okul ansiklopedisi - page 397

KONUfiMA D‹L‹
397
kestirmenin sa¤l›kl› olabilmesi için, konjonktürü belirleyen ol-
gular›n ve say›sal verilerin özenle gözlenmesi ve de¤erlendiril-
mesi gerekir.
KONSERVATUVAR,
müzik ö¤retimi yapan kurum. Rö-
nesans Dönemi ‹talyas›’nda, öksüz çocuklar›n müzik e¤itimi
gördü¤ü bir vak›f ya da hastaneye ba¤l› kurulufllard› (conserva-
tori). ‹lk lâik müzik okulu, 1795 y›l›nda Paris’te aç›ld›. Sonrala-
r› ders program› kompozisyon, çalg› ve ses tekniklerini kapsa-
yacak biçimde gelifltirildi. 1807’de Milano’da, 1811’de Prag’da,
1817’de Viyana’da, 1843’te Leipzig’de, 1867’de Boston’da,
1868’de Baltimore’da ve 1885 y›l›nda da New York’ta konserva-
tuvarlar kuruldu. Türkiye’de ilk konservatuvar, Darülbedayi
ad›yla 1913’te ‹stanbul’da aç›ld›. 1917 y›l›nda yine ‹stanbul’da
kurulan Darülelhan, 1927’de belediyeye ba¤land› ve konserva-
tuvar ad›n› ald›. 1936 y›l›nda Millî E¤itim Bakanl›¤›’na ba¤l› bir
Devlet Konservatuvar› kuruldu.
KONSERVE,
besin maddelerinin uzun zaman korunmas›
amac›yla mikroptan ar›nd›r›larak kutulanmas›. Do¤al olarak, be-
sin maddeleri zamanla bozulur ve yenmeyecek duruma gelir.
Besin maddelerini uzun süre dayanabilir k›lmak için çeflitli yön-
temler kullan›lm›flt›r. Bunlar›n en yayg›n ve baflar›l› olan›, steri-
lizasyon (mikroptan ar›nd›rma) yöntemidir.
KONSOLOS,
d›fl ülkelerde vatandafllar›n›n canlar›n› ve
haklar›n› korumak, hükümetine siyasî ve ticarî bilgileri vermek-
le yükümlü görevli. Konsolos, diplomat ve diplomatik görevli
gibi, ba¤l› oldu¤u devleti siyasal bak›mdan temsil etmez. An-
cak, kimi dokunulmazl›klardan yararlan›r. Bürolar› ve arflivleri,
görevli olarak bulunduklar› ülkenin güvenlik güçleri taraf›ndan
araflt›r›lamaz. Suçüstü yakalanmad›kça konsolosa dokunula-
maz. Konsoloslar›n görevleri, ticarî iliflkileri gelifltirmek, ticarî
ç›karlar› korumak, konsolosluk bölgesinde oturan vatandafllar›n
do¤um ve ölüm belgelerini vermek, evlenme ifllerine bakmak,
pasaport ve vize ifllerini yürütmek gibi idarî konulard›r. Kimi no-
terlik ifllerinin yan› s›ra, gerekti¤inde yurttafllar›n› ülkeye geri
gönderme yetkisini de tafl›yan bu görevliler, kültürel çal›flmala-
r› da yak›ndan izlerler ve bu konuda çal›flmalarda bulunurlar.
KONfi‹MENTO,
deniz tafl›mac›l›¤›nda, tafl›nan yükle ilgili
olarak düzenlenen belge. Yükletenin iste¤i üzerine, mal› tafl›yan
taraf›ndan düzenlenir. Tafl›yan, bu belgeyle mal›, söz konusu
yükü ald›¤›n› belirtir ve yolculuk sonunda yükü almaya yetkili
olana teslim edece¤ine söz verir. Konflimento, deniz tafl›mac›l›-
¤›nda Orta Ça¤lardan beri kullan›lan bir belgedir. Bir belgenin
konflimento say›labilmesi için, ticaret yasas›n›n ilgili maddele-
rine göre düzenlenmesi gerekir. Konflimento, d›flsat›m mallar›
için zorunludur.
KONTEYNER,
çeflitli biçimlerdeki gereç ve donat›m›n am-
balaj›n› kolaylaflt›rarak depolamak ya da tafl›mak için kullan›lan
kap. Askerî havac›l›kta, havadan ikmal yapmak üzere kullan›lan,
genellikle silindir biçimli madenî f›ç›lar kolayca tafl›n›p paraflüt-
le indirilebilir. Kuflat›lm›fl k›talara, karayoluyla ulafl›lmas› ola-
naks›z ya da düflman denetimindeki arazide bulunan birliklere
at›lacak yard›m gereçleri bu f›ç›lara yerlefltirilir. Denizcilikte
konteynerler, ticaret eflyalar›n› tafl›mak için uluslararas› ölçüle-
re göre, ince k›vr›ml› sacdan ve su s›zd›rmayacak biçimde yap›-
l›r. Bu tafl›mac›l›k biçimi sayesinde, yüklerin kayb›, hasar› ve ça-
l›nmas› gibi zararlar önlendikten baflka, limanda gemilerin yük-
leme ve boflaltma süreleri en aza indirilerek, gemilerin sefer sa-
y›lar› art›r›ld›.
KONTRALTO,
kad›n seslerinin en kal›n› ve böylesi sesi
olan kad›n flark›c›, alto. Bu ‹talyanca terim ayr›ca, baz› müzik
araçlar›n›n ses geniflli¤ini belirtmekte de kullan›l›r. 1855’te ya-
p›lan, viyolaya benzer, genifl boyutlu ve kal›n ötümlü müzik ara-
c› da bu adla an›l›r.
KONTRBAS,
keman grubunun en iri ve en kal›n sesli çal-
g›s›. Teller, dördüncü telin “mi” notas›ndan bafllayarak, dörtlü
aral›klar hâlinde akort edilir. Bu arac› çalan kifliye de bu ad ve-
rilir. Yayla ya da parmakla, ayakta çal›n›r.
KONTRPLAK,
üst üste yap›flt›r›lm›fl en az üç tabakadan
oluflmufl ince, esnek ve dayan›kl› tahta levha. Kontrplak; bir tom-
ru¤un tabakalar hâlinde (kalem açar gibi) soyulmas›yla elde edi-
len levhalar›, lifleri enine ve boyuna gelecek biçimde yap›flt›r›la-
rak yap›l›r. Bu nedenle esnemesi, kabarmas›, bükülüp çatlamas›
keresteden daha azd›r. Bu özelliklerinden dolay› da genifl bir kul-
lan›m alan› vard›r (mobilyac›l›k, do¤ramac›l›k, ambalaj iflleri vb.).
KONUfiMA D‹L‹,
bir ulusun, bir dil birli¤inin dilinin yaz›y-
la iliflkili olmayan ve çeflitli söyleyifl özellikleri tafl›yan yönü. Di-
lin gelifliminde temel, konuflma dilidir. De¤iflik yöntemlerle ya-
z›ya geçirme sistemlerinin hepsi, konuflma diline dayan›r. Ko-
nuflma diliyle yaz› dili aras›nda her zaman çeflitli ayr›mlar var-
d›r. Sözgelimi “gelece¤iz” biçimindeki eylem çekimi, konuflma
dilinde “gelicez”, “yap›yor” da “yap›yo” biçiminde söylenir. Bu-
nun gibi, ço¤u kez “bir fley” yerine “bi-fley” deriz. “A¤abey” bi-
çiminde yaz›lan sözcük de konuflma dilinde “abi” olarak geçer.
Ses düflmeleriyse, genellikle ikili kullan›mlarda görülür: “Ne
haber-n’aber, ne oldu-n’oldu, Mustafa Efendi-Mustafendi” gibi.
Konuflma dilinde, sözdizimi bak›m›ndan da ayr›mlar vard›r. Çe-
kimli eylemin cümlenin sonunda bulunmas› kural›na uymayan
devrik cümle, bunun tipik örne¤idir. Yaz›l› anlat›mda ak›c›l›k
sa¤lamak için, devrik cümleye baflvurulmas›n›n nedeni de bu-
dur. Konuflma diliyle yaz› dili aras›ndaki benzeri ayr›mlar her
dilde vard›r. Yaz› dili daha ölçülü, daha kurall›d›r. Konuflulan di-
lin yanl›fl ya da bozulmufl ögeleri, bütün dilbirli¤ine yay›l›p as-
l› kullan›lmaz duruma gelince, bu biçimler sözlüklere, yaz›m k›-
lavuzlar›na da al›nmaktad›r. Konuflma dili, yaz› diline oranla h›z-
l› bir geliflme içindedir. Bu geliflmede k›sa anlat›m, çeflitli vur-
gulama istekleri gibi nedenlerle söyleyiflten ileri gelen etkenle-
rin pay› büyüktür. Türk dilinde konuflma dili, yaz› dili ayr›m› ‹s-
lâml›k etkisine girilmesinden sonra belirginlik kazanm›flt›r.
Arapça ve Farsçan›n bafllang›çta resmî dil oluflu, medrese ö¤re-
nimi ve Osmanl›ca denilen yaz› dilinin egemenli¤i, halk›n ko-
nufltu¤u dille ayd›nlar›n kulland›¤› dilin farkl›laflmas›yla sonuç-
land›. Konuflma diline yönelifl, Tanzimat’tan sonra yayg›n bir
e¤ilim olarak görüldü. Millî edebiyat dönemindeyse, yaz› dili,
konuflulan ‹stanbul Türkçesine yaklaflt›r›lmak istendi.
1...,387,388,389,390,391,392,393,394,395,396 398,399,400,401,402,403,404,405,406,407,...672
Powered by FlippingBook