okul ansiklopedisi - page 455

MELTEM
455
siyle önemini yitirdi. 1517’de Osmanl›lar›n yönetimine giren
Mekke, I. Dünya Savafl›’ndan sonra Osmanl› ‹mparatorlu-
¤u’ndan ayr›ld›. Dünyan›n en önemli hac merkezi olan kent,
özellikle son 30 y›lda h›zla geliflerek modern bir görünüm ka-
zand›, yaklafl›k 600.000 kiflilik nüfusuyla Riyad ve Cidde’den
sonra Suudi Arabistan’›n üçüncü büyük kenti oldu.
MEKS‹KA
(‹sp.: Méjico ya da Estados Unidos Mejicanos,
Fr.: Mexique, ‹ng.: Mexico), Kuzey Amerika ile Orta Amerika
aras›nda devlet. Dil ve kültür bak›m›ndan Lâtin Amerika ülkele-
rinden biriyse de, co¤rafî bak›mdan Kuzey Amerika’n›n bir par-
ças›d›r. Kuzeyde ABD ile 3.115 km.lik bir s›n›r› vard›r. Güneyde
Guatemala ve Belize, do¤uda Meksika Körfezi ve k›smen Antil
Denizi (Yucatan Yar›madas›’n›n güneydo¤u k›y›lar›), bat›da Pa-
sifik Okyanusu aras›nda kal›r. Uzunlu¤u 3.080, geniflli¤i en çok
2.070 ve en az 215 km (Tehuantepec K›sta¤›). Yüzölçümü
1.958.201 km
2
, nüfusu 93.182.000 (1996). Nüfusun %60’› me-
lez, %28’i yerliler ve geri kalanlar da beyazlard›r. Ayr›ca ABD’de
çok miktarda Meksikal› yaflar. Baflkenti México, en önemli kent-
leri Guadalajara, Monterrey, Ciudad, Juarez, Mexicali, Puebla,
Leon ve Tijuana’d›r. Federal bir devlet olan Meksika 31 eyalet
(estados) ve bir de federal bölgeden meydana gelir. ‹spanyol-
lar›n Atlas Okyanusu k›y›lar›nda görüldükleri s›ralarda bu ülke-
nin en güçlü devleti Aztekler taraf›ndan kurulmufl bulunuyordu.
Bu k›y›lara ilk kez 1517’de Hernandez de Cordoba vard›, fakat
baflar› gösteremedi. K›sa bir süre sonra, 1519’da ‹spanyol fati-
hi Kortez, küçük bir kuvvetle Tabasco k›y›lar›na ç›kt› ve birbiri-
ne düflman yerlilerin rekabetinden yararlanarak 1521’de bugün-
kü Mexico’nun yerinde kurmufl olduklar› merkezleri Tenochtit-
lan’› zaptetti ve Aztek flefi Montezuma’y› esir ederek 1522’de ül-
keye ‹spanya ad›na egemen oldu. Meksika, iki meclisli bir par-
lamento ve baflkanl›k rejimiyle yönetilmektedir. 1988’de yap›lan
seçimler sonucunda Carlos Salinas de Gortari yeni baflkan ol-
du. Carlos Salinas de Gortari (1988-1994) kendine hedef ola-
rak devletçi bir kalk›nma modeli yerine d›fl iliflkilere a¤›rl›k ve-
ren ve özel giriflimcili¤in dinamizmi üzerine kurulu aç›k bir eko-
nomiyi seçti. 1992’de Meksika, Kanada ve ABD ile Kuzey Ame-
rika serbest mübadele antlaflmas›n› imzalad›. Ekonomik bunal›-
m›n sürmesi (Aral›k 1994’teki malî kriz) ve yerli sorununun ye-
niden ortaya ç›kmas› (Chiapas ayaklanmas›, 1994-1995),
1994’te seçilen baflkan Ernesto Zedillo’dan deste¤ini alan hükü-
metin birtak›m reformlar gerçeklefltirmesini sa¤lad›. 1997’de
Kurumsal Devrimci Parti ciddî bir hezimete u¤rayarak mecliste-
ki ço¤unlu¤unu kaybetti.
MELANKOL‹,
bedence ve ruhça çöküntü biçiminde beliren
ruhsal hastal›k; karasevda. Genellikle bir “orta yafl hastal›¤›”d›r,
32-40 yafllar› aras›nda bafllar. Y›llar süren aral›klardan sonra ye-
niden depreflebilir. Bir özelli¤i de daha az rastlanan bir hastal›k
olan “mani” ile birlikte görülmesi, iki hastal›¤›n birbirini izleme-
sidir. Bu duruma t›pta manik depresif psikoz denilir. Afl›r› bir
üzüntüyle ortaya ç›kan melankolinin ansefal merkezinde bulu-
nan bir bölgedeki bozukluktan kaynakland›¤› san›lmaktad›r.
Hasta her türlü fizikî ac›dan daha a¤›r ruhsal bir ac› duyar; her
türlü kabahati üstlenir; kendisinin cezaland›r›lmas›n› ister. Bu
ruhsal bozukluk, hastan›n yüzüne de yans›r, surat› sürekli as›kt›r
ve yine sürekli olarak iç organ bozukluklar›ndan, uykusuzluktan
yak›n›r. Hayal gücü, dikkati ve belle¤i önemli derecede azalm›fl-
t›r. Yaflama iste¤i k›r›lm›flt›r. Tek amac›, çekti¤i ac›n›n giderek
artmas›d›r. Daha ileri evrede uyufluk ve k›p›rdamaz olur. Melan-
koli dört-sekiz ay aras›nda seyrini tamamlar. Hastal›k yinelenir-
se acil müdahale gerekir. Çünkü hasta, her an intihar edebilir.
MELEZ,
de¤iflik türden hayvan ya da bitkiden do¤mufl olan
hayvan ya da bitki, metis, k›rma. Melezin antropolojik özellikle-
ri, ana ve baban›n tafl›d›¤› özelliklerin ortalamas›d›r. Ama, bun-
larda beyazlara göre siyahl›k daha belirgindir. Bir melezin ana-
s›n›n ya da kendisinin ›rk›ndan biriyle birleflmesinden “üçte bir
melez”, bunun yeniden ayn› ›rktan biriyle birleflmesinden “dört-
te bir melez” meydana gelir. Melez ›rk genetik etkenler yüzün-
den durmadan de¤iflikli¤e u¤rar. Bazen bir ›rk, yak›n ›rklar ara-
s›nda geçici özellikleriyle a¤›r basar. Bazen yak›n ›rklardan biri
ötekinin özelliklerini siler. Melezleflmenin, melezlerin beyazlar
grubunda, boyu uzatan etkenlerden oldu¤u saptanm›flt›r. Me-
lezler hem analar›n›n hem de babalar›n›n karakterlerini ortak
olarak tafl›rlar. Nitekim bir beyaz ile bir zencinin birleflmesinden
do¤an, ikisi aras› bir renkte, yani çikolata rengindedir. Bu da si-
yahl›k tafl›yan genlerin beyazl›k tafl›yan genlerden bask›n olma-
d›¤›n›n kan›t›d›r. Melezli¤in çeflitli dereceleri vard›r. Bir beyaz
ile bir zenciden do¤ana yar› melez, bir beyazla bir yar› melezden
do¤ana “sekizde bir melez” denir. Genetik nedenlerden dolay›
melezlik, genellikle ilgi çekici sonuçlar do¤urur. Bazen melezler
aras›nda birçok birleflme olduktan sonra belirli oranlarda bir ay-
r›flma, ilk birleflen kiflilerin özelliklerine do¤ru bir dönüfl görü-
lür. “Rehoboth k›rmalar›” düzenli bir melez ›rk›n örne¤i olarak
gösterilirler. Rehoboth k›rmalar›, Hollanda kolonlar›n›n Hotan-
tolar ile kar›flmas›ndan meydana gelmifl bir melez ›rkt›r. Melez
›rklar›n nitelikleriyle çeflitli biçimde melezleflmelerin do¤uraca-
¤› sonuç hakk›nda kesin bir fikir söyleyebilmek olanaks›zd›r.
MEL‹K,
hükümdar ya da sultan anlam›na kullan›lan sözcük.
Kuran’da “Tanr›” karfl›l›¤› olarak da geçer. Bu nedenle ‹slâmi-
yet’ten önce “emir” s›fat›n› kullanan Arap devlet baflkanlar›, de-
yimin Kuran’da Tanr› karfl›l›¤› olarak geçti¤ini görünce, “emir”i
bir unvan olarak almad›lar. “Melik” unvan›n› ilk kullanan Mu-
aviye olmufltur. Samano¤ullar›, Büveyho¤ullar› ve Türkler “me-
lik” unvan›n› hükümdar sözcü¤üyle birlikte kullanm›fllard›r.
Memlûk ve Selçuk sultanlar›ndan baz›lar›n›n da “melik” unvan›-
n› kulland›klar› görülmektedir.
MEL‹SA
O⁄ULOTU
MELOD‹
EZG‹
MELODRAM,
eski Yunan’da, kimi yerlerinde müzik çal›nan
ama sözleri ezgili olmayan sahne yap›t›. Müzik genellikle diya-
loglar›n bitiminde bulunur, aktörlerin sahneye giriflinde çalg›
çal›narak flark› söylenirdi. 18. yüzy›l sonlar›ndan bafllayarak
ac›kl› rastlant›lar ve korkunç entrikalar üzerine kurulmufl afl›r›
duygusal oyunlara melodram denildi.
MELTEM,
belli zamanlarda esen yumuflak ve hafif rüzgâr. Sa-
1...,445,446,447,448,449,450,451,452,453,454 456,457,458,459,460,461,462,463,464,465,...672
Powered by FlippingBook