okul ansiklopedisi - page 427

LONDRA ANTLAfiMASI
427
likle havai bir elektrik hatt›yla beslenir. Besleyici flebeke do¤ru
ya da alternatif ak›m tafl›yabilir. Çal›flma gerilimi do¤ru ak›mda
600 volt (genellikle 15.000 volt kullan›l›r) ile alternatif ak›mda
25.000 volta kadar ç›kabilir. Ço¤unlukla ak›m alternatiftir ve lo-
komotifte do¤ru ak›ma çevrilir. Elektrik hatlar›n›n masrafl› olma-
s› nedeniyle elektrikli lokomotifler yayg›n de¤ildir. Daha çok k›-
sa hatlarda ve çok çabuk h›zlan›p çabuk durabildiklerinden ban-
liyö hatlar›nda kullan›l›rlar. Yayg›n bir kullan›mlar› olmamakla
birlikte gaz türbinli lokomotifler de vard›r. Ancak günümüzde
say›ca a¤›r basan dizel lokomotiflerdir. Türkiye’de de buharl› lo-
komotif 1960’lardan itibaren yerini dizel lokomotiflere b›rakm›fl,
Eskiflehir’de kurulan bir lokomotif fabrikas›yla da bu de¤iflim
h›z kazanm›flt›r.
LOMBOZ,
gemilerde havaland›rma ve ayd›nlatma için aç›lan
yuvarlak pencere. Kamaralar› ve alt güverteleri ayd›nlatmak ve
havaland›rmak amac›yla bordalardan ve güvertelerden aç›l›r.
Kapa¤› çok kal›n camdan olup bronz bir çerçeveye yerlefltiril-
mifltir. Ayr›ca bunun üzerine kapanan ikinci bir kapak vard›r.
Lomboz kapa¤›, su s›zmas›n› önlemek için lomboz kelebe¤iyle
s›k›flt›r›l›r.
LONCA,
esnaf ve zanaatkârlar›n meslek temeline dayanan ör-
gütleri. ‹lk olarak 3. yüzy›lda Akdeniz uygarl›klar›nda görüldü.
Anadolu, Yunanistan, Suriye ve M›s›r kentleri, denizcilik ve tica-
ret yoluyla son derece varl›kl› bir konuma ulaflt›lar. Gerek bu
varl›¤› ellerinde bulunduranlar›n görkemli yap›lara ve lükse dö-
nük yat›r›mlar›n yol açt›¤› pahal›l›k, gerekse savafl tutsaklar› ve
kölelerin oluflturdu¤u ucuz iflgücü ordusu, kentlerin orta kat-
manlar›n› oluflturan özgür esnaf ve zanaatkârlar› lonca tipinde
örgütlenmeye yöneltti. Bu ilk örgütlenmeler, hammadde tekeli-
ne ve belli ürünlerin belli yerlerde üretilmesini öngören bir uz-
manlaflmaya dayan›yordu. Zamanla güçlenen bu loncalar, Roma
egemenli¤i boyunca da varl›klar›n› korudular. ‹.S. 3. yüzy›lda,
Roma topraklar›nda, tüm mesleklerin loncalarda örgütlenmesi
zorunlulu¤u getirildi. Resmî örgüt niteli¤ini kazanan loncalar
daha da güçlendiler, d›fla kapal› ve sert kurallar› olan kurulufllar
durumuna geldiler. Hristiyanl›k ile birlikte loncalar, bir ideolojik
birlik temelinde daha da güçlendiler. 11. yüzy›ldan bafllayarak
tüccar ve bankerlerle iflbirli¤ine giriflen loncalar, soylulara kar-
fl› mücadelede yer ald›lar. 14. yüzy›l Avrupas›’nda loncalar, ba-
badan o¤ula geçen yap›lar›yla, gittikçe geliflen kentlerin güçlü
bir burjuva kesimini oluflturuyorlard›. Bat›’da Frans›z Devrimi’ne
dek yükseliflini sürdüren loncalar, Endüstri Devrimi ile önemle-
rini yitirdiler ve tarih sahnesinden silindiler. Osmanl› ‹mparator-
lu¤u’nda dinî-ekonomik örgütler olan loncalar, Ahilik ile yak›n
iliflkideydi. Devletin merkezci ve güdümlü yap›s›na ba¤l› olarak,
loncalar da güçlü kurulufllard›. Kentlerdeki tüm tacir, zanaatkâr,
esnaf ve iflçiler loncalarda örgütlenmifllerdi. Bafllang›çta 17.
yüzy›lda, yaln›zca ‹stanbul’da 1.109 lonca ve bunlara üye
126.000 kiflinin varl›¤› bilinmektedir. Dinî ayr›ma dayanan lon-
calar, 15. yüzy›ldan sonra ayr› dinlerden kiflileri de bir çat› alt›n-
da toplayarak, ekonomik niteliklerini ön plana ç›kard›lar. Üretim,
al›m-sat›m ve üyelik konular›nda s›k› kurallar› olan loncalar,
1913 y›l›nda ç›kar›lan bir yasayla kapat›ld›.
AH‹L‹K
LONDON, Jack
(1876 San Francisco - 1916 Glen Ellen),
Amerikal› roman ve öykü yazar›. As›l ad› John Griffith Lon-
don’d›r. London, idealize edilmifl ilkelli¤i ve en ilkel biçimiyle
sosyalizmi birlefltirmeye çal›flm›flt›r. Bir denizci olarak yapt›¤›
uzun geziler, “Alt›na Hücum” s›ras›nda Alaska’da edindi¤i dene-
yimler, anlat›lar›n›n çerçevesini oluflturmufltur. Nietzsche’den
ve Marx’tan ald›¤› kavramlar, Darwin’in “çevre koflullar›na en
uygun (ya da güçlü) olan›n yaflamas› gereklili¤i” düflüncesi ve
do¤alc›l›k, onun düflün evrenini temellendirmifltir. “The Sun of
the Wolf” (Kurt O¤lu, 1900; Türkçeye Kurt Kan› ad›yla çevril-
mifltir), “The Call of the Wild” (Vahfletin Ça¤r›s›, 1903), “White
Fang” (Beyaz Difl, 1905), Uzak Do¤u’ya yapt›¤› deniz yolculuk-
lar›n›n ürünüdür. Sosyalist düflüncelerini ilk kez “The People of
the Abyss”te (Uçurum ‹nsanlar›, 1903) ortaya koyar; bu yap›t›n-
da Londra’daki yoksullu¤u gözler önüne sermeye çal›fl›r. “The
Sea Wolf” (Deniz Kurdu, 1904) adl› roman›nda Nietzsche’nin
“üstün insan›”na benzeyen bir kahraman› anlat›r. “The ‹ron He-
el”de (Demir Ökçe, 1907) oldukça kat› bir devrimci tutum tak›-
narak, sosyalist ütopyay› gerçeklefltirmeye çal›fl›r. “Martin
Eden”da (1909) otobiyografik yönler a¤›r basar; yap›tta yazar
olma u¤rafl› veren yoksul, sosyalist düflünceli Martin Eden’›n
sonu intiharla noktalanan yaflam› anlat›l›r. (London da 1916’da
intihar etmifltir). “John Barleycorn”da (1913) alkolün yaflam›na
getirdi¤i sars›nt›lar› sergiler. Yolculuklar›ndan ve Afrika’ya yap-
t›¤› gezilerden esinlenerek yazd›¤› öyküleri, “South Sea Tales”
(Güney Denizi Öyküleri, 1911) adl› kitab›nda toplam›flt›r. Ro-
man ve öykülerinde betimledi¤i denizciler, maden aray›c›lar›,
ganimet avc›lar›, kurtlar, köpekler, vb., ayn› içgüdülere sahiptir-
ler; üstünlüklerini vahflice dövüfller sonunda elde edenler, en
sonunda da yabanc› düflmanlar›n sald›r›s›nda yenik düflerler.
Bu ilkellik ve vahfletin içinde insan, üstün bir hayvan biçiminde
gösterilmifltir; ancak London vahfli, y›rt›c› ve yabani olan insan›
gerçekli¤inden kopar›p yani gerçek yaflamdaki gelifliminden so-
yutlay›p salt kendi tasarlad›¤› biçimde betimlemifltir. Yap›tlar›n-
da görülen antropomorfizm (insanlaflt›rma e¤ilimi), yal›nl›k, il-
kel üstünlük, köktencilik (radikalizm), onun büyük bir ilgi gör-
mesini sa¤layan etmenler aras›nda yer almaktad›r.
LONDRA ANTLAfiMASI,
Türkiye ‹ngiltere ve Yunanis-
tan aras›nda imzalanan ve ba¤›ms›z bir K›br›s Devleti’nin kurul-
mas›n› öngören antlaflma. Antlaflmay›, 19 fiubat 1959 y›l›nda,
Londra’da Lancester Hause’da Türkiye, ‹ngiltere ve Yunanistan
baflbakanlar›, Makarios ve Dr. Faz›l Küçük imzalad›lar. Bir girifl
ile befl maddeden oluflan antlaflmaya göre adada Türklerden ve
Rumlardan meydana gelen ikili bir yönetim tarz› uygulanacak ve
K›br›s Devleti’nin ba¤›ms›zl›¤› Türkiye, Yunanistan ve ‹ngilte-
re’nin garantisi alt›nda bulunacakt›. K›br›s, hiçbir devlete kat›l-
mayacak; Türkler bir az›nl›k muamelesi görmeyecek; adan›n sa-
vunmas›na Türkiye ve Yunanistan kat›lacak; ‹ngiltere buradaki
baz› askerî üslerini koruyacakt›. Adan›n temsilciler meclisinde
her iki cemaat, belirli oranlar içinde üye bulunduracak; cumhur-
baflkan› Rumlardan, yard›mc›s› Türklerden seçilecekti. Bakanlar
Kurulunun üç üyesi Türk, yedisi Rum olacakt›. Türkler, kurula-
cak K›br›s ordusuna %40, mahallî kolluk kuvvetlerine ve yöne-
timine %30 oran›nda kat›lacaklard›. Bu antlaflma hükümlerine
1...,417,418,419,420,421,422,423,424,425,426 428,429,430,431,432,433,434,435,436,437,...672
Powered by FlippingBook