L‹BYA
423
nüfusun % 52’sini teflkil ederler. Üç Balt›k ülkesinden, Rusça
konuflan oran›n›n en yüksek oldu¤u ülke Letonya’d›r (Ruslar,
Beyaz Ruslar ve Ukraynal›lar toplam nüfusun % 42’sini olufltu-
rur). Bu ‹slâv nüfus, kentsel ve s›naî bölgelerde büyük farkla ço-
¤unluktad›r (ülkenin ikinci büyük kenti Daugavpils’te nüfusun
% 85’inden fazlas›, Riga’da % 70’i). Tar›m (ekilebilir topraklar›n
% 65’i) tah›l, flekerpancar›, patates, s›¤›r besicili¤i ve ipek bö-
cekçili¤iyle keten üretimine dayan›r. Bal›kç›l›k Liepaia, Vents-
pils ve Jurmala’da bal›kç›l›k (yaklafl›k 500 km’lik k›y›) geliflmifl-
tir. Ülke yeralt› kaynaklar› bak›m›ndan yoksuldur; Kurland’da ifl-
letilmeyen petrol yataklar› vard›r. Dvina üzerinde hidroelektrik
donan›mlar, Riga’da da büyük bir termik santral bulunur. Sana-
yi (makine imalat›, tar›ma dayal› sanayi, tersaneler, elektrikli
aletler [radyo, ev aletleri, jeneratörler], tekstil, deri ve orman
ürünleri, tar›msal g›da) baflta Riga olmak üzere büyük merkez-
lerde toplanm›flt›r.
LEVEND, Agâh S›rr›
(1894 Rodos - 1978 Ankara), ede-
biyat tarihçisi. Ortaö¤renimini Konya Lisesi’nde, yüksekö¤reni-
mini Darülfünun Edebiyat Fakültesi’nde tamamlayarak ö¤ret-
menlik mesle¤ine geçti (1919). Bafll›ca yap›tlar›: “Edebiyat Ta-
rihi Dersleri” (1932), “Eserler ve fiahsiyetler” (1940), “Divan
Edebiyat›” (1941), “Nabi’nin Surnamesi” (inceleme ve metin,
1949), “Türk Dilinde Geliflme ve Sadeleflme Evreleri” (1949),
“Gazavatnameler ve Mihalo¤lu Ali Bey’in Gazavatnamesi”
(1956), “Türk Edebiyat›nda fiehrengizler ve fiehrengizlerde ‹s-
tanbul” (inceleme, 1958), “Arap, Fars ve Türk Edebiyatlar›nda
Leyla ile Mecnun Hikâyesi” (1959), “Tarih Boyunca Türk Dili”
(1961), “Ümmet Ça¤› Türk Edebiyat›” (1962), “Türk Edebiyat›n-
da Manzum Atasözleri ve Deyimler” (1962), “Hüseyin Rahmi
Gürp›nar” (1964), “Ali fiir Nevai” (hayat›, sanat›, kiflili¤i, 4 cilt,
1965-1968), “Ahmet Rasim” (1967), “fiemsettin Sami” (1969),
“Türk Edebiyat› Tarihi” (cilt I, 1973).
LEVENT,
Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda denizde ve karada gö-
rev yapan askerlere verilen ad. Sözcük, ‹talyanca “Levanti-
no”dan gelmifl olup Osmanl› kaynaklar›nda “cenkçi, gözüpek
asker” anlam›nda kullan›lm›flt›r. Kaptanpaflaya ba¤l› olan deniz
leventleri, hem bulunduklar› yerlerin güvenli¤ini sa¤larlar hem
de sefere ç›k›ld›¤›nda deniz askeri olarak görev yaparlard›. Bey-
lerbeylerinin buyru¤unda bulunan kara leventleri say›ca azd›.
Deniz leventleri, üniforma olarak k›rm›z› bafll›k, kollu beyaz
gömlek, kenarlar› siyah harçl› yelek, k›sa k›rm›z› flalvar giyerler
ve sar› kuflak kuflan›rlard›.
LEVREK,
kemiklibal›klar›n levrekgiller familyas›ndan, iri bir
bal›k
(Dicentrarchus labrax
ya da
Morone labrax).
Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Karadeniz’de yaflar. Boyu 50-100
cm.dir. 15 kilo gelenleri vard›r. Eti beyaz ve ya¤s›zd›r; çok be-
¤enilir. K›y›larda (özellikle ›rmak a¤›zlar›nda) ve derin yerlerde
bulunur. Kuvvetli ve çevik bir bal›k oldu¤undan avlanmas› zor-
dur. Küçük bal›klar, yengeç ve kurtlarla beslenir.
LEYLA ‹LE MECNUN,
ünlü Arap aflk hikâyesi. Hikâyenin
konusu, birbirini küçük yaflta seven ama kavuflamayan iki gen-
cin aflk›d›r. Leyla bir baflkas›yla evlendirilir. Mecnun da ac›dan
ç›ld›r›r ve çöllere düfler. Hikâyenin sonunda ikisi de aflk ac›s›n-
dan ölür. Leyla ile Mecnun hikâyesi özellikle ‹ran flairi Niza-
mi’nin konuyu mesnevi biçiminde ifllemesinden (Leyla ve Mec-
nun, 1188) sonra, Do¤u edebiyatlar›n›n ortak konular›ndan ol-
mufltur. Leyla ile Mecnun mesnevilerinin en önemlisi, edebiyat
de¤eri bak›m›ndan bir baflyap›t say›lan Fuzuli’nin mesnevisidir.
Nizami’yi izleyen, ama ayr›nt›lar› de¤ifltiren Fuzuli, tasavvuf te-
mas›n› öne alm›flt›r. Leyla ile Mecnun hikâyesinin Türk halk
edebiyat›nda da ifllendi¤i görülür. Düzyaz› anlat›m›n seçildi¤i
bu hikâyeler genelde Fuzuli’nin “Leyla ile Mecnun”unun benze-
ri olup araya fliirler serpifltirilmifltir. Bu biçimiyle Karagöz oyun-
lar› aras›na da girmifltir.
LEYLAK,
zeytingillerden bir a¤açç›k
(Syringa vulga-
ris).
Salk›m durumunda beyaz, pembe, mor vb. renkli ve güzel
kokulu çiçekleri nedeniyle süs bitkisi olarak yetifltirilir. Anayur-
du do¤u ülkeleridir. En fazla 5-6 m. boylan›r. Yapraklar› yumur-
ta biçimindedir. K›fl›n yapra¤›n› döker. ‹lkbaharda çiçek açar.
Çiçeklerinin katmerli ya da yal›nkat oluflu ve renkleriyle birbi-
rinden ayr›lan birçok çeflidi yetifltirilmektedir. Ayr›ca çiçeklerin-
den esans ç›kar›l›r, odunundan pipo ve pipo sap› yap›l›r. Leylak
cinsinin bundan baflka 10 kadar türü vard›r.
L‹BYA
(Fr.: Libye, ‹ng.: Libya), Kuzey Afrika’da devlet. Tarihî
Bat› Trablus, Bingazi, Fizan eyaletlerinin birleflmesiyle olufltu.
Kuzeyde Akdeniz’e aç›l›r. Do¤uda M›s›r, güneydo¤uda Sudan,
güneyde Çad ve Nijer, bat›da Cezayir ve Tunus ile s›n›rlan›r. Yü-
zölçümü 1.800.000 km
2
, nüfusu 5.167.000, baflkenti Trablus-
garp, resmî dili Arapçad›r. Nüfusunun % 72’si Trablusgarp, %
23’ü Bingazi’de ve % 5’i Fizan’da yaflar. Akdeniz k›y›lar› biraz
ya¤›fl al›r: Bingazi da¤lar›nda 300-500 mm., Fizan’da 15 mm.
Fakat, genifl ülkenin 9/10’u, Büyük Sahra’n›n en kurak bölümü
olan “Libya Çölü” ile kapl›d›r. Burada yerleflik yaflam ancak va-
halarda mümkündür. Aksi hâlde göçebelik zorunludur. Nüfusun
% 15 kadar› göçebedir. Yak›n zamanlara kadar ülke ekonomisi,
turunçgiller, zeytin, hurma, tütün ve alfa gibi tar›m ürünlerine
dayan›yordu. Fakat, 1959’da zengin petrol yataklar›n›n bulun-
mas› ülkenin ekonomik koflullar›n› kökünden de¤ifltirdi. Binga-
zi eyaletinin güneyinde Zalten, Raguba ve Dahra bölgelerinde
iflletilen petrol yataklar›nda yap›lan üretimle Libya dünyan›n
bafll›ca petrol üreticisi ülkeleri aras›nda yer alm›flt›r. Petrol bu-
gün ülke ihracat›n›n % 95’ten fazlas›n› sa¤lamaktad›r. 16. yüz-
y›ldan beri Osmanl› ‹mparatorlu¤u yönetiminde kalan Libya,
1912 y›l›nda ‹talya’n›n eline geçti. 1941-1942’de ‹ngiliz-Alman
ordular› aras›ndaki savafllara sahne olan Libya, 1951’de ba¤›m-
s›zl›k kazand› ve I. Muhammet ‹dris el-Mehdi es-Sunusi kral ol-
du. 1969’da askerî bir darbeyle krall›k yönetimine son verildi.
Cumhuriyet ilân eden genç subaylar yönetime el koydular. Lib-
ya, Devrim Komuta Konseyi taraf›ndan yönetilmeye baflland›.
1970 y›l›nda konsey, Amerikan üslerini ülkeden ç›kard›. Arap
birli¤ini sa¤lama çabalar› bir sonuç vermedi¤i gibi, 1977 y›l›n-
da M›s›r ile aralar›nda çat›flmalar ç›kt›. 1973 y›l›nda bafllat›lan
kültür devrimi, Kuran hükümlerinin eksiksiz uygulanmas›, hal-
k›n silâhlanmas› ve yönetime sahip ç›kmas› ilkelerine dayan›-
yordu. Bir “‹slâm sosyalizmi”ni savunan ve “devrimin rehberi”