bir kent. Assos’u Lesbos Adas›’ndaki Methimna kentinden ge-
lenler kurdu (‹.Ö. 2000). Kent, ‹.Ö. 6. yüzy›lda Lidyal›lar›n ve
Perslerin egemenli¤i alt›na girdi. Aristoteles, kentin yönetimi-
ni elinde bulunduran Hermias’›n ça¤r›s› üzerine ‹.Ö. 4. yüzy›-
l›n ortalar›nda Assos’a gelerek ilk okulunu burada kurdu. Her-
mias’›n ölümünden sonra (‹.Ö. 342) Assos yine Perslerin ege-
menli¤ine girdi, ancak ‹.Ö. 334’te Büyük ‹skender kenti kurtar-
d›. Kent bir süre sonra Bergama Krall›¤›’na ba¤land› (‹.Ö. 241-
133). Kentin kal›nt›lar› bugün Edremit Körfezi’nin kuzeybat› k›-
y›s›nda, denizden 235 m. yükseklikte volkanik bir tepe üzerin-
dedir. Bu tepenin yamaçlar›nda tiyatro, gymnasium ve agora
gibi yap›lar›n kal›nt›lar› bulunmaktad›r. Bu kal›nt›lar içinde en
ünlüsü Athena Tap›na¤›’na ait olan›d›r.
ASTIM,
bronfllar›n daralmas› nedeniyle ortaya ç›kan nefes
darl›¤›. Ast›m nöbeti hastada, hava yoklu¤u ve soluk vereme-
me duygusu uyand›r›r. Hastan›n soluk verme süresi, soluk al-
ma süresinden üç-dört kat daha uzundur. Ast›m, zamanla kalp
yetmezli¤ine neden olur.
AST‹GMATLIK,
göz merce¤inin, küresel olmay›p de¤iflik
düzlemlerde de¤iflik e¤rilikte olmas›ndan ileri gelen görme ku-
suru. Merce¤in farkl› e¤rilikte olmas›, k›r›lan ›fl›nlar›n bir nokta
(odak) yerine, bir çizgi boyunca toplanmas›na neden olur. Ger-
çekte bir mercek kusuru olan astigmatl›k, silindirik yüzlü mer-
cekli gözlükler kullan›larak giderilebilir. Bu tür merceklerde op-
tik eksene paralel gelen ›fl›nlar bir odak noktas› yerine, odak
çizgisi üzerinde birleflirler. Küresel merceklerse e¤ik ›fl›n astig-
matl›¤› gösterirler. Optik eksen üzerinde olmayan bir noktadan
gelen e¤ik ›fl›nlar, bu merceklerde birbirine dik ama farkl› düz-
lemlerde iki çizgi biçiminde görüntü verirler. Gözdeki astigmat-
l›k, ender olarak, merce¤in, e¤ik ›fl›n astigmatl›¤›na yol açacak
biçimde kayk›lmas›ndan ileri gelebilir. Astigmatl›k, göz merce-
¤indeki e¤rilik de¤ifliminin düzenli olmas› hâlinde düzeltilebi-
lir. Astigmatl›k, ço¤unlukla irsi bir görme kusurudur ve gözün
büyümesi duruncaya kadar ilerlemesini sürdürür. Astigmatl›k
azsa tedavi gerektirmez ama ilerlemiflse gözlük kullan›lmal›d›r.
ASTROLOJ‹,
y›ld›zlar›n durumlar›na bakarak gelece¤i ön-
ceden tahmin etme sanat›. Yeryüzünde oluflan tüm olaylar›n ve
insanlar›n yazg›lar›n›n gökcisimlerince belirlendi¤i inanc›na
dayan›r. Astroloji özellikle Orta Ça¤ sonlar›nda ve Rönesans
döneminde geliflti. Bu devirde saraylarda görevli müneccimler
vard›. Aristoteles bilimleri s›n›fland›r›rken, astrolojiyi do¤al
bilimlerden biri olarak tan›mlad›. Bat›da yaln›zca gelece¤i tah-
min etmek amac›yla kullan›lan bu sanat, ‹slâm dünyas›nda
astronominin geliflmesine katk›da bulunmufltur. Farabi ve ‹b-
ni Haldun, astrolojiyi, matemati¤in bir kolu sayd›klar› astrono-
minin bir dal› olarak kabul ederler. Günümüzde eski önemini
yitirmiflse de tüm dünyada varl›¤›n› sürdürmektedir.
ASTRONOM‹
→
GÖKB‹L‹M
ASTRONOT,
uzay araçlar›n› yönetebilecek bilgiye ve uzay
yolculu¤una dayanabilecek bedensel sa¤laml›¤a sahip uzay pi-
lotu. Astronotlar özel olarak yetifltirilip yeryüzünde yapay ola-
rak oluflturulan uzay koflullar›nda, türlü denemelerden geçiri-
lirler. Dünyan›n ilk astronotu Yuri Gagarin ad›nda bir Sovyet
albay›d›r. Uzayda yürüyen ilk insanlarsa Sovyet kozmonotu
Aleksey Leonof (18 Mart 1965) ve Amerikal› Edward White
(Haziran 1965) oldular.
ASTRONOT‹K,
konusu gezegenleraras› yolculu¤u incele-
mek ve gerçeklefltirmek olan bilim. Jules Verne ve Herbert Ge-
orges Wells gibi yazarlar, halk›n gezegenleraras› yolculu¤a ilgi
duymas›na büyük etkide bulundular. Bu alanda, gerçekten tek-
nik olarak nitelendirilebilecek ilk incelemeler, 1903’te Rus bil-
gini K. E. Tsiolkovski ve 1920’de de Frans›z bilgini Robert Es-
nault Pelterie taraf›ndan yap›ld›. Daha sonra ABD’de R. H. God-
dard, Almanya’da Oberth ve Sänger araflt›rmalar yapt›lar. Ancak
1945’e dek yap›lan tüm çal›flmalar kuramsal düzeyde kald›. ‹lk
uluslararas› astronotik kongresi 1950’de Paris’te topland›.
1955’te ABD ve SSCB, uluslararas› jeofizik y›l›nda (1957-
1958), yerin çevresine yapay uydular göndererek kat›lacaklar›-
n› aç›klad›lar. Bunlardan ilki 4.10.1957’de Sovyetler Birli¤i’nce
f›rlat›ld›. 1959 y›l› bafl›nda Sovyetler Birli¤i “Lunik”, ABD ise
“Pioneer IV” uydular›n› f›rlatt›. Bu iki uydunun ömürleri s›n›r-
s›zd›. Eylül 1959’da Sovyetler Birli¤i, bir güdümlü füzeyi Ay’›n
yüzeyine gönderdi. Ekim 1959’da yine SSCB hem Dünya’y›
hem Ay’› kuflatan bir yörüngeye yapay bir uydu yerlefltirdi.
1964 Temmuzu’nda ABD, Ay’a f›rlatt›¤› “Rangers VII” ile Ay
hakk›nda pek çok önemli bilgi toplad›. Bu tarihe dek sa¤lanan
di¤er iki önemli baflar› “Sputnik II” arac› içinde canl› bir köpe-
¤in ve “Vanguard II” adl› ilk meteoroloji uydusunun uzaya gön-
derilmesiydi. Astronotik biliminde en önemli aflamalardan biri
de Yuri Gagarin’in 1961’de “Vostok I” uzay arac›yla Yeryüzü
yörüngesinde tur atmas›yd›. ABD ve SSCB’nin uzay›n fethi için
girifltikleri yar›fl›n, bu geliflmeyi izleyen y›llarda rekabete dö-
nüflmesi, astronotik biliminde büyük ilerlemelere yol açt›. Bir
uzay uçuflu için saptanan h›z verileri basit olarak flöyledir: Ara-
c›n Dünya çevresinde yörüngede kalabilmesi için h›z›n›n en az
saatte 28.000 km. olmas› gerekir. Bu h›za “ilk kozmik h›z” de-
nilir. Arac›n Yer’den uzaklaflabilmesi içinse h›z›n›n en az saatte
40.000 km. olmas› gerekmektedir. Bu h›za da “ikinci kozmik
h›z” denilir. Bir uzay uçuflu flöyle gerçekleflir: Ay’a varmak için
gönderilen uzay arac› önce atmosferden ç›karak Yer’in uydusu
olur. Sonra ikinci kozmik h›za ulaflarak Yer’den uzaklafl›r ve
Ay’a yaklaflarak onun uydusu olur. Araç daha sonra durdurma
roketlerini çal›flt›rarak Ay’›n yüzeyine iner. 1960’l› y›llarda dev
aflamalar kaydedilen astronotik biliminde, ABD’li astronotlar
Armstrong ve Aldrin’in 20 Temmuz 1969’da Ay yüzeyinde yü-
rümeleriyle, yeni bir dönem bafllad›.
ASUR DEVLET‹,
‹. Ö. 3 bin y›llar›ndan ‹.Ö. 612 y›l›na ka-
dar, merkezi Mezopotamya’da Asur bölgesi olmak üzere Önas-
ya’da hüküm süren devlet. Devleti Sami kökenli Asurlular kur-
du. Mezopotamya’ya anavatanlar› olan Arabistan Yar›mada-
s›’ndan göç etmifllerdi. Önceleri Sümerlere ba¤l› olarak yaflad›-
lar, ‹.Ö. 3 binlerde ba¤›ms›zl›klar›n› kazand›lar. Tarihin tan›d›¤›
en zalim imparatorluklardan biridir. Asurlular yönettikleri ülke-
leri ellerinde tutabilmek için egemenlikleri alt›ndaki uluslara
ASTIM
54