DO⁄U ROMA ‹MPARATORLU⁄U
194
irt’te yetifltirilir. fiekerpancar›ndaysa Elaz›¤ ve Erzincan baflta
gelir. Sebze ve meyve Malatya, Elaz›¤ ve Erzincan’da geliflme
göstermektedir. Bölgede hayvanc›l›k önemlidir (koyun %25,
keçi %18, s›¤›r %23). Ar›c›l›k Kars, Erzurum, Malatya’da yay-
g›nd›r. Bölgenin en önemli yeralt› zenginli¤i Elaz›¤’›n Maden il-
çesindeki bak›r yataklar›d›r. Malatya, Tunceli, Erzincan illerinde
de bak›r yataklar› vard›r. Divri¤i’nin demir cevheri, Karabük ve
Ere¤li demir-çelik fabrikalar›n› besler. Keban’da çinko-kurflun
iflletmesi vard›r. Erzurum’dan Tunceli’ye kadar birçok yerde lin-
yit yataklar›na rastlanm›flt›r. Bölgede 4 fleker fabrikas›, Malat-
ya’da tütün ve pamuklu dokuma, Erzincan’da iplik-dokuma ve
çimento fabrikalar› bulunmaktad›r.
DO⁄U ROMA ‹MPARATORLU⁄U
→
B‹ZANS ‹M-
PARATORLU⁄U
DO⁄U, Yaflar
(1913 Samsun-1961 Ankara), Türk güreflçi-
si. Küçük yafllarda karakucakta güreflirken, 1937’de minder gü-
refline bafllad›. Gücünün yan›nda büyük yetene¤iyle k›sa sürede
tan›nd›. 1951’de gürefli b›rak›p ölümüne kadar antrenörlük yapt›.
Kazand›¤› 66 kilo Türkiye birincili¤i (1937, 1938), 1939 Avrupa
ikincili¤i, 1946, 1947, 1949 Avrupa, 1948 Olimpiyat, 1951 dün-
ya flampiyonluklar›yla Türk güreflinin en büyük ustas› oldu¤unu
kan›tlam›fl, hem serbest, hem grekoromende baflar›l› olmufltur.
DO⁄UM,
gebeli¤in (çocu¤un ya da yavru memelinin anne
vücudunda geliflmesi) en yüksek noktas› ve ba¤›ms›z bir yafla-
m›n bafllang›c›. En ilkel memeliler d›fl›ndaki bütün memeliler,
do¤um yaparlar. Tekdelikliler
(Monotremata)
ve afla¤›
hayvanlar›n ço¤u, yumurtlayarak ürerler ve bunlar›n kuluçkaya
yatmalar›, yüksek memelilerin do¤urmas›na tekabül eder. Dok-
torlar, do¤umun bafllamas›na neyin neden oldu¤u konusunda
kesin bir bilgiye sahip de¤illerdir. En yayg›n kan›, do¤umu, an-
nenin kan dolafl›m›ndaki hormonal de¤iflimlerin bafllatt›¤›d›r.
Do¤um olay›n›n bafllad›¤›n› gösteren ilk iflaret, dölyata¤› kasla-
r›n›n düzenli aral›klarla kas›lmas›d›r. Do¤um a¤r›lar› olarak ad-
land›r›lan bu kas›lma bafllang›çta her 20 dakikada bir gerçekle-
flir, birkaç saat içinde ise daha s›klafl›r. Bu zaman içinde bebek,
dölyata¤› boynunu geniflletecek biçimde ve bafl› yere dönük
olarak iyice afla¤› iner. Do¤umun ilk evresi böylelikle biter. Bu
evre, ilk kez do¤um yapan bir kad›nda 24 saatten fazla sürmez.
Daha önce do¤um yapm›fl kad›nlarda ise bu süre, 12 saatten
fazla de¤ildir. Bu evrenin belli bir aflamas›nda, bebe¤i saran
zarlar aç›l›r ve amniyon s›v›s› dölyata¤›ndan d›flar› boflal›r. Do-
¤umun ikinci evresinde, ilk evredekine benzer, fakat daha güç-
lü kas›lmalar yoluyla bebek dölyolundan afla¤› itilir ve d›fl dün-
yaya ç›kar. Bebek do¤ar do¤maz, solunum yollar› ve a¤z›ndaki
s›v›lar temizlenir ve nefes almas› sa¤lan›r. Normal bir do¤um,
döllenmeden 280 gün sonra gerçekleflir. 37. haftan›n sonunda
gerçekleflen do¤umlara erken do¤um denir. Erken do¤an be-
beklerin ço¤u, t›bbî denetim alt›nda bak›ma al›n›rlar ve yaflama
flanslar› yüksektir. Ancak, dölyata¤›nda 28 haftadan daha az kal-
m›fl bir bebek, genellikle yaflamaz.
DOKTOR,
yüksekö¤renimini tamamlad›ktan sonra bir bilim
dal›ndaki çal›flmas› (doktora) s›nav kurulunca kabul edilen kifli-
ye verilen unvan; dar anlam›yla t›p doktoru, hekim. T›p doktor-
lar›, yüksekö¤renimi bitirince, ayr›ca doktora yapmadan bu un-
van› kullanabilirler. Hristiyan ve Musevîler’de genifl yetki ve bil-
gi sahibi din adamlar›na da doktor denir.
DOKU,
bitki ve hayvan organlar›n› meydana getiren ve canl›-
n›n embriyon evresinde oluflmaya bafllayan, görevleri, yap›lar›
farkl›laflm›fl hücre topluluklar›. Çokhücreli canl›lara özgü bir
oluflum olan dokular, bitki ve hayvanlarda birbirinden farkl›d›r.
Bitki dokular› geliflme flekillerine göre iki grupta toplan›rlar: 1)
sürgendoku (meristem), 2) de¤iflmez dokular. Bitkilerde ana
doku sürgendokudur. Embriyo dokusu da denir. Hayvanlardaki
dokular ise bafll›ca dört tipe ayr›l›r: Epitel dokusu, ba¤ ve des-
tekdokusu, kasdokusu, sinirdokusu. Epitel dokusu, görevlerine
göre üçe ayr›l›r: 1) Örtü epiteli (epitel) hayvan vücudunun d›fl
yüzünü ve iç organlar›n yüzünü örter, hücreleri aras›nda boflluk
yoktur. 2) Bez epiteli, ya tek ya da birçok hücreden oluflur, sin-
dirim ve solunum sistemlerinde bulunur. 3) Duyu epiteli, duyu
sinirlerinin al›c› uçlar›n› tafl›yan ve duyu organlar›nda bulunan
hücrelerdir. Ba¤ ve destek-dokusu, çeflitli dokular› birbirine
ba¤layan, vücuda destek olan ve direnç kazand›ran dokudur.
Hücreleri düzensiz ve da¤›n›k, aralar› bofllukludur. Bu boflluklar
doku hücreleri taraf›ndan salg›lanan ara madde ile doludur.
Bafll›ca dört gruba ayr›l›r: 1) Doku ve organlar aras›ndaki bofl-
luklar› dolduran, organlar›n bir araya gelmesine ve iskelete tu-
tunmas›na yard›m eden kat›lgandoku, 2) k›k›rdakdokusu, 3) is-
keleti meydana getiren kemikdokusu, 4) hücreleri al ve akyuvar-
lar, ara maddesi plazma denen bir s›v› olan kan-dokusu. Kasdo-
kusu, hareketi sa¤layan kaslar› oluflturan dokudur. En farkl›lafl-
m›fl hücreler ise sinirdokusunda bulunur. Nöron ad› verilen,
boz maddeden yap›lm›fl bu hücreler bir as›l hücre k›sm›, bir de
akson ve dendrit ad› verilen uzant›lardan oluflur. Nöronlar ara-
s›nda ise sinir tellerinden yap›lm›fl akmadde vard›r.
DOKUMA,
her türlü iplikten çeflitli teknikler kullan›larak ya-
p›lan kumafl, triko, döflemelik, hal›, keçe vb. parçalara verilen
genel ad. Dokumac›l›k, tarihin çok eski dönemlerinden beri sü-
regelmektedir. Her türlü dokuman›n dokundu¤u tezgâhlar, 18.
yüzy›l›n sonlar›na kadar tahtadan yap›lm›flt›r. ‹lk defa 1785’te ‹n-
giltere’de kullan›lmaya bafllanan makineleflmifl dokuma tezgâh-
lar› sayesinde dokuma sanayii bugünkü durumuna eriflti. Doku-
ma tezgâhlar› kullan›lma amac›na göre iflleme, kumafl ve hal›
tezgâhlar› olarak ayr›l›r. Ayr›ca yat›k tezgâh, dik tezgâh, jakar
tezgâh, çok mekikli tezgâh gibi çeflitleri de vard›r. Bugün mekik
sistemi bile ortadan kalkm›fl ve tamamen otomatik kontrollü ve
programlanabilen dokuma tezgâhlar› kullan›lmaya bafllanm›flt›r.
Pamuk, ipek, yün, keten, jüt gibi do¤al kaynaklardan elde edi-
len ipliklerle yap›lan dokumalar günümüzde de büyük ölçüde
kullan›lmaktaysa da yapay ve sentetik dokumalar da çok genifl
kullan›m alan› bulmufltur. Yapay dokumalar, esas hammaddesi
yine do¤adan ç›kar›lan selüloz, proteinli maddeler olup çeflitli
kimyasal ifllemlerden geçirilerek yap›lan ipliklerden dokunur.
‹lk yapay iplik, ipe¤e çok benzeyen selüloz esasl› “reyon”dur.
1900 y›l›nda ‹ngiliz Beadle, Gross ve Bevan taraf›ndan bulunan
rejenere selüloz ipli¤i “viskoz ipe¤i” bugün de gelifltirilmifl ola-