okul ansiklopedisi - page 200

DUMDUM
200
lu beyli¤i (1337-1522). Merkezi Elbistan’d›, ancak bir ara bafl-
kent Marafl oldu. Zaman zaman M›s›r’daki Memlûk Sultanl›-
¤›’n›n ve Osmanl› Devleti’nin etkisi alt›na girdi. Beyli¤in kurucu-
su, O¤uzlar›n Bozok kolundan Karaca Bey’di. Beylik, Memlûkler
ve Osmanl›lar ile evlenme yoluyla kurulan akrabal›klar sayesin-
de varl›¤›n› 16. yüzy›l bafllar›na dek sürdürmeyi baflard›.
DUMDUM,
bir tür mermi. Ucu haç biçiminde çentilmifltir.
Vücuda girdikten sonra parçalan›r, bu nedenle normal mermi-
nin açt›¤›ndan çok daha genifl, öldürücü yaralar açar. Ad›n›, ilk
kez yap›ld›¤› Hindistan’daki Dumdum kentinden alan bu mermi-
lerin kullan›m›, çok iri hayvanlar›n avlanmas› d›fl›nda, uluslara-
ras› La Haye Antlaflmas› ile yasaklanm›flt›r.
DUMLUPINAR,
Kütahya iline ba¤l› ilçe ve bu ilçenin mer-
kezi olan kasaba. 1990 y›l›nda TBMM Genel Kurulu’nda al›nan
bir kararla ilçe yap›lmadan önce Kütahya’n›n Alt›ntafl ilçesine
ba¤l› bir bucakt›. Demiryolu istasyonu vard›r. Ulusal Kurtulufl
Savafl›’n› büyük bir zaferle sonuçland›ran “Baflkomutanl›k Mey-
dan Savafl›” Dumlup›nar çevresinde kazan›ld› (30 A¤ustos
1922). Bu zafer için dikilen Dumlup›nar An›t›, Çalköy’ün do¤u-
sunda, Afyonkarahisar ilinin Sincanl› ilçesi s›n›rlar›ndad›r. ‹lçe
nüfusu 5.476, merkez nüfusu 3.161 (1997).
DURAK,
hece vezniyle yaz›lm›fl fliirlerde dizelerin vezne gö-
re bölündü¤ü yer. Durgu, ölçüm sözcükleri de kullan›lm›flt›r.
Amaç hece say›s› eflit dizelerde tekdüzeli¤i gidererek bir uyum
sa¤lamakt›r. Befl hecelilerden bafllayarak bütün kal›plarda hece-
ler düzenli biçimde bölünür. Sözgelimi on birli kal›pta söylen-
mifl bir fliirde duraklar 6-5, 4-4-3, 7-4 biçiminde olabilir. Ama
bu bölümlerde duraklar›n sözcü¤ün bitimine rastlamas› gerekir.
DURBAfi, Refik
(1944 Erzurum), flair. Ortaö¤renimini ‹z-
mir Nam›k Kemal Lisesi’nde tamamlad› (1965). ‹stanbul Üniver-
sitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat› Bölümü’nde oku-
du. Evrim, Devinim 60, Soyut, Ayd›nl›k, fiiir Sanat›, Papirüs ve
arkadafllar› ile birlikte ç›kard›¤› Alan 67 dergisinde yay›mlad›¤›
ilk fliirlerinde yaflam›na ba¤l› gerçekleri, duyarl›klar› sert ama
etkin söyleyifl biçimleri içinde verdi; kendine özgü bir ses ve
anlat›m yaratmay› baflard›. fiiirlerinin ço¤unda toplumsal tema-
lara a¤›rl›k verdi. Cumhuriyet, Yeni Yüzy›l ve Sabah gazetelerin-
de çal›flt›. Yap›tlar›: “Kufl Tufan›” (1971), “Hücremde Ay›fl›¤›”
(1974), “Ç›rak Aran›yor” (1978, Yeditepe fiiir Ödülü, 1979),
“Çaylar fiirketten” (1980), “Adresi Kalbimde” (2000), “Hat›ram
Olsun” (2000), “An›lar›m›n Kardefli ‹zmir” (2001). Çocuk kitap-
lar›: “Denizler Sincab›” (1979), “‹kinci Bask›” (1979), “Nereye
Uçar Gökyüzü” (1983; 1983 Behçet Necatigil fiiir Ödülü), “Si-
yah Bir Ac›da” (1983), “Yeni Bir Defter-fiiirler-Meçhul Bir Aflk”
(1985), “Adresi Uçurum” (Toplu fiiirler, 1986), “Geçti mi Geçen
Geçen Günler” (1989), “Menzil” (1992), “Kimse Hat›rlam›yor”
(Toplu fliirler, 1994), “‹ki Sevda Aras›na Kara Sevda” (1994),
“Nereye Uçar Gökyüzü” (Toplu fliirler, 1994), “Düfller fiairi”
(1997), “‹stanbul Hat›ras›” (1998), “Beyaz Güvercinleri Çocuk-
lu¤un” (2000), “‹kinci Bask›” (2000), “Denizler Sincab›” (2004).
DUT,
dutgillerden bir a¤aç
(Morus)
ve bu a¤ac›n tatl› ya da
ekfli, yafl ve kuru olarak yenebilen meyvesi. Ak
(Morus al-
ba),
kara
(Morus nigra)
ya da pembe
(Morus rubra)
türleri vard›r. Genellikle kuzey yar›kürenin ›l›man bölgelerinde
yetiflir. Beyaz dut Çin, k›rm›z› dut Kuzey Amerika, kara dut ‹ran
kökenlidir. Dutun 12 türü vard›r. Testere diflli ve sarmal dizili
olan yapraklar›ndan ipekböce¤i beslemek için yararlan›l›r. A¤a-
c›n boyu 1-20 m aras›nda de¤iflir. Odunu ince marangozlukta,
süslemecilikte kullan›l›r. Genellikle kireçli-killi ve güney yönün-
deki topraklar› sever. Kurakl›ktan pek etkilenmez. Meyvesi flu-
rup, pekmez, pestil ve içki yap›m›nda, ayr›ca likör ve reçellere
renk vermek için kullan›l›r.
DUYARGA,
eklembacakl›larda, bafl›n ön taraf›nda uzanan
duyu organ›, anten. Kabuklularda iki çift olmas›na karfl›n di¤er-
lerinde bir çift bulunur. Yaln›zca örümceklerde duyarga yoktur.
Duyargalar birçok duyu organ›n›n, koku alma, dokunma, hatta
kimi zaman da iflitme organ›n›n görevini yaparlar. Hayvan›n efli-
ni bulmas›n›, gidece¤i yönü saptamas›n› sa¤larlar. Birçok par-
çadan oluflan duyargalar›n boylar› ve flekilleri hayvandan hay-
vana de¤iflir.
DUYU ORGANLARI,
organizman›n, d›fl çevreden gelen
uyar›lar› almas›na yarayan organlar. ‹nsanda göz, deri, burun,
dil ve kulak olmak üzere befl duyu organ› vard›r. Göz ›fl›k, deri
dokunma, burun koku, dil tat, kulak ses uyar›lar›na karfl› duyar-
l›d›r. Bu uyar›lar, sinirler arac›l›¤›yla beyne iletilir ve bu merkez,
organizman›n uyar›lara karfl› olan davran›fl biçimlerini saptar.
Ayr›ca, iç duyular ad› verilen ve belirli organlar› olmayan kas ve
yön duyusu gibi duyular, kaslar ve çeflitli iç organlar arac›l›¤›y-
la alg›lan›r.
DÜDEN,
bir tür do¤al kuyu, ma¤ara. Kireçli bölgelerde yeral-
t›na giren akarsular›n alç›tafl›, kireçtafl› gibi tafllar› eritmesiyle
oluflur. Baz›lar› çok derindir ve bunlara dolan sularla göller
oluflmufltur. Düdenlere aven, dolin gibi adlar da verilir.
DÜDEN SUYU,
Antalya dolaylar›nda akarsu. Antalya’n›n 30
km kuzeybat›s›ndaki, yeralt› sular›yla beslenen K›rkgöz kaynak-
lar›ndan ç›kar; Varsak köyü yak›nlar›nda, kayalar aras›ndan ye-
ralt›na girer; Antalya’n›n 10 km kadar kuzeyindeki Düdenbafl›’da
yine yerüstüne ç›kar ve Antalya yak›nlar›nda 20-25 metrelik çav-
lanlar hâlinde kayalar üstünden Akdeniz’e dökülür. Kentten ark-
lar içinde geçer. Düdenbafl›’dan çavlanlara kadar uzunlu¤u 15
km kadard›r. Düden Suyu’ndan sebze-meyve bahçelerinin su-
lanmas›nda yararlan›l›r; ayr›ca üstünde Antalya’ya enerji sa¤la-
yan küçük bir elektrik santral› vard›r.
DÜELLO,
birbirine düflman iki kifli aras›nda, tan›klar önünde,
öldürücü silâhlarla yap›lan, daha önce kararlaflt›r›lm›fl dövüfl. Bir
hesaplaflma niteli¤inde olan düelloyu, Frans›z filozofu Montes-
quieu’ye göre ilkin Cermenler gelenek hâline getirmifller ve bu
gelenek k›sa zamanda bütün Avrupa ülkelerine yay›lm›flt›. Özel-
likle Fransa’da 16. yüzy›lda, düellodan ölenlerin say›s› oldukça
fazlayd›. ‹ngiltere’de daha önceden yasaklanm›fl olan düello s›ra-
s›nda, adam öldüren ya da yaralayanlara a¤›r cezalar verilirdi.
Fransa’da 20. yüzy›l›n bafllar›nda, askerlere düello hakk› tan›nd›.
Avrupa ülkelerinde düello, soylular aras›nda yay›lm›flt›. Asalet
unvan› olmayan biri, asalet sahibi biriyle düello edemezdi.
1...,190,191,192,193,194,195,196,197,198,199 201,202,203,204,205,206,207,208,209,210,...672
Powered by FlippingBook