MAGNEZYUM
433
Bütün fiiirleri” (1974), “Louis Aragon, Elsa’ya fiiirler” (1975,
TDK 1976 Çeviri Ödülü), “Mayakovski-fiiirler” (1985), “fiiir Ta-
p›na¤›” (derleme, 1985). fiiir kitaplar›: “Aç›l, Ey Gizem!” (1997),
“Hiçlemeler” (1997), “Yol Yaz›lar›” (1997), “Bu Topraklar Ana-
m›n Yüzü” (1997), "Hiçlemeler" (1999).
MADEN TETK‹K VE ARAMA GENEL MÜDÜR-
LÜ⁄Ü
(MTA), 14 Haziran 1935 tarih ve 2804 say›l› özel ya-
sayla ve Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü ad›yla kurulmufl, tü-
zel kiflili¤i olan, özel hukuk hükümlerine tâbi, Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanl›¤›’na ba¤l› kamu iktisadî teflebbüsü. Yeralt›
kaynaklar›n› aray›p ç›karmak, mevcut madenlerin iflletilmesini
bilimsel yöntemlerle daha verimli k›lmak ve bu konuda eleman-
lar yetifltirmek amac›yla kuruldu. Her türlü maden, s›naî ham-
madde ve enerji kaynaklar›n› arayan, bunlarla ilgili fiziksel, kim-
yasal, optik, mineralojik, paleontolojik araflt›rmalar yapan ve je-
olojik haritalar ç›karan MTA, çeflitli birimler hâlinde çal›flmala-
r›n› yürütür.
MADENSEL TUZLAR,
bitkisel ve hayvansal hücrelerin
yap›s›nda bulunan kalsiyum, fosfor, kükürt, manganez, demir,
potasyum, sodyum vb elementlerin oluflturduklar› çeflitli bile-
flikler. Hücrenin yap›m›, besinlerin emilmesi, ifle yaramayan
maddelerin ayr›lmas› gibi ifllevleri vard›r.
MADENSUYU,
içinde çözünmüfl olarak de¤iflik nitelik ve
nicelikte madensel (mineral) tuzlar ya da kimi gazlar içeren ve
bu nedenle kendine özgü tad› olan su. Hidrolojinin inceleme
alan›na giren madensular›, s›cak ve so¤uk olmak üzere iki tür-
lüdür. Bileflimleri farkl› olmamakla birlikte, s›caklar banyo yap-
mak, so¤uklar da içmek için kullan›l›r. Bafll›ca kükürtlü, tuzlu,
alkali, arsenikli, kalsiyum ve magnezyumlu, demirli sular olarak
s›n›fland›r›l›r. Türkiye’de yayg›n olarak bilinen Afyonkarahisar
madensuyu Gazl›göl dolay›ndad›r. ‹çinde çeflitli tuzlar›n yan› s›-
ra bol miktarda karbondioksit bulunur. Mide, karaci¤er ve böb-
rek hastal›klar›na iyi gelir.
M A D O N N A ,
Meryem’e ya da onu
betimleyen resim,
heykel vb.ne verilen
ad. Meryem, Hristi-
yan inan›fl›ndaki öz-
gün yeri nedeniyle
bu dinin ilk dönem-
lerinden beri birçok
sanatç›ya esin kay-
na¤› olmufltur. Örne-
¤in Raffaello ve Bel-
lini gibi ressamlar›n
yan› s›ra, özel olarak
“Madonna ressam›”
diye adland›r›lan bir
grup ressam (Botti-
celli, Carreggio, Tiziano, Rubens, Murillo) resimlerini; Andrea
della Robbia, Leonardo da Vinci, Michelangelo vb. heykellerini
yapm›fllard›r. Ayr›ca ‹talya ve ‹spanya sokaklar›nda, duvarlarda-
ki girintiler içine madonna heykelcilikleri yerlefltirmek de eski
bir gelenektir.
MAF‹A
ya da
MAFYA,
ekonomik ve siyasî amaçlar›na flan-
taj-fliddet eylemleriyle ulaflmaya çal›flan gizli örgüt. Birbirlerine
düflman gruplar›n çat›flmalar› sonunda 19. yüzy›l›n bafllar›nda
Sicilya Adas›’nda olufltu. Napoléon’un Sicilya’y› iflgalinden
sonra büyük bir at›l›m yapt›, eylemlere giriflti. Özellikle 1820-
1840 tarihleri aras›nda ç›kan kar›fl›kl›klar, daha da geliflmesine
yol açt›. Sicilya’daki toprak da¤›l›m›n›n yaratt›¤› ve pek çok ül-
kede kolu olan bu fliddet örgütü, bugün hemen hemen tüm ül-
kelerde görülen yeralt› eylemlerine yön vermektedir. Örgütün
üyeleri, sorunlar›n› kendi aralar›nda çözümlerler. ‹hbar, en bü-
yük ihanettir; cezas› kim olursa olsun ölümdür. Y›llard›r müca-
dele edilmesine karfl›n ortadan kald›r›lamayan örgüt, kimi ülke-
lerde daha da güçlenmifltir.
MAGELLAN, Fernao
(1480 Mactan-1521 Filipinler),
Portekizli denizci. As›l ad› Fernao de Magalhaes’tir. Soylu bir
ailenin o¤luydu. Denizcili¤e Portekiz donanmas›nda bafllad›.
Kat›ld›¤› Hindistan seferlerinde ve deniz savafllar›nda bafl›ndan
birçok serüven geçti. Bu yolculuklar Magellan’a do¤udan oldu-
¤u gibi bat›dan da gidilerek Pasifik’e ç›kabilece¤ini ö¤retti. De-
nizcilik ve kozmografya konular›nda uzun çal›flmalar yapt›.
1517’de Sevilla’ya giderek ‹spanya hesab›na çal›flmaya bafllad›.
Burada ‹spanya kral›n›n da deste¤ini sa¤lad› ve ünlü yolculu¤u-
na ç›kt› (10 A¤ustos 1519). Bir y›ldan uzun süren bu yolculuk,
daha baflta anlaflmazl›klarla bafllad›; isyanlar, kanl› olaylar ve
kargaflal›klarla sürdü, fakat sonunda Magellan, elinde kalan üç
gemiyle, sonradan kendi ad›n› alan bo¤azdan geçip Büyük Ok-
yanus’a ç›kmay› baflard› (28 Kas›m 1520). Büyük güçlüklere
karfl›n yolculu¤unu do¤uya do¤ru sürdürerek sonunda Filipin-
ler’e ulaflt› (1521). Yolculuk boyunca çok durgun oldu¤u için
Büyük Okyanus’a Pasifik ad›n› veren de Magellan’d›r. Burada
adalar›n yerli krallar› aras›ndaki bir savafla kat›ld› ve öldürüldü
(27 Nisan 1521). Magellan bu yolculu¤uyla Asya’ya bat›dan da
gidilebilece¤ini kan›tlad›. Magellan’›n bu keflfi, dünya deniz ula-
fl›m›nda çok önemli bir aflamayd›. Bu yolculuk s›ras›nda Magel-
lan’›n yan›nda bulunan Pigafetta, yolculu¤u bütün ayr›nt›lar›yla
anlatan bir seyahatname yazd› ve Magellan’›n yetenekleriyle,
denizcilik tarihinin bu büyük keflfini belgeledi.
MAGMA,
yerkabu¤unun 3.000 km derinli¤e kadar uzanan
manto adl› tabakas›nda yo¤un ve ergimifl durumda bulunan mi-
neraller kar›fl›m›. Esas olarak silikatlardan oluflur. ‹çinde çözün-
müfl gazlar ve su buhar› da bulunur. Lav hâlinde yüzeye ç›kan
magma so¤uyup kat›laflarak magmatik kayaçlar› oluflturur. Ka-
t›laflma s›ras›nda, içindeki gazlar genellikle uçar.
MAGNEZYUM,
periyodik cetvelin IIA grubunda yer alan
gümüfl beyaz› renkte metal element. Alkali toprak metallerinden-
dir. Do¤ada en çok bulunan sekizinci elementtir. Bafll›ca mine-
ralleri dolomit, brusit [Mg (OH)
2
] ve manyezittir. Birçok baflka
mineralde de ve ayr›ca deniz suyunda çözünmüfl olarak (hacim
olarak % 0,3, MgSO
4
ve % 0,5 MgCl
2
) bulunur. Bir metreküp