‹LÇE
331
‹KL‹M
, bir ülke ya da bölgenin ortalama hava koflullar›n›n ve
atmosfer olaylar›n›n bütünü. Belirli bir bölgenin ikliminden söz
edebilmek için uzunca bir zaman ilgili bölgenin ayn› zaman ara-
l›klar›ndaki hava durumlar›n›n istatistik ortalamas›ndan yararla-
n›l›r. ‹klimleri oluflturan çeflitli etkenler aras›nda “s›cakl›k” baflta
gelir. Dünyan›n s›cakl›k kayna¤› günefl oldu¤undan, bölgelerin
dünya üzerindeki konumlar›, yani günefl ›fl›nlar›n› dik ya da ya-
tay alma durumlar› s›cakl›k da¤›l›m›n› etkiler. Bunun d›fl›nda ay-
n› konumda bulunmalar›na karfl›n büyük denizlere yak›nl›k, da¤-
larla çevrili olup olmama gibi co¤rafî özellikler de s›cakl›k da¤›-
l›m›n› etkiler. ‹kinci etken, karalar›n denizlere göre konumudur.
Denizlerin daha yavafl ›s›n›p so¤umas›, s›cak ve so¤uk su ak›n-
t›lar› bölge iklimlerini etkiler. Baflka bir etken, yüksekliktir. Ayn›
enlem daireleri içinde bulunmalar›na karfl›n yüksek yerlerin ikli-
mi daha so¤uk olur. ‹klimleri oluflturan en önemli etkenlerden
biri de rüzgârlard›r. Dünyan›n çeflitli yerlerinde s›cakl›k farklar›-
n›n olmas› ve dünyan›n kendi çevresinde dönmesi rüzgârlar›
oluflturur. S›cak ve so¤uk hava kütleleri aras›ndaki yo¤unluk
farklar› alçak ve yüksek bas›nç alanlar›n›n do¤mas›na neden
olur. Tropikal bölgelerdeki s›cak hava ile kutup bölgelerinde
oluflan so¤uk hava kütleleri, dünyan›n dönüflü nedeniyle de sü-
rekli hava ak›mlar›n› oluflturur. Deniz ve göllerden buharlaflan
su, hava içinde de¤iflen oranlarda nemin bulunmas›na yol açar.
Hava ›s›nd›kça nem oran› da artar. Hava ak›mlar› sürekli oldu-
¤undan nemli hava da bir yerden bir yere tafl›n›r ve de¤iflen s›-
cakl›k ile çeflitli biçimlerde ya¤›fllar görülür. Yeryüzünün oluflu-
mundan beri geçen milyonlarca y›l boyunca dünyan›n iklim ku-
flaklar›nda önemli de¤ifliklikler oldu. Günümüzde var olan iklim
çeflitleri yedi bölümde incelenebilir: 1) Ekvatoral iklim, ekvator
dairesinin yaklafl›k 10º kuzey ve güney enlemleri içinde kalan
bölgede görülür. Gece-gündüz ve y›ll›k s›cakl›k farklar› 3º-4º
aras›ndad›r. S›cakl›k ortalamalar› fazla de¤ildir, ancak hemen her
gün ya¤›fl görülür. Y›ll›k ortalama ya¤›fllar 3-5 m.yi bulur. 2) Ku-
rak iklim, sürekli yüksek bas›nç alanlar›n›n etkisi alt›nda bulunan
bölgelerde görülür. Bu bölgelerde nem oran› az oldu¤undan ya-
¤›fllar da çok azd›r ve y›ll›k s›cakl›k farklar› fazlad›r. Kurak iklim
içinde step ve çöl iklimleri yer al›r. Step ikliminde k›sa süreli ya-
¤›fllar görülmekle birlikte y›l›n büyük ço¤unlu¤u kurak geçer. ‹ç
ve Güneydo¤u Anadolu, Türkistan, ‹ran bozk›rlar›, step ikliminin
özelliklerini tafl›r. Dünyan›n büyük çöllerinde görülen ve hemen
hemen hiç ya¤›fl almayan bölgeler çöl iklimine örnektir. 3) Yaz-
lar› ya¤›fll› tropikal iklim, Brezilya Yaylas›’nda, Afrika savanlar›n-
da görülür. Ekvator iklimi ile kurak iklim aras›nda bir geçifl ikli-
midir. 4) Muson iklimi, Güneydo¤u Asya ve Hindistan’da etkili
olan muson rüzgârlar›n›n görüldü¤ü bölgelere egemendir. 5)
K›fllar› ya¤›fll› alt tropikal iklim, yaz›n 25º-28º, k›fl›n 7º-10º s›cak-
l›k ortalamas›nda, yaz›n kurak, k›fllar› ya¤›fll› bir iklim türüdür. En
büyük örne¤i Akdeniz Bölgesi’nde ve Kaliforniya’da görülür. 6)
Il›man iklimler, Bat› Avrupa, Bat› Kanada k›y›lar›nda görülen ›l›-
man okyanus iklimi ile k›fllar› çok so¤uk, yazlar› oldukça s›cak
›l›man kara iklimi çeflitlerine ayr›l›r. Il›man iklim bölgeleri iklim
kufla¤› hâlinde dünyay› çevrelemez. Kuzey ve güney yar›küreler-
de 30º-40º enlemleri aras›nda yer alan baz› bölgelerde görülür.
7) So¤uk (kutup) iklimleri, kuzey ve güney kutup daireleri için-
de görülen iklim türüdür. Y›ll›k s›cakl›k ortalamas› her zaman
0º’nin alt›ndad›r, ya¤›fllar hep kar fleklinde olur.
‹L
, Türkiye’de merkezî idare kuruluflunun bir vali ile yönetilen
bölümlerinden her biri. 1982 Anayasas› 126. maddesiyle, mer-
kezî idarenin illere bölünmesini zorunlu k›lm›flt›r. Bu bölünme,
co¤rafya durumuna, ekonomik flartlara ve kamu hizmetlerinin
gereklerine göre yap›l›r. ‹ller, kanunla kurulur. Kald›r›lmalar›, ad-
lar›n›n, merkez ve s›n›rlar›n›n belirtilmesi ve de¤ifltirilmesi de yi-
ne kanunla olur. ‹llerin yönetimi, yetki geniflli¤i esas›na dayan›r.
‹lin bafl›nda, devlet ve hükümetin temsilcisi s›fat›yla vali bulunur.
Türkiye’de 1933’te 57, 1947’de 63 il vard›. 1988 tarihinde ise,
1949 tarih ve 5442 say›l› ‹ller Kanunu hükümlerine göre kurul-
mufl 67 il vard›. 1990’da bu say› 73’e, 1999’da ise 81’e yükseldi.
‹LÂÇ
, t›pta çeflitli hastal›klar› tedavi amac›yla d›fltan ya da iç-
ten uygulanan her türlü kimyasal madde. ‹lâçlar›n s›n›fland›r›l-
mas› için çeflitli yöntemler vard›r. Bunlardan biri, yap›ld›klar›
kaynaklara göre s›n›fland›rmad›r. Bitkisel kaynakl› ilâçlar eski
zamanlardan beri kullan›lmaktad›r (kinin, afyon, morfin, kokain,
kafein, efedrin, belladon vb.). Hayvansal kaynakl› ilâçlar içine
çeflitli afl›lar, insülin girer. Metal bileflikli ilâçlar günümüzde pek
kullan›lmamaktad›r. Bunlar aras›nda, arsenik, antimon bileflikle-
ri, demir tuzlar›, kalsiyum ve bromürler say›labilir. Son zaman-
larda kimya sanayiinin geliflmesine koflut olarak sentetik ilâçlar
yayg›nlaflt›. Sülfamitler, sentetik penisilin grubu ilâçlar, çeflitli
anestezik maddeler ve vitaminler bu gruba girer. ‹lâçlar›n vücu-
da al›n›fl flekli de farkl› olabilir. A¤›zdan al›nan ilâçlar içinde ka-
fleler, haplar, tabletler, drajeler, fluruplar ve damlalar vard›r. Ba-
z› damlalar yaln›z kulak, burun ve göze uygulan›r. Ayr›ca dama-
ra ya da adaleye fl›r›nga ve i¤ne arac›l›¤›yla ilâç verilir. Ba¤›rsak-
ta erimesi istenen ilâçlar da fitil fleklinde makattan uygulan›r.
‹LÂH‹
, dinî-tasavvufî halk fliirinde Tanr›’y› öven ya da din ve
ahlâk ile ilgili konularda söylenen fliir. Bir naz›m biçimi de¤il-
dir. Koflma tipinde yaz›l›r ve hecenin genellikle 7-8-11’li kal›p-
lar› kullan›l›r. Kendine özgü ezgi kal›plar› vard›r. Bektaflî ozanla-
r›n›n söyledi¤i ilâhilere ise “nefes” ad› verilmifltir.
‹LÂH‹YAT
, Tanr› ve yarad›l›fl konular›yla ilgilenen bilim;
Tanr›bilim; ‹slâm felsefesinin Allah’›n varl›¤›, birli¤i, Allah ile
do¤a ve insan aras›ndaki iliflki üzerine düflünen dal›. Bu felse-
fe, genellikle eski Yunan felsefesinden esinlenerek geliflmifltir.
Sünnî mezhepler ilâhiyat›, Kuran ve hadislerde verilen bilgilere
ba¤l› kalarak, birtak›m yorumlar yapmakla yetinir. Hatta sonra-
lar›, bu konular üzerinde düflünmek de yasaklanm›flt›r. Sünnîle-
rin mutezile (reddedilmifl) sayd›klar› ak›mlar ve tasavvufçular
ise çok çeflitli yorumlar yaparlar.
‹LÇE
, Türkiye’de idarî bölünmede, ilden sonra gelen, bir kay-
makam yönetimindeki bölüm. ‹l ‹dare Kanunu’na göre il ilçele-
re, ilçe de bucaklara ayr›l›r. ‹lçe kanunla kurulur ve merkezinin
belirtilmesi, adlar›n›n, ba¤l› bulundu¤u ilin de¤ifltirilmesi de
kanun konusudur. ‹lçenin en büyük mülkî amiri, hükümetin
temsilcisi durumundaki kaymakamd›r ve her bakanl›¤›n ilçede-
ki teflkilât› onun emri alt›ndad›r.