okul ansiklopedisi - page 37

ANAFARTALAR SAVAfiI
ÇANAKKALE SAVAfiLARI
ANAKONDA,
boagillerden, tropikal Amerika’da, suda ve
karada yaflayan zehirsiz y›lan
(Ennectes marinus).
Boa
y›lanlar›n›n en irisi olan anakonda, 8-10 m. uzunlu¤undad›r.
Zaman›n›n ço¤unu suda geçirir. Genellikle bo¤arak öldürdü¤ü
kufllarla beslenir. ‹nsanlara da sald›rd›¤› görülür. Do¤urarak
ürer. Yerlilerce eti yenen anakondan›n derisinden ve ya¤›ndan
da yararlan›l›r.
ANAL‹Z,
bir maddenin kimyasal bileflimini saptama ifli. Kim-
yasal analiz, bir örnekteki maddelerin cinsini saptayan nitel (ka-
litatif) analiz ve miktarlar›n› saptayan nicel (kantitatif) analiz ol-
mak üzere ikiye ayr›l›r. Klasik nitel analiz, ›s›tma, alev deneyi gi-
bi basit deneylerden sonra iyonlar› gruplar hâlinde ay›r›p sonra
tek tek belirlemek biçiminde yürütülen kimyasal tepkimelere da-
yan›r. Gözlenen, genellikle koku, renk de¤iflimi ve çökelti olu-
flumudur. Klasik nicel analiz, gravimetrik (a¤›rl›¤a dayanan) ve
volumetrik (hacime dayanan) analiz gibi iki dala ayr›l›r. Modern
analizlerse, ço¤unlukla örne¤e zarar vermeden, çok duyarl› alet-
lerle yap›l›r. Kolorimetri (renkölçüm), spektrofotometri (tayf ›fl›-
kölçüm), polarografi, kütle spektroskopisi, diferansiyel ›s›l ana-
liz, potansiyometrik titrasyon, bunlardan baz›lar›d›r.
ANANAS,
ananasgillerden, s›cak ülkelerde yetiflen, k›sa
boylu bir bitki
(Ananas sativa).
Meyvesi hofl kokulu, yu-
muflak ve lezzetlidir. 1555’te Jean de Léry taraf›ndan Brezilya’da
keflfedildi. Günümüzde Afrika ve Amerika’n›n ekvator bölgele-
rinde yetifltirilir.
ANASON,
maydanozgillerden bir tar›m bitkisi (Pimpinella
anisum). Tohumunun kendine özgü bir kokusu vard›r. Türki-
ye’de Burdur, Denizli, ‹zmir ve Bal›kesir yöresinde yetifltirilen
anason, rak› yap›m›nda ve hamur ifllerinde kullan›l›r. Küspele-
rinden hayvan yemi olarak yararlan›l›r.
ANATOM‹,
insan, hayvan ve bitkilerin yap›s›n› ve organlar›-
n›n birbiriyle olan ilgilerini inceleyen bilim, teflrih. Biyolojinin
iki dal›ndan biri (öbürü fizyoloji) olan anatomi çeflitli bölümle-
re ayr›l›r. Organ ve dokular› biçim, yap› ve geliflmeleri bak›m›n-
dan inceleyen dal›na “genel anatomi”; organlar›, ba¤lant›l› ve
karfl›l›kl› iliflkileri içinde inceleyen dal›na “topografik anatomi”;
organlar›n canl› gruplar›na göre durumunu karfl›laflt›rmal› ola-
rak inceleyen dal›na “karfl›laflt›rmal› anatomi”; organizmalarda
hastal›k sonucu ortaya ç›kan maddî de¤ifliklikleri inceleyen da-
l›na “patolojik anatomi”; hastal›klar›n ve eklemlerin X ›fl›nlar›yla
incelenmesine dayanan dal›na “radyolojik anatomi” denir. Ana-
tominin tarihi ‹.Ö. 3000 y›llar›na dek dayanmaktad›r. Ancak, in-
san üzerinde ilk uygulamal› anatomi incelemesi ‹.Ö. 300 y›l›nda
yaflam›fl Kaledonyal› Herophilos ile Erasistratos ad›nda iki Yu-
nan hekimince yap›lm›flt›r.
ANAYASA,
devletin kurulufl ve iflleyiflini, yurttafllar›n temel
hak ve özgürlüklerini düzenleyen temel yasa. Anayasalar ço¤un-
lukla yaz›l› metinlerdir. 18. yüzy›l sonlar›na kadar devlet düzeniy-
le ilgili kurallar yetersiz ve da¤›n›kt›. Örf ve âdetlere dayan›yordu.
18. yüzy›lda ortaya ç›kan usçuluk ak›m›n›n etkisiyle bu kurallar›
tek bir metinde toplama e¤ilimi do¤du. ‹lk olarak 1787’de
ABD’de, 1791’de de Fransa’da yaz›l› anayasalar haz›rland›.
ABD’de yap›lan anayasa “Haklar Bildirgesi”, Fransa’daki ise “‹n-
san ve Yurttafl Haklar› Bildirgesi” ad›n› tafl›r. O devirde anayasa,
devlet ve toplum aras›nda karfl›l›kl› hak ve görevleri belirleyen bir
sözleflme olarak görülüyordu. Öbür yasalar›n üstünde bir yer ta-
n›nan anayasan›n, devlet görevlilerinin denetlenmesini ve birey-
lerin temel hak ve özgürlüklerinin güvence alt›na al›nmas›n› sa¤-
layaca¤› düflünülüyordu. Günümüzde “anayasa” sözcü¤ü, yaz›l›
temel yasa anlam›nda kullan›lmaktad›r. Bunun tek istisnas› ‹ngil-
tere’de görülür. ‹ngiltere’de yaz›l› tek bir temel yasa oluflturulma-
m›flt›r. ‹ngiliz anayasas›n› oluflturan kaynaklar aras›nda yüzy›llar-
ca süren baz› uygulamalardan do¤an “yaz›l› olmayan kurallar”
önemli bir yer tutar. ‹lk Türk anayasas› 1876’da yap›lan Kanunu
Esasi’dir. 1808’de ilân edilen Senedi ‹ttifak ve 1839’da ilân edi-
len Tanzimat Ferman›, gerçek anlamda birer anayasa olarak ka-
bul edilemezler. Çünkü devletin kurulufl ve iflleyifliyle ilgili ku-
rallar içermiyorlard›. Devlet ve toplum aras›ndaki hak ve yetki
iliflkilerini belirledikleri için birer hak bildirisi niteli¤indeydiler.
Gerçek anlamda ilk anayasa olan Kanunu Esasi, II. Abdülhamit
taraf›ndan ilân edildi. Mithat Pafla’n›n haz›rlam›fl oldu¤u tasar›,
anayasay› haz›rlamakla görevli olan 28 kiflilik komisyonca kabul
edildi. Bu metni inceleyen II. Abdülhamit anayasay› kabul etmek
için kendi yetkilerini s›n›rlayan baz› maddelerin ç›kart›lmas› ve
istedi¤i kimseleri yurt d›fl›na sürme yetkisi veren bir madddenin
benimsenmesi koflullar›n› öne sürdü. Anayasan›n bir an önce
ilân›n› isteyen Mithat Pafla’n›n da bu koflullar› onaylamas› ve ko-
misyona bu yönde ›srar etmesi sonucunda gerekli de¤ifliklikler
yap›ld›. Haz›rlanan anayasa 23 Aral›k 1876’da II. Abdülhamit ta-
raf›ndan kabul ve ilân edildi. Kanunu Esasi, padiflah›n yetki ve
ayr›cal›klar›n› ciddî bir biçimde s›n›rlam›yor, yasama ve yürütme
yetkilerinin padiflahta toplanmas›na olanak veriyordu. Ankara’da
toplanan TBMM taraf›ndan haz›rlanan ve kabul edilen ikinci Türk
anayasas›, 20 Ocak 1921 tarihli Teflkilat› Esasiye Kanunu, 23
madde ve 1 geçici maddeden oluflan k›sa bir anayasayd›. Do¤an
boflluklar de¤iflik zamanlarda ç›kar›lan yasa, kararname ve karar-
larla doldurulmaya çal›fl›ld›. Teflkilat› Esasiye Kanunu, ulusal
egemenlik ilkesini temel al›yor, meclis hükümeti sistemini kabul
ediyordu. Meclis, yasama yetkisini kendisi, yürütme yetkisini de
kendi içinden seçti¤i TBMM hükümeti eliyle kullan›yordu.
TBMM baflkan› ayn› zamanda hükümetin de baflkan›yd›. Teflkila-
t› Esasiye Kanunu’nda 29 Ekim 1923’te yap›lan bir de¤ifliklikle
devlet fleklinin cumhuriyet oldu¤u ilân edildi. Cumhurbaflkanl›-
¤› kuruldu, cumhurbaflkan›n›n TBMM içinden 4 y›l için seçilece-
¤i kabul edildi. Kurtulufl Savafl›’n›n ola¤anüstü koflullar›n› yan-
s›tan 1921 Anayasas›, ulusal kurtulufl döneminde birlik ve bera-
berli¤in sa¤lanmas›nda çok yararl› oldu. Savafl sonras› dönem-
de ortaya ç›kan ve bu anayasan›n karfl›layamad›¤› gereksinmeler
yeni bir anayasa haz›rlanmas›n› zorunlu k›ld›. TBMM içinde
oluflturulan bir komisyon, Fransa III. Cumhuriyet ve Polonya
anayasalar›n› örnek alarak yeni bir anayasa haz›rlad›. Baz› mad-
deleri de¤ifltirilerek 20 Nisan 1924’te TBMM taraf›ndan onayla-
nan 1924 Anayasas›, meclis hükümeti sistemini korudu. Yasa-
ma organ› olan tek meclisin yetkileri azalt›ld›, yürütmeye daha
ANAYASA
37
1...,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36 38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,...672
Powered by FlippingBook