KÜRTAJ
415
s›” denir. Bu flemalar kümelerin ve aralar›ndaki iliflkilerin kolay
anlafl›lmas›n› sa¤lar. Bir A kümesinin her eleman› bir B kümesi-
nin de eleman›ysa, A’ya B’nin bir “alt kümesi” denir ve A
⊂
B
yaz›l›r. Bu tan›ma göre,
∅
her kümenin ve her küme kendisinin
bir alt kümesidir. A ve B kümeleri için A
⊂
B ve A ≠ B ise; A,
B’nin bir “öz alt kümesi”dir. ‹ki kümenin eflit olmas› için gerek
ve yeter koflul, her iki kümenin de birbirlerinin alt kümesi olma-
s›d›r. n elemanl› bir kümenin tüm alt kümelerinin say›s› 2
n
’dir. A
ve B kümeleri verildi¤inde hem A’n›n hem de B’nin elemanlar›n-
dan oluflan kümeye bunlar›n “birleflim kümesi” denir ve A
∪
B
yaz›l›r. A ile B’nin ortak elemanlar›ndan oluflan kümeye ise bu iki
kümenin “arakesit (kesiflim)” kümesi denir, A
∩
B olarak yaz›-
l›r. Birleflim ve arakesit ifllemleri de¤iflme, birleflme ve birbirle-
ri üzerine da¤›lma özelliklerine sahiptirler. Bu son özellik
A
∪
(B
∩
C) = (A
∪
B)
∩
(A
∪
C),
A
∩
(B
∪
C) = (A
∩
B)
∪
(A
∩
C)
biçiminde ifade edilir. “Evrensel küme (E)”, üzerinde çal›flt›¤›-
m›z tüm kümeleri kapsayan küme olarak tan›mlanmak üzere,
E’nin olup da A’ya ait olmayan elemanlar›n kümesine A’n›n
“tümleyeni” denir ve A’ ile gösterilir. Örne¤in
∅
’nin tümleyeni
E, E’nin tümleyeni
∅
’dir. A ile B kümelerinin “fark›” da “B’nin
A’daki elemanlar›n ç›kar›lmas›ndan sonra kalan elemanlar›n kü-
mesi” olarak tan›mlan›r ve A \ B biçiminde gösterilir. Örne¤in A
= {1, 2, 3, 4, 5}, B = {2, 4, 6} ise, A \ B= {1, 3, 5}’tir. A ve B kü-
melerinin hiçbir ortak eleman› yoksa, yani bunlar›n arakesit kü-
mesi boflsa, A ile B “ayr›k küme”lerdir. ‹ki ayr›k küme için A \ B
= B \ A =
∅
oldu¤u kolayca kan›tlanabilir. Ayr›ca, A’n›n tümle-
yeni E \ A anlam›na gelir. Bir A kümesindeki elemanlar›n say›s›
s(A) biçiminde gösterilir. Eleman say›lar› eflit olan kümeler
“denk kümeler” dir. Örne¤in A = {a, b, c, d} ve B = { e, f, g, h }
kümeleri, s(A) = s(B) = 4 oldu¤undan denktir. ‹ki kümenin bir-
lefliminin eleman say›s› için s(A
∪
B) = s(A) + s(B) - s(A
∩
B)
eflitli¤i geçerlidir. Örne¤in bir s›n›ftaki 7 ö¤renci gözlüklü, 11
ö¤renci esmer ve 3 ö¤renci de hem gözlüklü hem esmerse bu
s›n›ftaki gözlüklü ya da esmer ö¤rencilerin say›s› s(A
∪
B) = 7
+ 11 - 3 = 15’tir. Küme teorisi matematikte büyük önem tafl›r.
Örne¤in analitik geometride bir e¤ri, noktalar kümesi biçiminde
gösterilebilir. f(x) ve g(x) fonksiyonlar› A ve B kümeleriyle tem-
sil edilebiliyorsa f(x) ve g(x) e¤rilerinin kesim noktalar›, A ve B
kümelerinin arakesitidir (kesiflimi).
KÜNTAY, ‹smet
(1923 Artvin - 1974 ‹stanbul), oyun yaza-
r›. Ortaö¤renimini ‹stanbul’da tamamlay›p çal›flma hayat›na at›l-
d›. ‹lk oyunu “Tozlu Çizmeler” (1970) AST’ta sahnelendi. Di¤er
oyunlar›: “Osman Kongo’da” (skeç, 1971), “Evler Evler” (1972),
“403. Kilometre” (1973). Ölümünden sonra ad›na “‹smet Kün-
tay Ödülü” oluflturuldu.
KÜP,
yüzü kare olan düzgün çokyüzlü. Toplam 6 yüzü, 12 ay-
r›t› vard›r. Bir kenar› birim uzunluktaki küp, hacim birimi olarak
kullan›l›r. Hepsi birden bir T harfi oluflturan birbirine eflit 6 ka-
re, küpün aç›n›m›n› verir. Kenar uzunlu¤u a olan küpün hacmi
a
3
, yüzey alan› 6a
2
, bir yüzünün köflegen uzunlu¤u aA 2, say›la-
r› dört olan ana köflegenlerinin her birinin uzunlu¤u ise aA3’tür.
Küp, matematikte bir say›n›n ya da ifadenin üçüncü kuvveti an-
lam›na da gelir. Örne¤in x
3
yaz›l›fl› “iks küp” diye okunur.
KÜR, P›nar
(1943 Bursa), romanc›. ‹lk ve ortaokulu Bur-
sa’da, liseyi New York’ta okudu. Robert Kolej Yüksek Okulu Dil
Bölümü’nü bitirdikten sonra Fransa’da Sorbonne Üniversite-
si’nde tiyatro dal›nda “Yirminci Yüzy›l Tiyatrosu’nda Gerçekçilik
ve Yan›lsama” konulu teziyle doktora verdi. Ankara Devlet Tiyat-
rosu’nda dramaturg olarak çal›flt› (1971-1973); çeviriler yapt›.
Öykü ve yaz›lar› Dost, Cumhuriyet, Yazko-Edebiyat dergilerinde
yay›mland›. Bafll›ca yap›tlar›: “Yar›n Yar›n” (1976), “Küçük
Oyuncu” (1977), “As›lacak Kad›n” (1979), “Bir Deli A¤aç” (öy-
küler, 1981), “Ak›fl› Olmayan Sular” (1983; 1984 Sait Faik Hi-
kâye Arma¤an›), “Bitmeyen Aflk” (roman 1986), “Bir Cinayet
Roman›” (1989).
KÜRE,
uzayda sabit bir noktadan sabit uzakl›ktaki noktalar
kümesi. Çemberde ve dairede oldu¤u gibi, sabit nokta “merkez”,
sabit uzakl›k “yar›çap”t›r. Çaplar›ndan biri çevresinde yar›m dö-
nüfl yapan bir çember, küre çizer. Yar›çap› r olan kürenin hacmi
4πr
3
/3, alan› da 4πr
2
ba¤›nt›s›yla hesaplan›r. Herhangi bir düz-
lemle kesilen kürede ayr›lan parçalar “küre kesmesi” ad›yla an›-
l›r. Bu parçalardan küçük olan›na “küre kapa¤›” da denir. Küre-
yi kesen ayr› iki düzlem ayn› çap› arakesit kabul ediyorsa bunla-
r›n ay›rd›¤› parçalar için “küre dilimi”nden söz edilir. Küre ile
düzlemin kesiflim kümesi bir çemberdir ve çemberlerden en bü-
yü¤ü merkezden geçerek küreyi iki “yar›m küre”ye ay›r›r.
KÜREK SPORU,
kürekli, özel teknelerle yap›lan spor.
Tekneler, genellikle hafif malzemelerden yap›l›r, kürek ve kürek-
çi say›s›na göre s›n›fland›r›l›r. Kürekçilerin iki elleriyle bir kürek
çektikleri tiplere “tekli”, her kürekçinin bir çift küre¤i kulland›¤›
tiplere de “çiftli” denir. Kimi teknelere dümen de eklenmifltir. ‹lk
kürek yar›fllar›n›n Çinlilerce yap›ld›¤› san›lmaktad›r. Asur ve M›-
s›r kabartmalar›nda da bu spora iliflkin figürlere rastlanm›flt›r.
Ayn› zamanda eski Yunan ve Roma’da da kürek sporu yap›ld›¤›
bilinmektedir. Yeniden canlan›fl› 18. yüzy›lda ‹ngiltere’de olmufl
ve 20. yüzy›l›n bafllar›nda da uluslararas› bir kimli¤e bürünmüfl-
tür. Günümüzde erkekler ve bayanlar aras›nda ayr› ayr› yap›lan
bu spor yar›flmalar›n›n kurallar› ve özellikleri Uluslararas› Kürek
Federasyonu’nca (F‹SA) saptan›r.
KÜR‹
→
CUR‹E
KÜRTAJ,
hasta dokular› kaz›yarak alma ifllemi. ‹steyerek ya-
p›lan ve dölütü dölyata¤›n›n içinden kaz›yarak almaya da kürtaj
denir. Daha çok kad›n hastal›klar›n›n tedavisinde yap›lan bir ifl-
lemdir. Dölyata¤›n›n iltihaplanmas›, rahim kanseri vb. gibi du-
rumlarda kürtaj yap›l›r. Gebe kad›nlarda kürtaj, çocuk, annenin
sa¤l›¤›n› tehlikeye koydu¤unda ya da çocu¤un istenmedi¤i du-
rumlarda yap›l›r. Kürtaj asl›nda basit bir ameliyatt›r, ancak has-
tan›n çok titiz bak›ma gereksinimi oldu¤undan, hastanede yap›l-
mayan kürtajlar tehlikelidir. Kürtaj ameliyat›n›n yap›labildi¤i
devre, döllenmeyi izleyen 16. haftay› ya da son âdetin ilk günü-
nü izleyen 18. haftay› aflmamal›d›r. Ameliyat s›ras›nda dölyata-