233
F
F,
Türk alfabesinin yedinci harfi. Sesbilim bak›m›ndan sert, s›-
z›c›, süreksiz, difl dudak ünsüzü. S›n›flama ve s›ralamalarda,
maddelerin s›ras› harflerle gösterildi¤inde yedinci maddenin
bafl›na getirilir. Müzikte forte’nin k›salt›lm›fl› olup nota iflaretle-
ri harflerle gösterilirken “fa” sesini karfl›lar. Roma rakamlar›nda
k›rk, üzerinde yatay bir çizgiyle k›rk bin say›s›n› gösterir. Mate-
matikte fonksiyon’un, fizikte odak uzakl›¤›n›n ve elektrik s›¤a bi-
rimi farad’›n, Anglosakson ülkelerinde ›s› birimi olarak kullan›-
lan fahrenhayt derecesinin, kimyada flüor elementinin, Frans›z
para birimi Frank’›n simgesi.
FABL,
kiflileri hayvanlardan seçilen ve ö¤retici bir amaç tafl›-
yan öykücük. Bafllang›çta Türkçede masal, efsane, k›ssa sözle-
riyle karfl›lanm›fl, Türk Dil Kurumu’nca öykünce sözcü¤ü öneril-
mifltir. Dünya edebiyat›nda ilkça¤lardan bafllayarak bir ahlâk der-
si vermeyi amaçlayan, bu amaçla e¤itim-ö¤retimde de yararlan›-
lan fabl türünün ilk temsilcileri Do¤u’da Beydeba (Kelile ve Dim-
ne), Bat›’da ise Aisopos (Ezop), Phaedrus (Lâtin edebiyat›) ve da-
ha sonra La Fontaine’dir. Fabllerin ana özelli¤i bir ahlâk kavra-
m›ndan, ilkesinden kaynaklanmalar›d›r. Anlat›lan k›sa olay›n ya
da konunun kahramanlar› genellikle hayvanlardan seçilerek can-
l›laflt›rma yoluyla ders vermek amaçlan›r. Bitkilerin, cans›z varl›k-
lar›n, kimi zaman da insanlar›n kar›flt›¤› olay›n sonunda ya kah-
ramanlardan biri ya da yazar›n kendisi, bu öyküden al›nmas› ge-
reken dersi aç›klar. Buna eskiden “k›ssadan hisse” denilirdi.
FABR‹KA,
hammadde ya da yar› mamullerden, ifllenmifl
madde üretilen sanayi kurulufllar›. Sanayileflme süreci içinde
fabrikalar›n yeri çok önemlidir. Önceleri küçük imalathaneler bi-
çimindeki fabrikalar, sanayi ve teknolojideki büyük ilerlemeleri
sonucunda binlerce iflçi çal›flt›ran, otomatik ayg›tlarla denetle-
nen dev kurulufllar durumuna geldi. Fabrikalar, hammaddeden
yar› mamul madde üreten ve do¤rudan tüketime haz›r ifllenmifl
madde üreten fabrikalar olmak üzere ikiye ayr›l›r. Ayr›ca, fabri-
ka makinelerini, bunlara ait parçalar› üreten fabrikalar da vard›r.
Ça¤dafl fabrikalar›, uzmanlaflm›fl iflletmeciler belirli bilimsel ve-
rilerden yararlanarak yönetir. Ça¤dafl fabrika yöneticili¤inin te-
mellerini Amerikal› F.W. Taylor att›.
FAGOT,
boru biçiminde, perdeli üflemeli çalg›. Uç uca tak›l›
iki a¤aç borudan oluflur. ‹nce ve k›vr›k bak›r a¤›zl›¤›n›n ucu ka-
m›fltand›r. Ses geniflli¤i kal›n “si bemol”den bafllamak üzere üç
buçuk oktavd›r. Notalar› “fa” ve “do” anahtar›yla yaz›l›r. ‹lk ola-
rak 1520’lerde yap›ld›¤› san›lmaktad›r. Sa¤lam “bas” sesleri ve-
rir. Duygulu ve e¤lenceli sololara uygundur.
FA‹Z,
ödünç olarak verilen paran›n kira karfl›l›¤›, anaparaya ek-
lenen para, ürem. Faiz, her zaman birimi sonunda anaparaya ek-
leniyorsa “bileflik faiz”, eklenmiyorsa “basit faiz” söz konusudur.
FAKÜLTE,
bir üniversitenin ö¤retim ve araflt›rma konusu ba-
k›m›ndan ayr›lm›fl temel bölümlerinden her biri. Türkiye’deki
üniversitelere ba¤l› Edebiyat, Fen, Hukuk, T›p, Kimya, Eczac›l›k,
Veteriner, Ziraat, Orman, Mimarl›k, Makine, ‹nflaat, Maden,
Elektrik, ‹flletme, Dil ve Tarih-Co¤rafya gibi fakülteler görev yap-
maktad›r. Fakültenin bafl›nda bulunan ö¤retim üyesine dekan
denir. Dekanlar Yüksek Ö¤retim Kurulu (YÖK) taraf›ndan üç y›l
için seçilir. Görev süresi dolan eski dekan yeniden seçilebilir.
Fakültelerin öbür yönetim organlar› fakülte kurulu ile fakülte yö-
netim kuruludur. Fakülte kurulu, fakültenin daha çok bilimsel
yönetimiyle ilgili iflleri yapan akademik bir organd›r. Yönetim
kuruluysa, fakültenin yönetiminde dekana yard›mc› olan idarî bir
organd›r. Fakülte kurulu, bölüm baflkanlar› ve enstitü müdürle-
riyle profesörlerin üç y›l içinde seçece¤i üç, doçentlerin seçece-
¤i iki ve yard›mc› doçentlerin seçece¤i bir ö¤retim üyesinden;
yönetim kuruluysa Fakülte kurulunun üç y›l için seçece¤i üç
profesör, iki doçent ve bir yard›mc› doçentten oluflur. Fakülteler-
de dersler, profesörler, doçentler ve ö¤retim görevlileri taraf›n-
dan yürütülür. Anglosakson tipi ö¤retim yapan üniversitelerde
fakülte yerine, ö¤retim bölümleri yer al›r.
FALAKA,
bir ceza ve iflkence ayg›t›. ‹ki ucuna ip ya da kay›fl
ba¤l› kal›nca bir sopad›r. Eskiden ö¤renciler ve yasaya ayk›r›
davranan kifliler, falaka kullan›larak cezaland›r›l›rd›. Falakaya
çekilecek kifli s›rtüstü yat›r›l›r ve falakan›n ipi ya da kay›fl› ayak
bileklerine geçirilir, cezaland›r›lacak kiflinin ayak bilekleri sopa
kendi yönünde döndürülerek s›k›l›r, falakay› iki kifli birer ucun-