-
derilir. Ba¤›ms›z dalg›ç elbisesinde hava tüpleri s›rtta tafl›n›r.
Her iki elbiseyle 40 m.den afla¤› inilmez. Daha donan›ml› elbi-
selerle 80 m.ye kadar inilebilir. Su alt›nda kalma süresi 20 da-
kikay› aflamaz. Dalg›c›n vurgun yememesi için inifl ve ç›k›fllar›n
a¤›r ve kademeli olmas› gerekir.
DAL‹, Salvador
(1904 Figueras/Katalonya-1989 Figu-
eras), ‹spanyol ressam›. Madrid Güzel Sanatlar Akademisi’nde
ö¤renim gördü. ‹zlenimcilik, kübizm, fütürizm gibi sanat ak›m-
lar›n›n etkisinde kald› ama 1929’larda yaratmaya bafllad›¤› ger-
çeküstücü (sürrealist) tablolar›yla tan›nd›. Ünlü film yönetmeni
Bunuel ile birlikte “Endülüs Köpe¤i” (1928) ve “Alt›n Ça¤”
(1930) adl› gerçeküstücü filmleri çevirdi. Renkli yaflam›, ç›lg›n-
l›klar›, gösteri ve gösterifl merak›yla ün kazand›. Sözgelimi
Londra’da bir konferansa dalg›ç elbisesi ve bafll›¤›yla gitti.
1948’de dinsel kompozisyonlara yöneldi.
DALYAN,
bal›k avlamak için kurulan genifl engel. Dalyan
birçok a¤, direk, halat ve gemi demirlerinden oluflur. Denize,
dikdörtgen oluflturacak biçimde çak›lan direklerin aras›na uçla-
r› kurflunlu a¤lar sark›t›l›r. Dar kenardan bal›klar›n girmesi için
yine a¤lardan bir girifl kapa¤› vard›r. Buras› makarayla toplan›p
aç›l›r. Bal›klar içeri girince makara b›rak›larak ç›k›fla engel olu-
nur. Dalyan daha çok fazla ak›nt›l› olmayan, dalgalardan bir de-
receye kadar korunan yerlerde kurulur.
DAMA,
yar›s› beyaz, yar›s› baflka renkte, genellikle siyah 100
kareye bölünmüfl bir tahtan›n üzerinde dama tafl› denilen yuvar-
lak pullarla iki kifli taraf›ndan oynanan oyun. Haçl› seferleri s›-
ras›nda Do¤u’dan Bat›’ya, Fransa’ya getirilmifl, 13. yüzy›ldan
sonra masa oyunu ad›yla oldukça yayg›nl›k kazanm›flt›r.
1...,156,157,158,159,160,161,162,163,164,165 167,168,169,170,171,172,173,174,175,176,...672
Powered by FlippingBook