FOKSTERYE
250
leri k›sa ve az hareketli, arka üyeleri ifle yaramay›p yaln›zca göv-
denin peflinden sürüklenen, postlar› k›sa, kadifemsi k›llarla kap-
l› bir hayvand›r. Daha çok, kutup denizlerinde yaflar, yaln›zca
do¤urmak ve çiftleflmek için karaya ç›kar. Bal›k, kabuklu ve yu-
muflakçalarla beslenir. Gebelik süresi 8 ay kadard›r. Derisi ve
ya¤› için avlan›r. Bafll›calar› yengeç foku, balonlu fok, sakall›
fok, boz fok vb.dir. Foklar›n kendi aralar›nda haberleflme ama-
c›yla ç›kard›klar› sesler bilim adamlar›nca incelenmektedir.
FOKSTERYE,
‹ngiltere kökenli av köpe¤i. Sert k›ll› ve yu-
muflak k›ll› foksterye olmak üzere iki çeflidi vard›r. Beyaz-siyah,
siyah, k›z›l, siyah-k›z›l renklerde olur. Çok çevik ve cesur bir av
köpe¤idir.
FONET‹K,
konuflulan dili oluflturan sözcüklerin, ses yap›s›
bak›m›ndan incelenmesi, sesbilgisi, sesbilim. Konuflulan dilde
kullan›lan sesleri, ifllevlerinden ba¤›ms›z olarak tüm fiziksel ni-
telikleriyle inceler. Telaffuz foneti¤i ve akustik foneti¤i olmak
üzere iki dala ayr›l›r. Birincisi seslerin üretimini; ikincisi sesin,
havan›n titreflimiyle iletimini ve fiziksel do¤as›n› inceler.
FONOGRAF,
özel bir madde üzerine kaydedilen sesleri, is-
tendi¤inde mekanik bir yöntemle yineleyen ayg›t. ‹lk fonograf›
1878’de Edison yapt›. Bu ilk fonograf, bir mum silindir ve silin-
dire dokunan bir kaydedici uçtan olufluyordu.
→
GRAMOFON
FORD, Henry
(1863 Michigan-1947 Dearborn), Amerikan
otomobil sanayiinin kurucusu. Üretim montaj band›n›n ve mo-
dern seri üretim tekniklerinin gelifltiricisi olarak bilinen Ford,
15 yafl›ndayken okulu b›rakt›. Detroit’te bir tamir atölyesinde ç›-
rakl›k yapmaya bafllad›, buharl› ve benzinli motorlar üzerinde
denemelerde bulundu. 1896’da ilk otomobilini üretti. 1899’da
baflmühendis olarak çal›flmakta oldu¤u Edison fiirketi’nden is-
tifa ederek Detroit Otomobil fiirketi’ni kurdu. 1902 y›l›nda, flir-
ketin maddî destekçileri otomobili lüks bir ürün olarak de¤er-
lendirdiklerinden, flirketten çekildi. Ucuz fakat güvenilir bir oto-
mobil için genifl bir tüketici potansiyeli oldu¤unu kan›tlamak
için, 1903’te kendi motor flirketini kurdu (Ford Motor Com-
pany). 1908’de, dört silindirli ünlü T - Model otomobili gerçek-
lefltirdi. 1913 y›l›nda montaj band› sistemini kurdu. Bu sistem-
de her iflçi, yürüyen bir bant üzerinde önünden geçen arabala-
r›n, tek bir parças›n› monte ediyordu. Ford, ABD’de birçok fab-
rika kurdu ve üretim maliyetiyle son ürünün fiyat›n› düflürmek
için kendi malzemeciler a¤›n› oluflturdu. 1919’da flirketi, o¤lu
Edsel’e devrettiyse de, flirket meselelerinde söz sahibi olmaya
devam etti. Bu dönemde, dört silindirli Model - A otomobili
(1927) ve ünlü V-8 motorunu (1932) yapt›. Ford, ölümüne dek,
ABD’nin en güçlü ve en tart›flmal› kiflilerinden biri oldu. Anlafl›l-
mas› güç, çeliflkili bir kiflili¤i vard›. “Tarihin bir saçmal›k oldu-
¤unu” iddia eden Ford, birçok müze ve kültür, bilim vb. alanlar-
da say›s›z burs veren, araflt›rmalar› finanse eden Ford Vakf›’n›
oluflturdu. Sendikalaflmaya karfl›, kimi zaman da fliddete baflvu-
rarak savaflt›. Bunun yan› s›ra, ortalama ifl gününü k›saltt› ve ifl-
çilere hisse satma sistemini gelifltirdi. Fabrikalar›ndaki iflçilere
zaman›n en yüksek asgari ücretini veren Ford, en düflük ücretin
en avantajl› emek maliyetini sa¤lamad›¤›n› kan›tlad›. Sürümü
geniflleterek, ücretleri art›rarak ve verimlili¤i yükselterek mali-
yetlerin ne derece ucuzlat›labilece¤ini gösterdi. Tüm mücadele-
lerine karfl›n, Ulusal Çal›flma ‹liflkileri Heyeti’nin karar›yla fabri-
kalar›nda sendikalaflmay› kabullenmek zorunda kalan Ford, fab-
rikaya ait ma¤azalar›n da kurucusu oldu. 1915 y›l›nda, I. Dünya
Savafl›’na son vermek amac›yla Avrupa’ya bir “bar›fl gemisi”
yollanmas› projesini finanse etti. 1938’de ise, Hitler taraf›ndan
yollanan bir niflan› kabullenen Ford, tecrit politikas›n›n en atefl-
li savunucular›ndan biri oldu. II. Dünya Savafl› boyunca binler-
ce B-24 bombard›man uça¤› üreten, dünyan›n en büyük uçak
fabrikas›n› kurdu.
FORM‹KA,
genellikle marangozlukta kullan›lan bir kaplama
gereci. Yüzeyleri reçinelenerek ›s› etkisiyle birlefltirilen birkaç
kat k⤛ttan oluflur. Sert ve s›ca¤a dayan›kl›d›r. Masa, raf, dolap
gibi eflyalar›n üstlerini kaplamak amac›yla kullan›l›r.
FORS,
üç ya da dört köfleli küçük bayrak. Devlet baflkan›, ge-
neral, amiral gibi yüksek mevkilerdeki kiflilerin bulundu¤u ya
da ziyaret etti¤i binalara ve bindikleri tafl›tlara tak›l›r.
FORTE,
bir müzik parças›n›n güçlü ve fliddetli çal›n›p söyle-
nece¤ini belirten ‹talyanca müzik terimi.
FORUM,
eski Roma’da, halk›n kamusal ve özel ifllerini gö-
rüflmek için topland›¤›, ayn› zamanda pazar yeri olarak kullan›-
lan alan. Zamanla forumlar pazaryeri olma niteliklerini kaybetti-
ler. Ço¤unlukla dikdörtgen ya da kare biçiminde idiler. Öncele-
ri yaln›zca heykel, sütun, dikilitafl gibi an›tlar yer al›rken, bu
alanlar›n çevresinde zamanla tap›naklar, kamu yap›lar›, saraylar
vb. yap›lmaya baflland›. Ayr›ca içinde konuflmac›lar için kürsü-
ler de bulunurdu. Bu forumlar›n en ünlüsü, Capitolium, Esqu-
ilius ve Palatium tepeleri aras›nda yer alan Roma Forumu’dur.
Bafllang›çta öbürleri gibi yaln›zca bir buluflma ve pazar yeriydi.
Yap›lan kaz›lardan anlafl›ld›¤›na göre ‹.Ö. 6. yüzy›lda kuruldu.
‹.Ö. 2. yüzy›ldan bafllayarak heykeller, an›tlar, tap›naklar, devlet
daireleri vb. ile çevrilerek Roma kentinin kamu yaflam›n›n mer-
kezi oldu. Senato oturumlar›, halk kurultaylar›, gösteriler, flölen-
ler, gladyatör oyunlar›, spor gösterileri vb. burada yap›l›rd›.
FOS‹L,
bugünkü jeolojik
ça¤dan önceki ça¤larda top-
rak katmanlar›na gömülerek
kalm›fl hayvan, bitki k›r›nt›s›
ya da izi; tafl›l. Fosilleflme ya
canl› moleküllerin yerlerini
kum zerreciklerinin almas›yla
ya da moleküllerdeki hava ve
suyun bas›nçla d›flar› at›lma-
s›yla gerçekleflir. Hayvan iskeletleri ve hayvanlar›n yumuflak
toprakta b›rakt›klar› izler, a¤açlar›n gövde, kök ve dallar›, çiçek
tohumlar› ve buzul yar›klar›nda donarak bütünüyle bozulmadan
kalan bitki ve hayvanlar, günümüzde yap›lan kaz›larla ortaya ç›-
kar›lmaktad›r. Bu kal›nt›lardan yararlan›larak canl›lar›n evrimi.
Dünya’n›n eski co¤rafyas› ve maden yataklar›n›n eski yerleri gi-
bi konularda bilgi edinilmekte, biyolojik familya s›n›flamalar›n-
daki eksiklikler tamamlanmaktad›r.