KÖLEL‹K
401
siyle birlikte ifllevlerini yitirerek, simgesel kahramanlar hâline
dönüfltüler.
KOZ,
kimi iskambil oyunlar›nda ötekilere üstün tutulan, belir-
li renk ve iflarette k⤛t. Koz olan ka¤›t, üzerindeki yaz›l› de¤er
ne olursa olsun, koz olmayan tüm k⤛tlar›, bir üst derecedeki
koz daha alt derecedeki kozlar› alabilir.
KOZA,
içinde ya tohum ya da kirizalit bulunan koruncak. Zo-
olojideki anlam›yla koza, kelebeklerde görülür. Olgunlaflan ke-
lebek t›rt›l›, ç›kard›¤› ipeksi bir salg› ile kendi etraf›nda bir ko-
runcak örer ve bunun içinde krizalitleflir. En tipik örne¤i ipekbö-
ceklerinin ördü¤ü kozalard›r. Bu kozalar›n iplikleri özel yöntem-
lerle çözülerek ipekçilikte kullan›l›r. Kimi böceklerin kozalar› ise
ipliksi de¤il, s›v› bir maddeden yap›l›r. Botanikte koza, pamu-
¤un olgun meyvesine denir. Ceviz irili¤inde ve pamuk türüne
göre 3-5 bölmeli olur. Bu bölmelerin her birinde, üzerinde 2-3
cm. uzunlu¤unda ince iplikçikler bulunan 5-9 tohum vard›r. Bu
iplikçikler bildi¤imiz pamuktur.
KOZALAKLILAR,
aç›ktohumlular›n bir s›n›f›
(Conife-
rae).
‹¤neyaprakl›lar ya da ibreliler de denir. Hepsi odunsudur.
A¤aç, a¤açç›k ve çal› biçiminde olabilirler. Birçok türlerinin ka-
buk, odun, yaprak ve tohumlar›nda reçine kanallar› ya da beze-
leri vard›r. Yapraklar küçülmüfl, ço¤unlukla i¤ne ya da pul yap-
rak biçimini alm›flt›r. Ço¤unlu¤u herdemyeflildir. Çiçekleri bir-
cinslidir. Difli çiçeklerin birço¤u bir araya gelerek “kozalak” ad›
verilen kurullar olufltururlar. Birkaç türde ise (örne¤in porsuk)
kozalak yoktur. Ço¤unun tohumlar› kanatl›d›r. Bu s›n›f›n 46 cins
ve bu cinslere giren 500 kadar türü vard›r. Yeryüzünde çok ge-
nifl alanlar kaplarlar. Bugün dünyada yaflayan en uzun ömürlü
a¤açlar (Kuzey Amerika’daki sekoyalar ve 4200-4600 yafl›ndaki
çamlar) kozalakl›lardand›r. Bafll›ca cinsleri: Porsuk, arokarya,
çam, köknar, ladin, sedir, sekoya, servi, maz›, ard›ç vb.
KOZMET‹K,
cildi ve saçlar› güzellefltirmek için kullan›lan
maddelere verilen ad. Kozmetik süsler geçici (boyalar gibi) ya
da kal›c› (dövmeler gibi) olabilir. Kozmetik süsler geçmiflte tö-
renlerde ya da bir klana ba¤l›l›¤›n belirtisi olarak kullan›l›rd›. Ki-
mi toplumlarda kal›c› süsler zorunludur; dinsel ve hukuksal de-
¤erleri vard›r. Kozmetik maddelerin etkinli¤ini, kullan›m biçim-
lerini ve bu maddelerin haz›rlanmas›nda kullan›lan ürünleri in-
celemek için kurulan bilim dal›na da kozmetikbilim denir.
KÖÇEK,
kad›n k›l›¤›na girerek e¤lencelerde oynayan erkek-
lere verilen ad. Oyuncu kad›nlara çengi ya da rakkase denir. Es-
kiden küçük yafltaki erkek çocuklar aras›ndan oyunculu¤a yat-
k›n olanlar seçilerek e¤itilirlerdi. Sak›zl› Rum ve Çingene as›ll›
köçekler ünlüydü. K›z gibi giyinirler, saçlar›n› uzat›rlard›. Saray-
larda köçeklerden oluflan bir köçek tak›m› oldu¤u gibi, parayla
di¤er konaklara ya da e¤lence yerlerine giden köçek tak›mlar› da
vard›. Küçükler kemençe, lavta, def, zilli mafla gibi müzik aletle-
rinin eflli¤inde oynarlard›. Genellikle eflcinsel olduklar› için
1856 tarihli bir yasayla çal›flmalar› yasak edildi. Ço¤u M›s›r’a
kaçt›. Köçek tak›mlar› da Sultan Abdülaziz döneminden sonra
yavafl yavafl ortadan kalkt›
KÖK,
gövdeli bitkilerin yap›s›n› oluflturan ana bölümlerden
biri. Bitkinin bir yere tutunmas›n› ve madensel maddelerle suyu
almas›n› sa¤lar. Klorofilsizdir ve bitkinin di¤er k›s›mlar›ndan
farkl› olarak afla¤›ya do¤ru büyür. Kökün en ucunda sürgendo-
kuyu korumakla görevli bir yüksük bulunur. Bundan sonra bü-
yüme bölgesi, daha sonra ise emici tüylerin yer ald›¤› bölge ge-
lir. Bitkinin kök sistemi, bir ana kök ve bundan ç›k›p yanlara
do¤ru uzanan yan köklerden meydana geliyorsa kaz›k kök, her
yöne do¤ru da¤›lm›fl eflit boyda köklerden oluflmuflsa saçak kök
ad›n› al›r. Havuç, turp gibi kimi bitkilerin kökleri de besin depo
edecek biçime dönüflmüfllerdir.
KÖK,
bir denklemi sa¤layan de¤iflken ya da bilinmeyen de-
¤erleri. Örne¤in ax
2
+ bx + c= 0 fleklinde verilen ikinci derece-
den bir bilinmeyenli denklemin kökleri
-b + Eb
2
-4ac
x
1,2
= ——————
2a
formülüyle bulunur. Karekök iflareti içindeki b
2
-4ac ifadesi
diskriminant olarak bilinir ve diskriminant›n iflareti, köklerin
durumunu belirler. Diskriminant pozitif ise, denklemin iki “ger-
çel kökü” vard›r. Diskriminant negatifse kökler “sanal”, s›f›rsa,
kökler gerçel ve birbirine eflittir. Kökler, bir fonksiyonun grafi-
¤inin apsis eksenini kesti¤i noktalar› verirler.
KÖKBACAKLILAR,
belli bir flekilleri olmayan ya da kü-
resel flekilli, birhücreli hayvanlar s›n›f›
(Rhizopoda).
Bu s›-
n›f, amipleri, günsüleri, deliklileri ve ›fl›nl›lar› içine al›r. Sularda
serbest ya da asalak yaflarlar. Köke benzeyen, yalanc›ayak de-
nen ve hareket etmeye yarayan protoplazma ç›k›nt›lar›yla tan›-
n›rlar.
KÖKBOYASI,
kökboyas›gillerden bir çal›, boyac›kökü, k›-
z›lkök
(Rubia tinctorum)
ve bitkinin köklerinden elde edi-
len boya maddesi, alizarin. Anadolu’da yayg›nd›r. 30-150 cm.
boyunda, sürünücü ve sar›l›c› gövdeli, küçük sar› çiçekli bir bit-
kidir. Zeytinsi meyvesi esmer k›rm›z› renklidir. Köklerinden k›r-
m›z›ms› sar› renkli bir boya elde edilir. Eskiden boya sanayiin-
de genifl ölçüde kullan›l›r ve Avrupa’da “Türk k›rm›z›s›” ad›yla
an›l›rd›. Bugün eski önemini kaybetmekle birlikte Anadolu’da
yün boyas› olarak kullan›lmaya devam edilmektedir.
KÖKNAR,
çamgillerden, boylu bir a¤aç cinsi; göknar
(Abi-
es).
‹¤neyapraklar› yass›d›r ve sürgünlere iki s›ra hâlinde dizil-
mifltir. Bu özellik köknarlar›n kolayca tan›nmas›n› sa¤lar. Erkek
çiçekler sar› ya da k›rm›z› renkli küçük kozalakç›klar, difli çiçek
kurullar› ise pullar› geriye do¤ru k›vr›lm›fl kozalaklard›r. Tohum-
lar› kanatl›d›r. Odunlar› beyaz renkte, yumuflak ve hafiftir; reçi-
ne kanal› bulunmaz. Baflta selüloz ve k⤛t endüstrisi olmak
üzere çok çeflitli yerlerde kullan›l›rlar. 40 türü vard›r. Türkiye’de
do¤al olarak yetiflen türleri Do¤u Karadeniz köknar›, Kazda¤›
köknar›, Uluda¤ köknar› ve Toros köknar›d›r.
KÖLEL‹K,
yasalar ya da gelenekler aç›s›ndan baflka birinin