KEfi‹FLER
381
lar› uzun, üzeri pullu ya da pürtüklüdür. Ayaklar› befl parmakl›d›r
ve iyi geliflmifltir. Uzun, sivri kuyruklar› tehlike an›nda kopup dü-
flebilir. Hepsi yumurtlayarak ürerlerse de, bir k›sm›n›n yumurta-
lar› karn›nda aç›l›r. Böcekler, kurtlar ve yumuflakçalarla beslenir-
ler. Bu nedenle yararl› hayvanlard›r. Zararlar› yoktur. Örnekler:
Toprak renginde, Akdeniz ülkelerinde çok bulunan duvar kerten-
kelesi
(Lacerta muralis),
yeflil renkli, Do¤u Akdeniz’de ya-
flayan yeflil kertenkele
(L. viridis).
Anadolu kertenkelesi
(L.
anatolica),
Amerika’n›n tropikal bölgelerinde yaflayan, büyük
kabarc›kl› iguana
(‹guana tuberculara),
s›rt› tarakl› ker-
tenkelelerden çöl agamas›
(Agama mutabilis)
vb.
KERVAN,
uzak yerlere yolcu ya da yük tafl›yan deve, kat›r vb.
yük hayvan› dizisi. Eskiden tacirler, Çin ve Hindistan’dan ald›k-
lar› ipekli kumafllar› Karadeniz’e (‹pek Yolu) ve Akdeniz’e (Baha-
rat Yolu) kervanlarla tafl›rlar ve uzun yolculuklar›nda sald›r›ya
u¤ramamak için toplu olarak birlikte gidip gelirlerdi. Hac mev-
siminde de hacca kervanlarla gidilirdi.
KERVANSARAY,
eskiden, kervanlar›n konaklamas› için
ticaret yollar› üzerinde belli aral›klarla yap›lm›fl, çevresi yüksek
duvarl› büyük han. 15. yüzy›l sonlar›na dek, özellikle ‹pek Yolu
üzerinde ve Anadolu’da büyük kervansaraylar yap›ld›. Avrupal›-
lar Çin’e ve Hindistan’a giden denizyollar›n› bulunca ‹pek ve Ba-
harat yollar› ve bu yollar üzerinde bulunan kervansaraylar da
eski önemlerini yitirdi. Kervansaraylar zamanla birer y›k›nt›ya
dönüfltü.
KESEL‹ AYI
ya da
KOALA,
keselilerin kuskusgiller fa-
milyas›ndan bir memeli türü
(Phascolarctus cinere-
us).
Do¤u Avustralya’da, a¤açlarda yaflar. Görünüflü ay›ya
benzer. 50-70 santim boyunda, t›knaz vücutlu, uzun, püskül bi-
çiminde kulakl›, kuyru¤u körelmifl, k›rç›l renkli, tembel bir hay-
vand›r. T›rman›c›d›r. Geceleri ortaya ç›kar. Bitkilerle, özellikle de
a¤aç yapraklar›yla beslenir. Eti yenmez.
KESEL‹LER,
memelilerin bir alts›n›f›
(Marsupalia).
Ya-
flayan memelilerin en ilkelleridirler. Bu alts›n›fa giren hayvanla-
r›n geliflmesinin bir bölümü annenin vücudunda, bir bölümü de
d›flar›da olur. Yumurtalar› çok küçüktür. Yavru, yar› geliflmifl
hâlde do¤ar; geliflmesinin geri kalan k›sm›n› diflinin karn›nda
bulunan bir kese içinde tamamlar. Bu keseye “marsupia” ad›
verilir. Diflinin memeleri bu kese içinde bulunur ve yavru bura-
da annenin sütüyle beslenerek geliflir. 44’ten fazla diflleri ve
ola¤anüstü küçük bir beyinleri vard›r. Vücut büyüklükleri ve ya-
flama biçimleri çok çeflitlidir; sularda, karada ve a¤açlarda ya-
flayan türleri vard›r. Beslenme biçimleri de çeflitlidir. Böcekçil,
etçil ya da otçuldurlar. Hemen hepsi Avustralya’da yaflarlar.
Kanguru ve keseli sincap bu alts›n›ftand›r.
KES‹R,
bir bütünün kaç parçaya bölündü¤ünü gösteren ma-
tematiksel yaz›l›fl biçimi. Kesir, yatay bir çizgi, bunun üzerinde
“pay” ve alt›nda “payda” ad› verilen iki tamsay› ya da harf biçi-
minde yaz›l›r. “1”den küçük rasyonel say›lar›n gösterilmesinde
kullan›lan, p ve q aralar›nda asal iki do¤al say› olmak üzere p/q
yaz›l›fl›na “baya¤› kesir” denir.
KES‹T,
bir düzlemle kesilen cismin, bu düzlemle olan kesifli-
minin k⤛t üzerinde gösterilmesi. Düzlemin cismi kesifl biçimi-
ne göre düfley kesit, yatay kesit ya da enine kesit, boyuna kesit
gibi adlarla an›l›r. Kesit daha çok mühendislikte kullan›l›r. Bir
makine parças›n›n ya da yap› bölümünün biçiminin daha kolay
anlafl›lmas›n› sa¤lar. Çizimlerde kesit düzlemi bir do¤ruyla gös-
terilir ve düzlemin cismi kesti¤i bölümler çizgiyle taran›r.
KESTANE,
ikiçeneklilerin kay›ngiller familyas›ndan bir a¤aç
cinsi
(Castanea).
Kuzey yar›kürenin ›l›man bölgelerinde ye-
tiflir. K›fl›n yapra¤›n› döker. Yapraklar› genifl, kenarlar› difllidir.
Çiçekleri kurullar hâlinde, bircinsli, birevciklidir. Meyvelerinin
3 tanesi bir arada ve dikenli bir kabukla örtülüdür. Meyve ol-
gunlaflt›¤›nda kabuk aç›l›r ve meyveler yere düfler. Kestane
meyvesi çok eski ça¤lardan beri insanlar taraf›ndan besin ola-
rak kullan›lmaktad›r. Odunlar› dayan›kl› ve tanence zengindir.
10 kadar türü bulunur. En bilinen türü yurdumuzda da do¤al
olarak yetiflen
C. vulgaris
’tir. Boyu 20-25 m.ye, çap› birkaç
m.ye, ömrü de 800 - 1.000 y›la ulaflabilir.
KESTEL GÖLÜ,
Burdur’un Bucak ilçesinde göl. Bucak ile
Korkuteli aras›ndaki Kestel Ovas›’n›n kuzey kesiminde yer alan
Kestel Gölü karstik (kireçli) oluflumludur. Alan› 25 km
2
KEfi‹FLER,
daha önce varl›¤› bilinmeyen yerlerin bulunma-
s›. Keflifler denince ilk akla gelen, insanlar›n daha ilk ça¤lardan
beri, özellikle deniz yoluyla yeni ülkeleri, k›talar›n henüz bilin-
meyen bölgelerini ad›m ad›m bulmas›d›r. ‹lk keflifler ticaret ilifl-
kilerini art›rmak isteyen M›s›rl› denizcilerin K›z›ldeniz ve Aden
Körfezi k›y›lar›ndaki araflt›rmalar›yla bafllar. Daha sonra Fenike-
liler ‹.Ö. 1200 y›llar›nda Gades’te kurduklar› ticaret kolonisi ara-
c›l›¤›yla Britanya Adalar›’n› buldular. Yine ‹.Ö. 600 y›llar›nda Fe-
nikeliler, Firavun Nekao’nun da deste¤iyle Afrika’n›n bat› k›y›la-
r›n› araflt›rd›lar. ‹.Ö. 345’te Pytheas ad›nda Marsilyal› bir deniz-
ci Kuzey Denizi’nden Thule k›y›lar›na kadar dolaflt›. Roma ‹mpa-
ratorlu¤u’nun genifllemesi s›ras›nda bilinen topraklar›n s›n›rlar›
Balt›k k›y›lar›na dek uzanm›flt›. Neron’un görevlendirdi¤i iki Ro-
mal›, Nil’in kayna¤›n› bulmak üzere Bahr-el-Gazal’a kadar ilerle-
diler. Strabon’un yazd›¤› “Co¤rafya” adl› yap›tta dünya, 54º ku-
zey enlemiyle dönenceler ve Atlas Okyanusu ile Çin aras›ndaki
bölgelerden oluflmufl olarak gösterildi. Roma ‹mparatorlu-
¤u’nun çökmesiyle co¤rafya alan›ndaki keflifler de uzun süre ak-
sad›. Ancak ‹.S. 9. ve 10. yüzy›llarda Vikingler ‹zlanda, Grönland
ve Kuzey Amerika k›y›lar›na ç›kmaya bafllad›lar. Bu keflifler Av-
rupa’da herhangi bir yank› yapmad›¤› gibi pek kimse taraf›ndan
da bilinmedi. O s›ralarda ‹slâm bilginleri Orta Asya’y›, Çin ve
Endonezya’y› ad›m ad›m dolafl›yorlard›. 13. yüzy›lda Araplar Si-
birya ve orada yaflayan topluluklar› keflfettiler. 14. yüzy›lda Fas-
l› ‹bni Batuta, Senegal, Tataristan, Malezya’y› dolaflt› ve bu yer-
ler konusunda de¤erli bilgiler verdi. Bu bilgilerden yararlanan
Fransisken rahibi Ruysbroeck, Orta Asya ve Çin’e dek uzand›.
Bat› dünyas›nda Do¤u’yu ve Do¤u toplumlar›n› en iyi tan›tan ke-
flifler, Marco Polo ve akrabalar›n›n 1271-1295 y›llar› aras›nda
Çin’e yapt›klar› ticarî amaçl› geziler sonucunda oldu. 14. yüzy›-
l›n sonlar›ndan 15. yüzy›l›n ortalar›na kadar Bat› dünyas›n› bu-
naltan k›tl›k; savafllar›n yol açt›¤› açl›k; Do¤u ülkelerinin baha-