DARÜLMUALL‹M‹N
170
böyle bir okulun kurulmas› kararlaflt›r›ld› ve 1862 y›l›nda bu
okul Sultanahmet Meydan›’nda, flimdi mevcut olmayan bina-
s›nda derslere bafllad›. Ad› geçen okul 1871’de kapat›ld›.
1900 y›l›nda tekrar aç›ld›. Darülulum, Darülilim, Külliye, Ca-
mia gibi adlarla da an›ld›. 1933’e dek Darülfünun ad›yla an›-
lan okul, bu tarihten sonra kald›r›ld›.
DARÜLMUALL‹M‹N,
cumhuriyetten önce ve cumhuri-
yetin ilk y›llar›nda kurulan erkek ö¤retmen okullar›. ‹lki ‹stan-
bul Fatih’te aç›ld› (1848). Amac›, bugünün ortaokulu olan
rüfltiyeye ö¤retmen yetifltirmekti. 1868 ve 1890 y›llar›nda ilk,
orta ve liselere ö¤retmen haz›rlamak için üç bölüme ayr›ld›,
sonralar› bir meslek okulu durumuna getirildi (1909). Tedri-
sat Mecmuas›’n› yay›mlad›. Ad› önce Erkek Muallim Mektebi
(1924), sonra Erkek Ö¤retmen Okulu oldu.
DARÜfifiAFAKA,
öksüz, yetim, yoksul çocuklar›n okuma-
s›n› sa¤lamak amac›yla ‹stanbul’da kurulan ilk yat›l› lise (1865).
Cemiyet Tedrisiyei ‹slâmiye ad›yla aç›ld›. Aksaray’da Ebubekir
Pafla Mektebi, okulun bir flubesi olarak kuruldu. Bu, Türkiye’de
kurulan ilk halk okulu örne¤iydi. Bir ara kapanan, 1873’te Fa-
tih’te yap›lan yeni bir binada tekrar ö¤renime bafllayan okul
1880’de mezunlar›n› verdi. 1909’da Maarif Nezareti’nden ayr›l›p
bugüne de¤in özel okul niteli¤ini sürdürdü. Günümüzde, Da-
rüflflafaka Vakf›’na ba¤l›d›r.
DARW‹N, Charles Ro-
bert
(1809 Shrewsbury-1882
Down/Kent), ‹ngiliz do¤abilimci-
si. Önce Edinburgh’da hekimlik,
ard›ndan Cambridge’de dinbilim
ö¤renimi gördü. Do¤a bilimleri-
ne büyük ilgi duydu ve din adam›
olmaktan vazgeçti. 1831’de Be-
agle gemisinin ç›kt›¤› bilimsel
sefere do¤abilimci olarak kat›ld›.
5 y›l süren bu yolculuk boyunca
Güney Amerika’y› ve Pasifik adalar›n› dolaflt›. Edindi¤i gözlem-
lere dayanarak, 1859’da dev yap›t›n› yay›mlad›: “On the Origin
of Species by Means of Natural Selection” (Do¤al Ay›klanma
Yoluyla Türlerin Oluflumu). Bunda ve öteki yap›tlar›nda, türlerin
çeflitlili¤i üstüne ileri sürdü¤ü yeni görüflleriyle “Darwincilik”
denen bir evrim kuram›n› gelifltirdi. Özellikle Galapagos Adala-
r› düzeyinin ve pampa topraklar› tabakalar›nda rastlanan soyu
tükenmifl hayvan türlerinin incelenmesinden sonra, türlerin de-
¤iflmezli¤inden kuflkulanan Darwin, ekonomici Thomas Malt-
hus’un çal›flmalar›ndan da esinlenerek “yaflamak için savafl›m”
(struggle for life) ilkesini ortaya att›. Buna göre, yaflam boyun-
ca, ortama en elveriflli olanlar›n yaflayaca¤› bir do¤al ay›klanma
sürüp gitmektedir. Darwin do¤al ay›klanman›n, yeni türlerin
oluflmas›n› ve çevreye uyum yoluyla sürekli evrimi sa¤lad›¤›
sonucuna vard›. Daha sonra buna, cinsel ay›klanma kavram›n›
da katarak kuram›n› tamamlad›: Buna göre erkekler diflileri elde
etmek için mücadele ederler ve içlerinden en güçlü olanlar mü-
cadeleyi kazan›r, böylece soyu üretmeyi baflar›r. Difliler de, er-
keklerin en güçlü ve en yak›fl›kl› olan›n› seçerler. Hayvanc›l›k,
tar›mbilim, bitkibilim alanlar›nda incelemeler yapan Darwin’in
öteki bafll›ca yap›tlar› flunlard›r: “The Descent of Man and Se-
lection in Relation to Sex” (‹nsan Soyunun Kökeni ve Cinselli-
¤e Ba¤l› Ay›klanma, 1871), “The Expression of the Emotions in
Man and Animals” (‹nsanda ve Hayvanlarda Coflkular›n Anlat›-
m›, 1872).
DAUDET, Alphonse
(1840 Nimes-1897 Paris), Frans›z
yazar›. Sonradan yoksul düflmüfl bir fabrika sahibinin o¤ludur.
Güney Fransa’da mutlu bir çocukluk geçirdi. Yazar olabilmek
amac›yla Paris’e gitti (1857). Gazetelerde ç›kan öyküleriyle ta-
n›nd›. Figaro gazetesinin sahibi olan Morny Dükü’nün özel sek-
reteri oldu (1860) ve yazarl›¤›n› gelifltirmek konusunda ondan
büyük destek gördü. Morny’nin ölümü üzerine serbest yazarl›¤a
bafllad› (1865). Her ikisi de daha sonra yazarl›¤› meslek olarak
seçen iki o¤lu oldu. “Les Lettres de mon Moulin” (De¤irmenim-
den Mektuplar, 1868) adl› yap›t›yla ün kazand›. Zaman›n›n en
baflar›l› yazarlar›ndan olan Daudet’nin yap›tlar›, konular› bak›-
m›ndan Provence ve Paris’te geçenler olmak üzere ikiye ayr›l›r.
Provence, onun do¤du¤u ve çocuklu¤unu geçirdi¤i yöredir. Se-
vimli ve ince bir alay, gerçekçi bir teknik ve canl› bir üslup, ya-
p›tlar›n›n özgün yan›n› oluflturur. Daudet, ortam› ve yerel renkle-
ri yans›t›rken do¤aya ba¤l›l›¤›yla gerçekçidir, ancak insani s›cak-
l›¤› ve kahramanlar›na gösterdi¤i duygusal ilgi, onu ça¤dafl do-
¤alc› yazarlardan ay›r›r. ‹lk roman› olan “Le Petit Chose” (Küçük
fiey, 1868) lise an›lar›na dayan›r ve dokunakl› bir dille yat›l› okul
yaflant›s›n› ve bir ailenin zor günlerini anlat›r. “De¤irmenimden
Mektuplar”, Provence’› yerel renklili¤i içersinde sergileyen, hofl
ve hafif bir üslupla yaz›lm›fl öykülerden oluflur. Yazar›n bu yap›-
t›n›n yan› s›ra en ünlü ve günümüzde de en çok okunan yap›tla-
r›ndan biri “Tartarin de Tarascon”dur (Tarasconlu Tartarin,
1872). Bu roman›n baflkahraman›, Tarascon kasabas›n›n ünlü
bir kiflisi Tartarin, anlatt›¤› flafl›rt›c› ve hayali öykülere inand›r›c›-
l›k kazand›rmak için gerçek serüvenlere at›lmak zorunda kalan
sevimli bir palavrac›d›r. K›rk öyküden oluflan “Contes du Lun-
di”nin (Pazartesi Öyküleri, 1873) büyük bir bölümü, Daudet’nin
kat›ld›¤› Frans›z-Alman Savafl› s›ras›ndaki izlenimlerine daya-
nan, insan› zay›f ve güçlü yönleriyle sergileyen trajikomik öykü-
lerdir. Paris’te geçen romanlar›, Zola ve Flaubert gibi yazarlar›n
etkisini gösteren, bir ölçüde do¤alc› yap›tlard›r. Bu dönemin en
iyi ürünlerinden biri, genç bir erkekle tutkulu bir kad›n›n iliflkisi-
ni konu alan ve genifl psikolojik çözümlemelere yer veren “Sap-
ho” (1884) adl› roman›d›r. Öbür bafll›ca yap›tlar›: “L’Arlésienne”
(Arlésli K›z), “Jack” (1876), “Le Nabab” (Zengin, 1877), “L’‹m-
mortel” (Ölümsüz Adam, 1888), “Souvenir d’un Homme de Lett-
res” (Bir Edebiyatç›n›n An›lar›, 1888), “Notes sur Ma Vie” (Yafla-
m›m Üzerine Notlar, 1899), “Premier Voyage, Premier Menson-
ge” (‹lk Yolculuk, ‹lk Yalan, 1900).
DAVUL,
büyük ve enlice bir kasna¤›n iki taraf›na deri geçiri-
lerek yap›lan ve bir yan› çubuk, bir yan› tokmakla çal›nan çalg›.
Eski Sümerlerde ‹.Ö. 3000 y›l›nda davulun varl›¤› bilinmektedir.
Türklerde de çok eski ça¤lardan beri kullan›lmaktad›r. Osmanl›
Devleti’nde mehterhanenin vazgeçilmez musiki aleti olan davu-
lun birçok çeflidi vard›r. Halk müzi¤inde zurna eflli¤inde çal›n›r.