okul ansiklopedisi - page 241

FIKRA
241
lefltirmek amac›yla Fethi ve Nuri Bey iki ayr› uçakla yola ç›kt›
(1913). Nuri Bey ve yard›mc›s›, hava muhalefeti nedeniyle geri
döndü. Fethi Bey ve arkadafl› fiam’a kadar uçtu. Geri dönerler-
ken uçaklar› Taberiye yak›nlar›nda düflerek parçaland›. ‹stanbul
Fatih Park›’na an›tlar› dikildi. Bu ilk hava flehitleri, her y›l›n 15
May›s’›nda törenlerle an›l›r.
FETH‹ NAC‹
(1927 Giresun), yazar, elefltirmen. Soyad› Kal-
pakç›o¤lu. Ortaö¤renimini Erzurum Lisesi’nde, yüksekö¤reni-
mini ‹stanbul Üniversitesi ‹ktisat Fakültesi’nde tamamlad›
(1949). Özel fabrikalarda muhasebecilik, personel flefli¤i yapt›.
Gerçek Yay›nevi’ni kurdu. ‹lk fliir ve öykü denemeleri ‹stanbul,
Aksu, Yeflil Giresun dergi ve gazetelerinde yay›mland›.
1950’den sonra yönetimine kat›ld›¤› Yeryüzü, Beraber dergile-
rinde Oktay Deniz takma ad›yla yazd›¤› elefltirilerle ilgi çekti
(1951-1953). Daha sonra Pazar Postas›, Dost dergilerinde ya-
y›mlad›¤›, genellikle “‹kinci Yeni” hareketine yönelik yaz›lar›yla
o y›llar›n verimli kalemlerinden biri olarak göründü. Dost dergi-
sinin düzenledi¤i ankette 1960’›n en be¤enilen elefltirmeni se-
çildi. 27 May›s 1960’tan sonra Vatan, Sosyal Adalet dergi ve
gazetelerinde siyasal içerikli yaz›lar yay›mlayan Fethi Naci, bu
evrede Yön, Vatan sonra yönetimine kat›ld›¤› Ant dergilerinde
siyasal yaz›lar›n› sürdürürken, kapan›ncaya kadar Yeni Dergi’de
özellikle Türk roman› ve romanc›lar› üzerine genifl boyutlu ça-
l›flmalar›n› yay›mlad›. Son yaz›lar›yla Politika, Milliyet-Sanat,
Gösteri dergilerinde göründü. Yap›tlar›: “‹nsan Tükenmez”
(1956), “Gerçek Sayg›s›” (1959), “Az Geliflmifl Ülkeler ve Sos-
yalizm” (1965), “Emperyalizm Nedir” (1965), “Az Geliflmifl Ül-
kelerde Askerî Darbeler ve Demokrasi” (1967), “Atatürk’ün Te-
mel Görüflleri” (1968), “On Türk Roman›” (1971), “Edebiyat Ya-
z›lar›” (1975), “Türkiye’de Roman ve Toplumsal De¤iflme”
(1981), “Elefltiri Günlü¤ü” (1986), “Elefltiride K›rk Y›l” (1994),
“Reflat Nuri’nin Romanc›l›¤›” (1995), “fiair Yaz›lar›” (1997),
“K›skanmak” (1998), “Yüzy›l›n 100 Roman›” (1999), “Dönüp
Bakt›¤›mda” (1999), “Dünya Bir Gölgeliktir” (2002).
FETH‹YE KÖRFEZ‹,
Güneybat› Anadolu’nun büyük kör-
fezlerinden biri. Dikdörtgeni and›ran körfezin ‹nceburun ile ‹lbiz
Burnu aras›nda kalan a¤›z geniflli¤i 12 km.dir. Taban›n›n ve k›-
y›lar›n›n zamanla alçalmas› nedeniyle k›y›da bulunan bir Eski-
ça¤ kentinin kal›nt›lar› bugün sular alt›nda kalm›flt›r. Gerisinin
da¤l›k olmas› nedeniyle denizcilik geliflememifltir. Turistik yön-
den geliflen körfez dolaylar›nda krom cevheri ç›kart›l›r, kereste
ve meyve üretimi yap›l›r.
FET‹fi,
ilkel toplumlarda her kabilenin, bazen tek tek insanla-
r›n tap›nd›¤› canl›, cans›z, do¤al ya da yapma nesne. Fetiflin,
gizli güçleri ya da anlamlar› oldu¤una ve bir tanr›y› bar›nd›rd›-
¤›na ya da temsil etti¤ine inan›l›rd›. Heykel, maden parças› ya da
hayvan organ› biçiminde olabilirdi. Ço¤u, tahtadan, insan biçi-
minde yap›larak boyan›rd›.
FETRET DEVR‹
ya da
FASILA‹ SALTANAT,
Os-
manl› Devleti’nde, Y›ld›r›m Bayezit’in Ankara Savafl›’nda (1402)
Timur’a yenilerek tutsak düflmesinden sonra ortaya ç›kan iktidar
bofllu¤u dönemi (1402-1413). Y›ld›r›m Bayezit ile iki o¤lunun
(Musa Çelebi ve Mustafa Çelebi) tutsak düflmesinden sonra, di-
¤er o¤ullar›ndan Süleyman Çelebi Çandarl› Ali Pafla ile birlikte
Edirne’ye; Çelebi Mehmet (I. Mehmet) Amasya’ya; ‹sa Çelebi de
Karesi’ye (Bal›kesir) çekildiler. Timur’un Anadolu’dan ayr›lma-
s›ndan sonra Bayezit’in o¤ullar› aras›nda taht mücadelesi baflla-
d›. Edirne’de padiflahl›¤›n› ilân eden Süleyman Çelebi, Hristi-
yanlardan büyük destek gördü ve Trakya’ya egemen oldu. Os-
manl› Devleti’nin ilk baflkenti Bursa’ya yerleflen Çelebi Mehmet
ise Türk âyan, loncalar ve Sünnî tarikatlardan destek gördü. Fet-
ret Devri’nde kardefller aras›nda zaman zaman de¤iflen ittifaklar
ortaya ç›kt›. Bu mücadeleler s›ras›nda mevcut durumdan yarar-
lanmay› bilen Çelebi Mehmet, 1405’te ‹sa Çelebi’yi, 1411’de
Süleyman Çelebi’yi, 1413’te de Musa Çelebi’yi öldürterek Os-
manl› topraklar›na egemen oldu. Bütün yörelerde egemenli¤ini
kabul ettirdi ve Osmanl›lar›n birli¤ini yeniden sa¤lad›.
FETVA,
‹slâm devletlerinde, devlet ifllerinin ve devlet adam-
lar›n›n davran›fllar›n›n ‹slâm dini kurallar›na uygun olup olma-
d›¤› hakk›nda yetkili kifliler taraf›ndan yap›lan yorum. Osmanl›
Devleti’nde bu konuda müftüler yetkiliydi.
FEYZ‹O⁄LU, Turhan
(1922 Kayseri-1988 Ankara), dev-
let adam› ve hukuk profesörü. 1941 y›l›nda Galatasaray Lise-
si’ni, 1945’te ‹stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde doçent, profe-
sör (1955) ve dekan (1956) oldu. Üniversiteden ayr›larak poli-
tikaya at›ld›. 1957’de CHP milletvekili oldu. Parti Meclisi ve
Merkez Yönetim Kurulu üyeli¤ine seçildi. 1960’ta ODTÜ rektör-
lü¤üne ve Kurucu Meclis’te üniversite temsilcili¤ine getirildi.
Anayasa komisyonu baflkanl›¤› ve Millî E¤itim Bakanl›¤› yapt›
(1961). Daha sonra s›ras›yla CHP Kayseri milletvekili, devlet
bakan› ve baflbakan yard›mc›s› (1963) oldu. 1967’de 48 arkada-
fl›yla birlikte CHP’den ayr›larak Güven Partisi’ni; 1972’de ise yi-
ne CHP’den ayr›lan Kemal Sat›r ve arkadafllar›yla birleflerek
Cumhuriyetçi Güven Partisi’ni kurdu. 1975’ten sonra Milliyetçi
Cephe ve Ecevit hükümetlerinde devlet bakanl›¤› ve baflbakan
yard›mc›l›¤› yapt›. 12 Eylül 1980 askerî müdahalesinden sonra
siyasî hayattan çekildi. Askerî yönetim taraf›ndan K›br›s dan›fl-
manl›¤›na atand› (1981). Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Ku-
rulu üyesi oldu (1982). Turhan Feyzio¤lu’nun, “Kanunlar›n
Anayasaya Uygunlu¤unun Kazai Murakabesi (1951), “Amme
Hürriyetleri” (1956), “Demokrasiye ve Diktatörlü¤e Dair” (1957)
ve “Devlet Adam› Atatürk” (1963) adl› yap›tlar› bulunmaktad›r.
FIKRA,
ince anlaml›, güldürücü öykücük; gazete ya da dergi-
lerin belirli sütunlar›nda yer alan, güncel konular›n ifllendi¤i,
bafll›kl›, imzal› k›sa yaz›; yasa maddelerinin kendi içlerinde sa-
t›rbafllar›yla ayr›lm›fl küçük bölümlerinden her biri. Tanzimat
döneminde bir tiyatro yap›t›nda perdeyi oluflturan bölümlerden
her biri anlam›nda, Edebiyat› Cedide döneminde ise küçük öy-
kü karfl›l›¤› kullan›lm›flt›r. Lâtife, nükte de denilen güldürücü f›k-
ralar genellikle sözlü anlat› gelene¤inin ürünüdür. K›sa ve yo-
¤un bir anlat›m tekni¤ine dayan›r. Bu yo¤unluk özellikle nükte-
nin yer ald›¤› bitiflte görülür. F›kralar kabaca flöyle kümelenebi-
lir: 1) Nasrettin Hoca, Bekri Mustafa gibi belli, adlar› tarihe mal
olmufl kifliler çevresinde oluflanlar; 2) Bektaflî, Laz, doktor gibi
1...,231,232,233,234,235,236,237,238,239,240 242,243,244,245,246,247,248,249,250,251,...672
Powered by FlippingBook