okul ansiklopedisi - page 44

biyotikler, hemen hemen tüm mantar ve mikrop etki alan›n›
(virüslerin d›fl›nda) kaplamaya yarad›¤› gibi, mikroplar›n ilk
antibiyotiklere karfl› kazand›klar› direnci de önlerler. Antibi-
yotikler a¤›zdan verilebildi¤i gibi do¤rudan do¤ruya dama-
ra ya da kalça adalesine fl›r›nga edilebilirler. Ayr›ca deri
hastal›klar›nda yerel olarak pomat ya da toz hâlinde yararla-
n›l›r. Antibiyotik tedavisi, genellikle, hasta vücut, savunma-
s›n› kendi olanaklar›yla sa¤layamad›¤› ya da çok güç sa¤la-
d›¤› zaman kullan›l›r. Böylece bu ilâçlar›n sak›ncalar› ve
ilerde hastal›¤a yol açacak dirençli döllerin ortaya ç›kmas›
önlenmifl olur. Antibiyotiklerin en önemli yan etkileri, di¤er
ilâçlarda oldu¤u gibi, afl›r› duyarl›k nedeniyle oluflan alerji-
dir. Ayr›ca, ba¤›rsaklardaki yararl› bakterileri, yani ba¤›rsak
floras›n› öldürdüklerinden buradaki mikroorganizmalar ara-
s›ndaki dengenin bozulmas›na ba¤l› olarak ishale ve vitamin
eksikli¤ine neden olabilirler. Sürekli ve yüksek dozda kulla-
n›lan antibiyotik, azot birikimi ve idrar tutuklu¤u sonucu
böbrek yetmezli¤ine ve üremiye yol açabilir. Kana geçtikten
birkaç saat sonra vücuttan at›ld›¤›ndan ilâçlar›n belli aral›k-
larla al›nmas› gerekmektedir.
ANT‹KOR ve ANT‹JEN,
vücut, kendini enfeksiyonla-
ra karfl› korumak için çeflitli yollara baflvurur. Bunlar›n en
önemlilerinden biri, vücudun antijen ad› verilen yabanc›
maddelere karfl› antikor denilen özel kimyasal moleküller
üretme yetene¤idir. Antijenlerin ço¤unlu¤u virüsler, bakte-
riler ya da toksinlerdir. Vücut bir antijene karfl›, özel bir an-
tikor üretir ve bu ikisi etkileflime girerler. Antikor, antijenle-
ri kümelefltirip akyuvarlar›n sald›r›s›n› kolaylaflt›rabilece¤i
gibi, antijenlerin yüzey özelliklerini de¤ifltirerek akyuvarlar-
ca daha kolay sindirilmelerini de sa¤layabilir. Toksinler söz
konusu oldu¤unda, antikorlar bunlar›n zehirli etkilerini
nötrlefltirirler. Kimi zaman, antikorlar ve antijenler aras›nda-
ki etkileflim fliddetli geçer ve dokular zarar görebilir. Ço¤u
alerjilerin nedeni budur. Organ naklinin en temel sorunu
olan, yabanc› dokunun vücutça reddedilmesi de bundan
kaynaklan›r. E¤er vücut, sözkonusu antijenle daha önceden
karfl›laflm›flsa, antikorlar› çok daha h›zl› üretir. K›zam›k ve
suçiçe¤i gibi hastal›klara karfl› kazan›lan ba¤›fl›kl›¤›n teme-
linde bu yatar. Daha a¤›r hastal›klarda, vücut ilk sald›r›y›
kald›ramayacak kadar zay›f oldu¤undan, ba¤›fl›kl›k edinme
flans›n› yitirebilir ve hasta kurtulamayabilir. Bunu önlemek
için, zay›flat›lm›fl ya da zarars›z antijenler verilir ve vücudun
antikor üretmesi sa¤lanabilir. Dolay›s›yla vücut, hastal›kla
karfl›laflmadan önce yapay bir ba¤›fl›kl›k kazanm›fl olur. Ço-
cuk felci, tifo ve baflka birçok tehlikeli hastal›¤›n yol açt›¤›
ölümler, afl› denen bu yöntemle önlenmifltir.
ANT‹LOP,
boynuzlugillerden, s›cak ülkelerde yaflayan ve
çok h›zl› koflabilen memeli hayvanlar›n genel ad›
(Antilo-
pe).
Daha çok Afrika’da ve Hindistan’da yayg›nd›rlar. Boy-
nuz biçimleri çok de¤iflik, cüsseleri de birbirinden farkl›d›r.
Antiloplar bir yönüyle s›¤›r›, bir yönüyle de koyun ve keçiyi
and›ran hayvanlard›r. Bafll›ca cinsleri: Ceylan, kudu, gnu,
kaama, keseli antilop, cüce antilop, addaks, orongo.
ANT‹SEPT‹K,
bakteri ve virüsleri öldüren ya da onlar›n
ço¤almas›n› engelleyen madde. Antiseptikler, hastanelerde,
cerrahî servislerinde araçlar›n mikropsuz, yani steril hâle ge-
tirilmesi, operasyon alan›n›n ve ellerin temizlenmesi, yara-
lardaki mikroplar›n öldürülmesinde kullan›l›r. Antiseptiklerin
hücre protoplazmas›n› bozmak ya da p›ht›laflt›rmak gibi etki-
leri vard›r. Bu etkilerinden dolay› bunlara genel protoplazma
zehirleri de denir. Antiseptik olarak kullan›lan kimyasal mad-
delerin en önemlileri alkol, formaldehit, benzoik asit, sod-
yum hidroksit, oksijenli su, potasyum permanganat, tentür-
diyot, fenoller, bak›r sülfat ve hipokloritler (metilen mavisi,
rivanol, fenazopiridin) gibi antiseptik boyalard›r.
ANT‹TOKS‹N,
vücudun, hastal›k yap›c› mikroplar›n toksin-
lerini zarars›z k›lmak için oluflturdu¤u antikor. Bunlar difteri ve
tetanoz gibi hastal›klara karfl› etkilidir. Kana az miktarda toksin
enjekte edildi¤inde, vücut antitoksinleri üretir. Böylelikle enfek-
siyonlara karfl› haz›rl›kl› olur ve onlarla daha çabuk bafla ç›kabi-
lir.
ANTOLOJ‹,
seçilmifl nesir ve naz›m parçalar›ndan oluflan
kitap, güldeste. Yunanca “anthologia” sözcü¤ü “anthos” (çiçek)
ve “legein” (derlemek) sözcüklerinden türetilmifltir. ‹lk antoloji-
leri ‹lk Ça¤’da Yunanl›lar derlemifllerdir. Belli bir zaman dili-
minde verilmifl de¤iflik türlerdeki yap›tlardan bir antoloji yap›la-
bilece¤i gibi, tek bir yazardan, belli bir ulusun edebiyat›ndan ya
da dünya edebiyat›ndan seçilmifl parçalarla da antolojiler yap›-
labilir. Antoloji yapan›n amac›, her çeflit okuyucuya seslenebi-
lecek seçme örnekleri bir araya toplamakt›r. Burada seçmeyi ya-
pan›n be¤enisi ön plândad›r. Ama genifl bir tarih dilimini kap-
sayan antolojilerde ortak be¤eni a¤›r basar. Ça¤›nda sevilmifl,
daha sonra gelenlerce de be¤enilmifl ve edebiyatla u¤raflanlar›n
de¤erlendirmesinden geçmifl parçalar antolojilerde yer al›r. Ki-
mi zaman antolojilerin, edebiyat tarihi olma görevini de yüklen-
dikleri görülür. Özellikle Türkiye’de Tanzimat’tan sonra yaz›lan
edebiyat tarihlerinin daha çok bir antoloji niteli¤i tafl›malar›,
edebiyat tarihi alan›ndaki çal›flmalar›n yeni olmas›na, yöntem-
sizli¤e ba¤lanmal›d›r. Divan edebiyat› örneklerini bir araya top-
layan mecmualar, halk fliirlerinin topland›¤› cönkler, çeflitli tür-
lerde yap›lan seçmeler (müntahabat) tam anlam›yla birer anto-
loji örne¤idir.
ANZAK
ya da
ANZAC
(Australian and New Zeland Army
Corps’un k›saltmas›), I. Dünya Savafl› s›ras›nda ‹ngilizlerle bir-
likte savaflan ve üstün baflar› gösteren Avustralyal› ve Yeni Ze-
landal› birliklere verilen ad. 1915’te, Çanakkale’nin Osmanl›lar-
dan al›nmas› için düzenlenen ve baflar›s›zl›kla sonuçlanan Geli-
bolu seferinde gösterdikleri kahramanl›kla tan›nm›fllard›r.
1916’da da Fransa’da I. Dünya Savafl›’n›n en fliddetli çarp›flma-
lar›nda yer ald›lar. 1917’de Avustralya ve Yeni Zelanda birlikle-
ri birbirinden ayr›l›nca ANZAC ad› resmî bir nitelik tafl›maktan
ç›kt›. Avustralya ve Yeni Zelanda’da Gelibolu ç›karmas›n›n y›l-
dönümü olan 25 Nisan’da, bir ANZAC günü düzenlenmektedir.
Savafl›n 70. y›ldönümünde Gelibolu’daki Küçük Ar›burnu ile
Büyük Ar›burnu aras›ndaki koya Anzak Koyu ad› verilmifltir.
ANT‹KOR ve ANT‹JEN
44
1...,34,35,36,37,38,39,40,41,42,43 45,46,47,48,49,50,51,52,53,54,...672
Powered by FlippingBook