okul ansiklopedisi - page 395

KOMÜN‹ZM
395
mat döneminde komedya, komedi sözcüklerinin yan› s›ra “mud-
hike” sözcü¤ü kullan›lm›flt›r. Komedinin temeli de tragedya gibi
fiarap Tanr›s› Dionisos törenlerine dayan›r. Aristoteles, komedi-
nin phallos türkülerinden do¤du¤unu söylemektedir. Ba¤bozu-
mu flenliklerinde kurulan komos adl› alaylar, Bolluk Tanr›s›
Phales’i simgeleyen bir phallos (erkeklik organ›) tafl›r, Dionisos
ve Phales ad›na türküler söyleyerek dans eder, aç›k saç›k flaka-
lar yaparlard›. Komedi teriminin kökeni de bu komos sözüdür.
‹lk komedi örneklerine eski Yunan ve Lâtin edebiyatlar›nda rast-
lanmaktad›r. Rönesans’tan sonra yayg›nl›k kazanan komedinin
bafll›ca çeflitleri flunlard›r: Karakter komedisi, töre komedisi,
entrika komedisi. ‹nsan karakterinin gülünç ve aksak yanlar›n›
gösteren komedilere, karakter komedisi denir. Molière’in “Cim-
ri”, Shakespeare’in “Venedik Taciri” buna örnektir. Toplumun
gülünç ve bozuk yanlar›n› yans›tan komediler de töre komedisi
ad›n› al›r. Molière’in “Gülünç Kibarlar”, Gogol’ün “Müfettifl” ad-
l› oyunlar› buna örnektir. Olaylar›n merak uyand›racak ve flafl›r-
tacak biçimde düzenlendi¤i ve salt güldürme amac› güden ko-
medilere ise entrika komedisi denir. Molière’in “Scapin’in Do-
laplar›”, “Shakespeare’in “Yanl›fll›klar Komedisi” bu yolda yaz›l-
m›fl örneklerdir. Günümüzde bu tür komedilere vodvil denil-
mektedir. Türk tiyatro tarihinde ilk oyun örnekleri komedi türün-
de verilmifltir. Ahmet Vefik Pafla’n›n Molière uyarlamalar› bu yö-
neliflin en belirgin örne¤idir. Meflrutiyet ve Cumhuriyet döne-
minin en tan›nm›fl komedi yazar› ise Musahipzâde Celal’dir.
KOMPOZ‹SYON,
bir konunun çeflitli bölümlerini, düzenli
bir biçimde bir araya toplama. Ö¤rencilerin fikirlerini s›raya ko-
yup anlatmas›n› ö¤renmeleri için onlara yapt›r›lan yaz› çal›flma-
lar›na ve ödevlerine de kompozisyon denir. Kompozisyonda ifl-
lenen konuyla ilgili ana ve yan düflünceler, örneklemeler, karfl›-
laflt›rmalar düzenli bir biçimde yer almal›d›r. Bunun sa¤lanma-
s› için dikkat edilecek noktalar; ana düflünceden ayr›lmamak,
ögelerin ana düflüncenin çevresinde orant›l› bir biçimde bulun-
mas›, anlat›m›n sürükleyici, ilgi uyand›r›c› bir k›vrakl›k tafl›ma-
s›d›r. Bir edebiyat yap›t›nda iyi bir kompozisyon yarat›lmas›n›n
bafll›ca koflullar›ysa, kelime hazinesinin en iyi biçimde düzen-
lenmesi, bunun için de tekrarlardan, yan›lt›c› anlat›mlardan,
abartmalardan, bozuk cümlelerden kaç›nmakt›r.
KOMPRESÖR,
bir gaz ya da buhar›n s›k›flt›rma yoluyla ba-
s›nc›n› art›ran ayg›t. Gaz türbinlerinde ve haval› çekiç gibi ha-
vayla çal›flan (pnömatik) araçlarda, kompresör büyük önem ta-
fl›r. Gazlar›n s›v›laflt›r›lmas› için, ço¤unlukla bas›nç gerekli ol-
du¤undan kompresörler kullan›l›r. Pistonlu kompresörler, pis-
tonun hareketi s›ras›nda uygun biçimde aç›l›p kapanan supap-
lar arac›l›¤›yla söz konusu ak›flkan› s›k›flt›rarak çal›fl›r. Örne¤in
benzin istasyonlar›nda lastiklere hava basmay› sa¤layan komp-
resörler bu türdendir. Döner kanatl› kompresörler ise, dairesel
bir yatak içinde eksantrik (merkezden kaç›k) olarak dönen ve
çevresinde paletler (kanatlar) bulunan bir rotorun, ak›flkan› girifl
deli¤inden emip ç›k›fl deli¤inden basmas› yoluyla çal›fl›r.
Kompresörler, baflta hava olmak üzere birçok gaz›n s›k›flt›r›lma-
s› amac›yla çok çeflitli alanlarda kullan›l›rlar.
KOMPÜTÜR
ya da
KOMPÜTER
B‹LG‹SAYAR
KOMfiU AÇILAR,
köfleleri ayn› ve bir kenar› ortak olan
aç›lar. 90º olan iki komflu aç›ya “komflu tümler”, toplamlar› 180º
olanlara da “komflu bütünler” aç›lar denir.
KOMfiU ORANTILI,
eflit iflaretiyle birbirine ba¤lanm›fl
ikiden çok oran›n karfl›l›kl› konumu. Örne¤in
a
5
4
—— = —— = ——
b
10
8
gösteriminde yer alan oranlar “komflu orant›l›”d›r.
KOMÜN‹ZM,
insanlar›n eflit oldu¤u ilkesinden hareket ede-
rek, özel mülkiyetin olmamas›, üretim araçlar›n›n ve ana tüketim
maddelerinin ortaklafla kullan›lmas› gerekti¤i esas›na dayanan
ö¤reti ve bu ö¤retiden kaynaklanan siyasî ve iktisadî sistem; ifl-
tirakiye. Eski ça¤lardaki ilk uygarl›klardan baz›lar›nda özel mül-
kiyetin olmad›¤›, baz› mallar›n ortaklafla kullan›ld›¤› yap›lan
araflt›rmalardan anlafl›lmaktad›r (Meksika’da yaflam›fl olan ‹nka-
larda ve Eski Cermenlerde). Bu aç›dan komünizm anlay›fl›n›n
çok eski oldu¤u söylenebilir. Yunan Filozofu Platon’un “Devlet”
adl› yap›t›nda, köleci bir toplumda komünizm anlay›fl›n›n uygu-
lanmas› anlat›l›r. Çeflitli dinler içinde de komünizm düflüncesi-
nin yer ald›¤› görülür. Baz› Yahudi topluluklar›nda, ilk Hristi-
yanlar aras›nda, Budac›l›k’ta ve ‹slâm felsefesinin baz› kollar›n-
da, bu düflünce ve uygulamalar görülmüfltür. Bu düflüncenin ilk
kuramc›lar› ‹ngiltere’de Thomas More, ‹talya’da Campanella,
Fransa’da Diderot’dur. Babeuf, Owen, Cabet, Saint-Simon’un
yap›tlar›nda komünizm, bir “ütopya” olmaktan ç›k›p bir “ö¤reti”
olmaya bafllar. 19. yüzy›lda sanayinin geliflmesi, buna ba¤l›
olarak da eme¤iyle geçinenlerin ço¤almas›; iflçi, iflveren ve üc-
ret karamlar›n›n belirginleflmesi, komünizm düflüncesinde yeni
geliflmelere neden olmufltur. Bu yüzy›lda Karl Marx ve Friedrich
Engels, komünizme bir ö¤reti niteli¤i kazand›rd›lar. Marx, top-
lumsal ve iktisadî geliflmeleri bilimsel aç›dan ele alarak insan-
l›k tarihine yeni bir yorum getirdi. Böylece insanl›¤›n evrimi,
“tarihî materyalizm” anlay›fl› içinde bir yorum kazand›. Bu anla-
y›fla ba¤l› olarak insanl›¤›n gelece¤ine iliflkin yeni varsay›mlar
getirildi. Marx komünizm konusundaki düflüncelerini gelifltirir-
ken, idealist Alman felsefesinden ve özellikle Hegel’in felsefe-
sinden yararland›. Marx ve Engels’in komünizm anlay›fl›na “bi-
limsel sosyalizm” Marx’›n ö¤retisine de “Marksizm” dendi. Da-
ha sonra Lenin, komünizm düflüncesine yeni yorumlar getirdi.
1917 Rus Devrimi’nden sonra, Rusya’da komünist bir düzen ku-
ruldu. Devrimin ve yeni düzenin önderli¤ini yapan Lenin’in yo-
rum ve düflüncelerinin tümüne “Leninizm” denmektedir. S›n›f-
s›z bir toplumu ve devletin ortadan kalkaca¤› bir düzeni amaç-
layan komünizmin bu amaca, ancak sosyalizm aflamas›ndan
sonra varaca¤› düflünülmektedir. Komünizme göre, toplumlar›n
yönlendiricisi ve devrimi gerçeklefltirecek olan s›n›f “iflçi s›n›-
f›”d›r. II. Dünya Savafl›’ndan sonra, geleneksel ve kat› kuralc›
komünizm anlay›fl›nda de¤iflmeler oldu. Yugoslavya’da Tito ve
Çin’de Mao Zedung, ö¤retide ve uygulamada de¤iflmeler yapt›-
lar. yeni yorumlar getirdiler. Demokratik düzen içinde, Marksist
1...,385,386,387,388,389,390,391,392,393,394 396,397,398,399,400,401,402,403,404,405,...672
Powered by FlippingBook