okul ansiklopedisi - page 198

DÖKÜM
198
1848) ve “Netoçka Nezvanova” (1849) adl› kitaplar› ayn› ilgi gö-
remedi. 1866’da “Unijennie i Oskorblennie”yi (Ezilenler) yazd›.
1867’de kitap hâlinde ç›kacak olan “Prestuplenie i Nakazanie”yi
(Suç ve Ceza) tamamlay›nca hemen “‹grok”u (Kumarbaz) yazma-
ya koyuldu. Yap›t› vaktinde yay›nevine yetifltirebilmek için Anna
Grigorievna adl› yirmi yafllar›nda bir genç k›z› steno-sekreter tut-
tu. Aralar›ndaki iflbirli¤i çok geçmeden 1867 fiubat›’nda evlili¤e
dönüfltü. Yeni evliler, alacakl›lar›ndan kurtulmak için Rusya’dan
ayr›ld›lar. Almanya, ‹sviçre ve ‹talya’da dört y›l kald›lar. “‹diot”
(Budala, 1868), sara nöbetleri aras›nda bu yolculukta k⤛da
geçmeye bafllad›. 1870’te “Veçniy Nuj” (Ebedî Koca) yay›mland›.
1871’de Rusya’ya dönüflte politika ve toplum üzerine görüflleri-
ni “Drevnik Pisatelya” (Bir Yazar›n Günlü¤ü) bafll›¤› alt›nda Yurt-
tafl gazetesinde yay›mlamaya bafllad›. 1871’de “Besi” (Cinler) ve
1875’te “Todrostok” (Delikanl›) yay›mland›, 1878’de baflyap›t›
“Bratya Karamazovi” (Karamazof Kardefller, 1879-1880) üzerin-
de çal›flmaya bafllad›. Bu kitab›nda, insano¤lunu baba katilli¤ine
kadar sürükleyen aile geçimsizli¤i konusunu iflledi. Üç y›l üze-
rinde emek verdi¤i bu yap›t›n› bitirdikten sonra 1881 Oca¤›’nda
bir ci¤er kanamas›yla yata¤a düfltü. 28 Ocak’ta da öldü. Dosto-
yevski’nin yap›tlar›nda betimlemeler fazla yer tutmaz. Yazar, da-
ha çok konuflmalara önem verir ve bu konuflmalar s›ras›nda kah-
ramanlar›n›n karmafl›k bilinçalt›n› gözler önüne serer.
DÖKÜM,
s›v› hammaddenin bir kal›ba dökülmesiyle istenen
biçimde nesneler elde etme ifli. Kal›p ya içinde dökülecek parça
biçiminde boflluk kalmak üzere ifllenmifl bir kat›dan (metal) ya
da içinde böyle bir boflluk oluflturulabilecek bir gereçten (kum,
alç›) yap›l›r. Bu tür gereçlerin içinde, dökülecek parçan›n mode-
li (a¤aç, mum) ile gerekli boflluk oluflturulur ve hammadde (çe-
flitli alafl›mlar, fiberglas, plastik, çelik vb.) kal›pta aç›lan delikler-
den bu bofllu¤a ak›t›larak döküm yap›l›r. Kimi dökümlerde mo-
del ya da kal›p ancak bir kez kullan›labilir ve döküm sonucunda
bozulur. Özellikle boru yap›m›nda ve kuyumculuk gibi hassas
ifllerde kullan›lan santrifüj döküm tekni¤inde, hammadde, h›zla
dönmekte olan bir kal›ba dökülür. Çubuk ve levha üretiminde
kullan›lan sürekli döküm tekni¤inde, hammadde suyla so¤utu-
lan aç›k uçlu kal›plara dökülür. Kal›b›n her döküm sonunda bo-
zuldu¤u tekniklerden en önemlisi kum dökümdür. Bu teknikte,
hammadde, iki kum kal›p aras›nda modelin oluflturdu¤u bofllu-
¤a ak›t›larak kat›laflmas› beklenir. Daha sonra üst kal›p kald›r›la-
rak, dökülmüfl parça kumdan ç›kar›l›r. Bu teknik ucuz ve kolay-
d›r. Ancak dökülen parçalar› kesin ölçüye getirmek için ifllemek
gerekir. Oysa metal kal›plara daha hassas ve daha pürüzsüz dö-
küm yap›labilir. Plastik hammadde ise ço¤unlukla metal kal›p-
lara bir memeden püskürtülerek (enjeksiyon döküm) yap›l›r.
DÖLLENME,
üremenin bafllang›c›, erkek gamet ile difli ga-
metin birleflip yumurtac›¤›n embriyon hâline gelmesi. Erkek ga-
mete “anterozoit” ya da “spermatozoit”, difli gamete “oosfer” ya
da “yumurtac›k), döllenmifl yumurtac›¤a “zigot” denir. Erkek
cinsiyet hücresi ile difli cinsiyet hücresi birbiriyle kaynaflarak
tek bir hücre olufltururlar. Bu hücre, yeni canl›n›n yaflama ilk
ad›m›d›r. Spermatozoitler Leeweuhoek taraf›ndan 17. yüzy›lda
bulundu. Ancak, döllenme olay› Spallanzani taraf›ndan 18. yüz-
y›l›n ortalar›nda bilimsel olarak aç›klanabildi. O tarihe kadar, er-
kek tohumun, yumurtalar› uzaktan etkiledi¤ine inan›l›yordu. Ko-
nuyla Barry, Hertwing, Boveri, Van Beneden, Wilson gibi bilim
adamlar› da u¤raflt›lar. 1854’te Turet ilk kez bir bitkide döllen-
meyi keflfetti. Hayvanlar›n büyük bir bölümünde erkek ve difli
gametleri oluflturan özel bezler ayr› ayr› bireylerde bulunur. Su-
da yaflayan hayvanlarda erkek ve difliler, cinsiyet hücrelerini d›-
flar›ya b›rak›rlar. Döllenme vücut d›fl›nda olur. Bu çeflit döllen-
me “d›fl döllenme” diye adland›r›l›r. ‹nsanlarda ve kara hayvan-
lar›nda ise döllenme organlar› vard›r. Döllenme, diflinin vücudu
içinde olur. Buna “iç döllenme” denilir. Döllenmenin baz› türle-
ri flunlard›r: Çapraz döllenme: Ayr› bireylerden do¤an iki game-
tin birleflip kaynaflmas›d›r. Ayr› efleyli hayvanlarda ve iki evcik-
li bitkilerde bu tür döllenme kurald›r. Ancak çapraz döllenme
yersolucan› gibi erdifli hayvanlarda ya da birevcikli bitkilerde de
olur. Çünkü ayn› çiçe¤in difliorgan› ile çiçektozlar› ço¤u zaman
birleflemez; ya olgunlaflma zamanlar› farkl›d›r ya da aralar›nda
anatomik engel vard›r. Aralar›nda bir uyumsuzluk bulunmas› da
olas›d›r. Kendi kendine döllenme: Ayn› bireyden do¤an iki ga-
metin birleflip kaynaflmas› kendi kendine döllenmedir. Bu tür
döllenme nadir olur. Çünkü yaln›zca erdifli ya da birevcikli bi-
reylerde görülür. Aç›k ve tomurcuk durumundan do¤rudan do¤-
ruya meyve durumuna geçen menekfle gibi çiçeklerde, kendi
kendine döllenme kesin kurald›r. Yapay döllenme: Yumurtac›-
¤›n do¤al koflullar d›fl›nda döllenmesi yapay döllenmedir. Döl-
lenmenin normal olarak gerçekleflebilmesi için fizyoloji, anato-
mi, hormonlar ve içsalg›lar bak›m›ndan karmafl›k yap›l› bir dizi
uyumlu koflullara gereksinim vard›r. Bu koflullardan herhangi
biri bulunmazsa döllenme olanaks›zd›r. Yapay döllenme, genel
bir deyimdir. Yap›lan müdahalenin biçimini belirtmez. Üstelik
yapay döllenmesiz üremeyi de kapsar. Ludovic Jacobi, 1725’te
difli bir sombal›¤›n›n karn›na bast›rarak ç›kartt›¤› yumurtalar ile
erkek sombal›¤›n›n tohumlar›n› kar›flt›r›p yavru elde etmeyi ba-
flarm›flt›r. Bu yöntem, bal›k üreticileri taraf›ndan günümüzde
yayg›n olarak uygulanmaktad›r. ‹nsanlarda yapay döllenme, çok
az baflvurulan bir çocuk yapma yoludur. Kocadan ya da baflka
bir vericiden sperma al›narak yap›l›r. 1980’li y›llarda bat›l› ülke-
lerde uygulamaya konulan yapay döllenme yöntemiyle çocuk
edinme, Türkiye’de ilk kez 1989’da gerçeklefltirildi.
DÖNENCE,
Dünya üzerinde, Günefl ›fl›nlar›n›n y›lda iki kez
dik aç›yla geldi¤i, s›cak kufla¤›n kuzey ve güney s›n›rlar›n› olufl-
turan ve ekvatorun 23º 27
kuzey ve güneyinden geçti¤i varsay›-
lan iki çember. Bunlardan güney yar›küredekine O¤lak Dönen-
cesi, kuzey yar›küredekine ise Yengeç Dönencesi ad› verilir. Gü-
nefl ›fl›nlar› her y›l 21 Haziran’da kuzey; 21 Aral›k’ta da güney dö-
nencesine dik olarak düfler. Bu tarihler, bu yar›mkürelerde gün-
düzlerin en uzun, gecelerin en k›sa oldu¤u ve yaz›n bafllad›¤› ta-
rihlerdir. ‹ki dönence aras›nda kalan bölgeye dönencel (tropikal)
bölge denir. Dönenceler, kuzey ve güney kutup daireleriyle bir-
likte, yerküreyi befl iklim bölgesine bölerler. O¤lak Dönence-
si’ne k›fl dönencesi, Yengeç Dönencesi’ne yaz dönencesi denir.
DÖNÜM,
eni ve boyu k›rkar arfl›n olan ve yaklafl›k 1.000
m
2
lik bir yüzey ölçüsü. Daha önceleri genellikle, yürüyen bir
1...,188,189,190,191,192,193,194,195,196,197 199,200,201,202,203,204,205,206,207,208,...672
Powered by FlippingBook