okul ansiklopedisi - page 416

KÜRTÇE
416
¤› geniflletilir ve küret denen keskin aletler kullan›larak embriyo
dölyata¤›ndan d›flar›ya al›n›r.
KÜRTÇE,
Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-‹ran kolunun ‹ran da-
l›ndan bir dil; Kürtlerin konufltu¤u dil. Kürtçenin Kuzey (Kurman-
ci = Mukri [do¤u lehçeleri], bat› lehçeleri) ve Güney (Kirmanflahi
ve Bahtiyari lehçeleri) olmak üzere iki ana bölümü vard›r.
KÜSPE,
ya¤› ya da suyu ç›kar›lm›fl bitkinin kuru kal›nt›s›, po-
sas›. Genellikle hayvan yemi, gübre ya da yakacak olarak kulla-
n›l›r. Küspeler fazla miktarda selüloz tafl›d›klar›ndan sindirilme-
leri zordur. Bu nedenle baflka maddelerle kar›flt›r›larak hayvan-
lara yedirilmesi daha do¤rudur.
KÜSTÜMOTU,
baklagillerin mimoza cinsinden bir bitki;
küse¤en, küskün
(Mimosa pudica).
Saplar› ince ve tüylü,
yaprak saplar›n›n dibi dikenlidir. Yapraklar›na dokunulunca he-
men pörsür. Pembe ya da beyaz renkli çiçekleri kömeç biçimin-
de, yaprak koltuklar›ndan ç›karlar; görünüflleri ipek ponponlar›-
n› and›r›r.
KÜTAHYA,
Ege Bölgesi’nin ‹çbat› Anadolu bölümünde il ve
bu ilin merkezi olan kent. Ayn› bölümde yer alan Uflak ile gü-
neyde, Afyonkarahisar ile güneydo¤uda komfludur. Öteki yön-
lerde Bilecik, Eskiflehir, Manisa, Bal›kesir ve Bursa illeriyle s›-
n›rlan›r. Yüzölçümü 12.083 km
2
’dir. Kütahya ili, yer flekilleriyle
oldukça sade bir görünüfl tafl›r. Yüzey flekillerini 1.000-1.100
m. yükseklikte düzlüklerle, bu düzlükler üstünde, sürekli bir s›-
ra hâlinde de¤il, fakat ovalarla kesilmifl bloklar fleklinde ve ge-
nel olarak güneydo¤udan kuzeybat›ya do¤ru uzanan da¤lar
oluflturur. Kütahya ili, akarsular bak›m›ndan bir “su bölümü ala-
n›” niteli¤i tafl›r. Bat› ve kuzeyindeki sular Simav ve Kocaçay ile
Marmara’ya, güneyde Gediz’e ve do¤usunda da Porsuk ile Sa-
karya’ya akarlar. ‹klim bak›m›ndan daha çok ‹ç Anadolu’ya ya-
k›nl›k gösterir. Kütahya il merkezinde en so¤uk ay›n ortalamas›
0,3º, en s›cak ay›nki 20,4º’dir. Görüldü¤ü gibi, s›cakl›k rejimiy-
le Ege ve Marmara k›y›lar›ndan oldukça farkl›d›r. Y›ll›k ya¤›fl tu-
tar› 565 mm., en ya¤›fll› mevsimler k›fl ve ilkbahard›r. Yaz en ku-
rak mevsim olmakla beraber, Ege hatta Marmara k›y›lar›na göre
daha ya¤›fll›d›r. Ormana ancak da¤l›k yörelerde rastlan›r. En
yayg›n do¤al bitki toplulu¤u ise, ‹ç Anadolu’yu hat›rlatan otsul
bozk›r bitkileridir. Bugün Türkiye’nin bafll›ca endüstri kentleri
aras›nda yer alan Kütahya il merkezi, cumhuriyet döneminde
kazand›¤› bu niteli¤iyle ilk ve son nüfus say›mlar› aras›nda se-
kiz kata yak›n kalabal›klaflm›flt›r (1927’de 17.000, 1985’te
118.773, 1997’de 198.787). Ekonomi: Hal›c›l›k, çinicilik gibi
geleneksel el sanatlar›yla eskiden beri tan›nan Kütahya ili, son
y›llarda kazand›¤› endüstri kurulufllar›yla Türkiye’nin dikkati çe-
ken yöreleri aras›na girmifltir.
KÜTAHYA-ESK‹fiEH‹R SAVAfiLARI
ESK‹fiE-
H‹R-KÜTAHYA SAVAfiLARI
KÜTLE,
bir cismin, ayn› koflullarda standart bir kütlenin (ör-
ne¤in Sèvres’deki uluslararas› kilogram›n) kazanaca¤› ivmenin
kaç kat›na efl bir ivme kazanaca¤›n› gösteren madde miktar›
(simgesi m). Kütle, bir cismin çizgisel eylemsizli¤inin ölçüsü-
dür. Bir m kütlesine etkiyen F kuvveti ile bunun yol açt›¤› a iv-
mesi birbirine Newton’un ünlü F = ma denklemiyle ba¤lan›r.
Kütlenin zamana göre de¤iflken olmas› hâlini (örne¤in yak›t›n›
tükettikçe kütlesi azalan roketler) de kapsamas› için bu denklem
F = d (mv)/dt biçiminde (yani kuvvet=birim zamandaki çizgisel
momentum de¤iflimi) ifade edilir. Einstein’›n ünlü E = mc
2
denklemi ise kütleyle enerjinin birbirine dönüflümünü gösterir.
Yal›t›lm›fl bir sistemde kütle ile enerjinin korunumu önemli bir
do¤a yasas›d›r.
KÜTÜPHANE,
kitaplar›n konuldu¤u raf, dolap ya da odala-
ra verilen ad. Evdeki kütüphanelerin yan› s›ra, devletin, beledi-
yelerin ve bilim kurumlar›n›n genel kitapl›klar› bulunur. Bilinen
en eski kütüphaneler, kil tabletlerden oluflan Asur-Babil kültür
çevresine aittir. Bunlar›n içinde ‹.Ö. 626’dan kalm›fl Ninova,
Asurbanipal Kütüphanesi en ünlüsüdür. Eski Yunan’da ise tap›-
naklara bitiflik ‹skenderiye, Bergama ve Efes kütüphaneleri dün-
yaca tan›nm›flt›r. Orta Ça¤’da kütüphaneler genellikle manast›r-
larda ve piskoposluklarda toplan›yordu. Üniversitelerin kurulu-
flundan sonra üniversite kütüphaneleri de ortaya ç›kt›. Hüma-
nizm ve Rönesans hareketi, kütüphanelere canl›l›k getirdi. Yeni
ça¤lar›n günlük çal›flmalar ve araflt›rmalar için kullan›lan kütüp-
hane düflüncesi, ilk kez Göttingen Üniversitesi kütüphanesinde
uyguland› ve 20. yüzy›l›n bafl›nda Anglo-Amerikan demokrasi
anlay›fl›na ba¤l› olarak yeni bir kütüphane tipi (halk kütüphane-
si) ortaya ç›kt›. Zaman›m›zda ortaya ç›kan ve geliflme gösteren
kütüphaneler, özel kütüphanelerdir. Bunlar bilimsel araflt›rma,
uygulama gere¤inden do¤du. Kütüphanelerde yay›nlar flu yol-
lardan sa¤lan›r: Sat›n alma, de¤iflme, ba¤›fl. Her kütüphanenin
üç ana ifli vard›r: Mevcudu ço¤altmak, kataloglama, yararland›r-
ma. Büyük kütüphanelerde yazma eser, harita, eski basmalar ve
müzik bölümleri de vard›r. Her kütüphanede genellikle okuma
salonu bulunur.
1...,406,407,408,409,410,411,412,413,414,415 417,418,419,420,421,422,423,424,425,426,...672
Powered by FlippingBook