okul ansiklopedisi - page 375

KAYAÇLAR
375
KATOL‹K
, Hristiyanl›kta Vatikan (Roma) Kilisesi’ne ba¤l›
olanlara verilen ad. “Evrensel” anlam›na gelen Yunanca “catech”
sözcü¤ünden türetilmifltir. Hristiyanlar›n ço¤u Katolik’tir. Kutsal
kitaplar›n en do¤ru metnini saptamak ve yorum yapmak yetkisi,
‹sa taraf›ndan Aziz Petrus’a devredilen yetkilerin mirasç›s› kabul
edilen papaya aittir. 70 dolay›ndaki yerel kilisenin bafl›nda bulu-
nan kardinaller, ‹sa’n›n on iki havarisinin halefleridir ve papay›
bunlar seçer. Roma’n›n merkez say›lmas›, Aziz Petrus’un burada
din u¤runa dövüflerek ölmüfl olmas›ndan ileri gelmektedir. Hris-
tiyanl›¤›n en eski ça¤lar›nda, bütün Hristiyanlar Katolik’ti. 9.
yüzy›lda Bizans Kilisesi “Ortodoks” ad›yla Roma’dan ayr›ld›. Yu-
nanl›lar ve ‹slâvlar, bu kiliseye ba¤land›lar. 16. yüzy›ldaysa Pro-
testanl›k ortaya ç›kt›. ‹ngilizler, ‹skandinavlar ve Almanlar ço-
¤unlukla bu mezheptendir. Katoliklerde boflanma günah say›l›r.
Katolikler, ‹ncil ve papaya tam ba¤l›, de¤iflik düflünce ve eleflti-
riye karfl› pek hoflgörülü olmayan bir anlay›fla sahiptirler. Son
y›llarda Katolik Kilisesi, ça¤dafl dünya karfl›s›nda bir dizi reform
karar› alma gere¤ini duymufltur. Bu kararlar hoflgörüye yönelik,
di¤er Hristiyan mezheplerine, Hristiyan olmayanlara ve hatta
dinsizlere karfl› anlay›fl gösterilmesini öngörür niteliktedir.
KATOT
, bir pil, akümülatör, voltametre, deflarj tüpü, kat› hâl
do¤rultucusu ya da elektron tüpünün negatif elektrodu, eksi uç.
Katot, elektronlar›n sisteme girdi¤i elektrottur.
ANOT
KATRAN
, taflkömürünün kuru dam›t›lmas›yla elde edilen
ürünlerden biri. Siyah, kötü kokulu, klorlu bir s›v›d›r. Sudan bi-
raz a¤›rd›r. ‹çinde aromatik hidrokarbonlar ve bunlar›n türevleri
ile oksijenli, azotlu, kükürtlü aromatik bileflikler bulunur. Aro-
matik bilefliklerin yan› s›ra çok say›da boya, ilâç, sentetik ka-
uçuk, böcek öldürücü ve plastik sentezinde katran ve ürünleri
hammadde olarak kullan›l›r.
KAUÇUK
, say›s›z kullan›m alan› olan, kimi a¤açlardan (do-
¤al kauçuk) ya da yapay yollarla (sentetik kauçuk) elde edilen
esnek bir madde. Uzun zincirli ve düzensiz sar›mlar biçiminde-
ki molekül zincirlerinden ötürü kauçuk, kendisinde flekil de¤i-
flikli¤ine yol açan kuvvet ortadan kalkt›¤›nda hemen eski biçi-
mini al›r. Esnek olmas›n›n yan› s›ra, s›zd›rmazl›¤› ve yal›tkan
olufluyla da son derece önem tafl›r. Kauçu¤un son derece yay-
g›n bir kullan›m› vard›r. Daha çok vulkanizasyon iflleminden ge-
çirilerek otomobil lasti¤i, ayakkab› taban›, ya¤murluk, çeflitli ka-
y›fllar, hortum, çeflitli yal›t›m malzemeleri yap›m›nda kullan›l›r.
KAV‹MLER GÖÇÜ
, ‹.Ö. 3. ve 4. yüzy›llarda Avrupa’y› isti-
lâ eden Hun ve Cermen kavimlerinin Güney ve Bat› Avrupa’ya
göçlerine verilen ad. 4. yüzy›lda Asya’dan gelen Hunlar, krallar›
Attila’n›n önderli¤inde Ren ve Tuna Irma¤› boylar›na indiler. Bu-
ralarda yaflayan ve “barbar” ad› verilen Cermen kavimlerini
(Burgondlar, Franklar, Vizigotlar, Ostrogotlar, Alamanlar) Roma
‹mparatorlu¤u topraklar›na do¤ru sürdüler. Bu kavimler, Roma
eyaletlerini ya¤ma ettiler ve Roma’y› 410 y›l›nda ele geçirdiler.
Bu savaflç› kavimler, yeni bir düzen kurarak Orta Ça¤’› bafllatt›-
lar. Franklar Galya’ya, Hunlar da Galya ve Bulgaristan içlerine
yay›ld›lar. Bir kol Roma’ya kadar inmeyi baflard›. Saksonlar, Bri-
tanya’y› iflgal ederek bugünkü ‹ngiltere’nin temelini att›lar.
KAVUKLU HAMD‹
(1841, ? - 1911 ‹stanbul), ortaoyunu
sanat›n›n büyük ustas›. Ortaoyununa “kol” ad› verilen topluluk-
larda bafllad› ve kolbafl› oldu. Kendi ad›na tuluat tiyatrosu ve or-
taoyunu kollar› kurup yönetti. Geleneksel Türk tiyatrosunda
unutulmaz izler ve etkiler b›rakt›. Oyunlar›ndan üçü, “Kavuklu
Hamdi’den Üç Ortaoyunu” ad›yla Metin And taraf›ndan derlenip
yay›mland›.
KAVUN
, kabakgillerden, sürüngen gövdeli bir bitki (Cucumis
melo). Anayurdu Anadolu’dur. Çok eski ça¤lardan beri kültüre
al›nm›flt›r. Bir y›ll›k, otsu bir bitkidir. Yapraklar› büyük, yürek bi-
çiminde, çiçekleri bircinsli, birevciklidir. Meyvesi iri, tatl› ve
hofl kokuludur. Türkiye’de 30 kadar çeflidi yetifltirilir. Bafll›cala-
r› topatan, alt›nbafl, hasanbey vb.dir.
KAVUR, Ömer
(1944 Ankara), yönetmen, senaryo yazar›.
Paris’te sinema ö¤renimi yapt›. Yurda dönüflünde, k›sa filmler
ve reklam filmi çal›flmalar›nda bulundu. 1974’te, ilk filmi olan
“Yat›k Emine”yi çevirdi. 1979’da, “Yusuf ile Kenan” adl› ikinci
uzun konulu filmini yapt›. Bu film, UN‹CEF taraf›ndan düzenle-
nen M‹FED fienli¤i’nde birincilik kazand›. 19. Antalya fienli¤i
Alt›n Portakal Film Yar›flmas›’nda (1982), “K›r›k Bir Aflk Hikâye-
si” adl› filmi üçüncü seçilerek Bronz Portakal ile ödüllendirildi
ve en baflar›l› yönetmen ödülünü ald›. Kavur’un di¤er filmleri ise
flöyle s›ralanabilir: “Ah Güzel ‹stanbul” (1981), “Göl” (1982),
“Amans›z Yol” (1985), “Körebe” (1985), “Anayurt Oteli” (1987,
1987 Antalya Alt›n Portakal Film fienli¤i En ‹yi Yönetmen Ödü-
lü, 1987 Venedik Film fienli¤i Uluslararas› Sinema Elefltirmen-
leri Federasyonu Ödülü, 1987 Nantes Üç K›ta Film fienli¤i En
‹yi Film Ödülü, Valencia Film fienli¤i En ‹yi Üçüncü Film Ödü-
lü), “Gece Yolculu¤u” (1988; 1988 Antalya Alt›n Portakal fien-
li¤i En ‹yi Film Ödülü), “Gizli Yüz” (1991, Antalya Alt›n Portakal
fienli¤i En ‹yi Film Ödülü), “Akrebin Yolculu¤u” (1997),
“Melekler Evi” (2000), “Karfl›laflma” (2003).
KAYAÇLAR
, yerkabu¤unu oluflturan kat› maddeler. Kütle
hâlinde bulunabildikleri gibi (kumtafl›), tanecikler hâlinde de
(kum) bulunabilirler. Gerçekte kayaçlar›n, minerallerin tersine,
homojen bir yap›lar› ve belli bir kimyasal bileflimleri yoktur. ‹ç-
lerinde çeflitli mineraller bulunabilir. Kayaçlar bafll›ca iki ele-
mentin, oksijen ve silisyumun bilefliklerinden oluflur. Kayaçlar-
da bu iki elemente ya silis biçiminde ya da alüminyum, demir,
kalsiyum, potasyum, sodyum ve magnezyum gibi elementlerle
silikatlar biçiminde rastlan›r. Silis ve silikatlar, yerkabu¤unu
oluflturan kayaçlar›n %95’ini meydana getirirler. Kayaçlar mag-
matik, tortul ve baflkalaflm›fl kayaçlar olmak üzere üç grupta in-
celenirler. Magmatik kayaçlar, bir silikatlar kar›fl›m› olan ergimifl
hâldeki magman›n ürünüdürler. Tortul kayaçlar, inorganik ve or-
ganik maddelerin birikmesiyle oluflur. Bunlar, ya baflka kayaç k›-
r›nt›lar›n›n birikimi (kumtafl›), ya organik maddelerin birikimi
(kömür ve baz› kireçtafllar›) ya da kimyasal çökeleklerdir (anhid-
rit, jips). Baflkalaflm›fl kayaçlar, derinliklerde, ›s›, bas›nç ya da
kimyasal bir etki sonucu ortaya ç›karlar. Bunlar, de¤iflim geçir-
mifl kayaçlard›r. Tortul, magmatik ve hatta daha önceden baflka-
laflm›fl olan kayaçlar, bu yolla yap› de¤iflikli¤ine u¤rayabilirler.
1...,365,366,367,368,369,370,371,372,373,374 376,377,378,379,380,381,382,383,384,385,...672
Powered by FlippingBook