ANOT,
bir pil, akümülatör, voltametre, deflarj tüpü, kat› hal
do¤rultucusu ya da elektron tüpünün pozitif elektrodu, art› uç.
Anot, elektronlar›n sistemi terk etti¤i elektrottur.
→
KATOT
ANS‹KLOPED‹,
bilim ve sanat dallar›n›n bütününün ya da
bu dallardan birinin verilerini, o alandaki bilgilerin tümünü sis-
tematik ya da alfabetik olarak kapsayan yap›t. Yunanca “en”
(içinde), “kiklos” (çevre), “paideia” (e¤itim) sözcüklerinden
oluflan kavram, eski Yunan’da, her özgür, genç Atinal›’n›n geçir-
mek zorunda oldu¤u ö¤reniminin tümü anlam›nda kullan›lm›fl,
ilk ansiklopediler de bu ö¤renim için gerekli bilgiyi verecek bi-
rer summa (toplam) olarak haz›rlanm›flt›r. Bu bilgi toplam›, 7
özgür sanat denilen gramer, aritmetik, geometri, astronomi,
müzik, retorik ve diyalekti¤in verilerini içeriyordu. Bilimin ve
sanat›n geliflimine koflut olarak ansiklopedilerin kapsam› da ge-
niflledi, belli alanlarda uzmanl›k ansiklopedilerinin yan› s›ra ge-
nel bilgi vermeyi amaçlayan ansiklopediler de düzenlendi. Ay-
r›ca bu kavram, özel anlamda, Diderot ve D’Alembert’in yöneti-
minde Paris’te yay›mlanmaya bafllayan (1751) “Encyclopédie
ou Dictionnaire Rasionné des Sciences, des Arts et des Méti-
ers” için kullan›l›r ve Diderot ile arkadafllar› “ansiklopediciler”
olarak an›l›r. Türkiye’de 19. yüzy›la kadar bat›l› anlamda ansik-
lopedilere rastlanmaz. ‹lk ansiklopedi giriflimini Ali Suavi bafl-
latt›. “Kamusü’l-Ulûmî ve’l - Maarif” ad›n› verdi¤i yap›t›n› Pa-
ris’te ç›kard›¤› Ulûm gazetesinin eki olarak verdi (1870). Ama
ancak befl forma yay›mlayabildi ve Atabek maddesinde kald›.
Sonraki y›llarda konu s›n›rlamas›yla Ahmet Rifat’›n “Lugat-› Ta-
rihiyye ve Co¤rafiyye”si (1881), fiemsettin Sami’nin “Kamusü’l-
Alâm”› (1899) yay›mland›. Emrullah Efendi’nin genel ansiklope-
di alan›ndaki giriflimi “Muhitü’l-Maarif”in ise ancak birinci cil-
di ç›kar›labildi (1900). Cumhuriyet’ten sonra devletçe ç›kar›lan
(1940) “‹slâm Ansiklopedisi” ile “Türk Ansiklopedisi” de ancak
1984 y›l›nda tamamlanabildi.
ANTALYA,
Akdeniz Bölgesi’nde il. ‹l topraklar› Antalya Kör-
fezi’nin iki yan›nda, bat›dan do¤uya yay fleklinde uzan›r. Bat›da,
Kalkan liman›n›n bat›s›nda Kocaçay a¤z›ndan, do¤uda, Gazipa-
fla-Anamur aras›nda Kalediran Deresi’ne kadar Akdeniz k›y›lar›-
n›n uzunlu¤u 500 km.’yi geçer. Bat›da Mu¤la, kuzeyde Burdur,
Isparta ve Konya, do¤uda yine Konya ve Karaman illeriyle s›n›r-
lan›r. Oldukça genifl bir ildir. Toroslar’›n genifl bir bölümü Antal-
ya ili s›n›rlar› içinde kal›r. Göller Yöresi’nde bafllayan Bat› Toros-
lar, sürekli s›ralar hâlinde de¤il, aralar›na havza biçiminde ova-
lar, göl çanaklar› girmifl olarak iki s›ra hâlinde uzan›rlar. Birinci
s›ra kuzeydo¤u-güneybat› yönündedir (E¤ridir Gölü bat›s›nda
Barla Da¤›, Isparta yak›n›nda Davras ve Akda¤, güneyde, Teke
yöresinde Bey Da¤lar›, Elmal› Ovas›’n› güneyden kuflatan Susuz,
Yumru ve Akda¤lar...); ikinci s›ra kuzeybat›dan güneydo¤uya
do¤ru uzan›r (Sultan Da¤lar›, Y›ld›z, Akda¤ ve Geyik da¤lar› ve
ilin do¤u s›n›r›nda K›z›l ve Deliktafl da¤lar›...). Yukarda belirtilen
do¤rultuya göre güneye inildikçe birbirinden uzaklaflan bu iki s›-
ra aras›nda, çok yerinde kalkerli kayaçlardan oluflma yine enge-
beli bir alan aflama aflama alçalarak birkaç seki basama¤› hâlin-
de Akdeniz k›y›lar›na iner. ‹l merkezi Antalya kenti de kalkerli bir
düzlük olan böyle bir seki üzerinde kurulmufltur. K›y› fleridi üze-
rinde tipik Akdeniz iklimi görülür. K›fllar ›l›k, yazlar s›cak geçer;
1.000 mm.’yi aflabilen ya¤›fllar›n üçte ikisi k›fl aylar›nda ve ancak
yüzde 1.5-2’si yaz mevsiminde düfler. Bu koflullar alt›nda yaz›n
tar›mda sulama zorunludur. ‹klim, iç kesimlere do¤ru az çok ka-
rasall›¤a kayar. Göller Yöresi’nden ve Toroslar’dan inen akarsu-
lar, boylar›n›n ve beslenme havzalar›n›n k›sal›k ve küçüklü¤üne
ra¤men oldukça bol su tafl›rlar ve karst koflullar› nedeniyle baz›
kesimlerinde yeralt›nda akarlar. Bafll›calar›; Aksu, Köprüsuyu,
Düden Suyu, Manavgat Irma¤›’d›r. Arazinin yukarda belirlenen
topografya özellikleri nedeniyle üzerlerinde s›k s›k ivinti ve ça¤-
layanlara rastlan›r. Antalya ili Türkiye’nin önemli tar›m bölgele-
rinden biridir. Bu önem, toprak ürünlerinin çeflitlili¤inden ve ba-
z›lar›n›n Türkiye y›ll›k üretiminde bafl s›ralar› almas›ndan ileri ge-
lir. Bu ürünlerin bafll›calar›; pamuk, yerf›st›¤›, çeflitli sebzeler
(özellikle domates), portakal ve muzdur. Ormanc›l›k ve hayvan-
c›l›k bak›mlar›ndan da yine önde gelen illerimiz aras›ndad›r. An-
talya, Göller Yöresi’ni ve ‹ç Bat› Anadolu’yu Akdeniz’e ba¤layan
en k›sa do¤al yolun denize ulaflt›¤› yerde kurulmufltur. Bu elve-
riflli konumu nedeniyle, geçmiflte oldukça genifl bir artülkenin li-
man› olarak rol oynam›flt›r. Fakat ‹ç Bat› Anadolu’nun ve Göller
Yöresi’nin demiryolu ile Ege k›y›lar›na ba¤lanmas›ndan sonra,
artülkesi daralm›fl, liman olarak önemi çok azalm›flt›r. Buna kar-
fl›l›k Antalya ve çevresi, uzun yazlar›, plajlar›, eski ça¤lara ait gö-
rülmeye de¤er kent kal›nt›lar›yla son y›llarda Türkiye’nin bafll›ca
turizm alanlar›ndan biri olmufltur. Yeni ve çok kaliteli yollar›n ya-
p›lmas› bundan büyük rol oynam›flt›r. Ayr›ca tar›m alan›ndaki iler-
lemeler ve yörede yeni sanayi kurumlar›n›n kurulmas› kentin h›z-
la ve yeniden geliflip canlanmas›na olanak sa¤lam›flt›r.
ANTALYA ALTIN PORTAKAL F‹LM fiENL‹⁄‹,
Türkiye’de gerçeklefltirilen ve en uzun süre yap›lan film flenli¤i.
fienlik Antalya’da ve genel olarak eylül ay› sonlar›nda yap›lmak-
tad›r. ‹lk kez 1964 y›l›nda düzenlendi. 1967’ye kadar birçok et-
kinli¤in bir arada gerçeklefltirildi¤i bir sanat flenli¤i niteli¤in-
deydi. 1967’den sonra film yar›flmas›, flenli¤in a¤›rl›kl› etkinli¤i
ANOT
42