MER‹NOS
459
efleysiz ço¤al›rlar. Efleysiz ço¤almayla oluflan bireyler bir arada
kalarak koloni olufltururlar. Ço¤u ayr› efleylidir. Ekvator ile 30.
enlemler aras›nda yaflayanlar› mercan resiflerini olufltururlar.
Resifler mercan kolonilerinin üst üste y›¤›lmas›yla uzun zaman
içinde meydana gelmifllerdir. Koloninin ilk bireyleri bir yandan
ölürken öbür yandan üzerlerinde yeni bireyler ve koloniler ya-
flamaya bafllar. Böylece yüksekli¤i yüzlerce metreyi bulan mer-
can y›¤›nlar› oluflur. Resifler s›¤ deniz kenarlar›nda bulunurlar.
Mercanlar çeflitli renklerde olurlar (sar›, turuncu, k›rm›z›, ergu-
vani, kahverengi, yeflil vb.). Akdeniz’de bulunan k›rm›z› mercan
(Corallium rubrum),
kayal›k denizlerin 30-200 m. derin-
liklerinde yaflar. A¤aç ya da çal› görünümünde koloniler olufltu-
rur. Bu kolonilerin büyüklü¤ü genellikle 15-20 cm.dir. ‹skelet-
leri süs eflyas› yap›m›nda kullan›ld›¤›ndan özel olarak avlan›rlar.
Akdeniz’de çok eskiden beri süregelen mercan avc›l›¤› sonucu,
bugün bir hayli azalm›fllar ve süs eflyas› yap›m›nda yerlerini As-
ya’dan getirilenlere b›rakmaya bafllam›fllard›r.
MERCANBALI⁄I,
kemiklibal›klar›n izmaritgiller familya-
s›ndan, Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Marmara’da da yaflayan
bir bal›k
(Pagrus pagrus).
Boyu ortalama 80 cm., rengi
koyu pembedir. Bafl› iri, gövdesi uzun ve yandan bas›k, vücudu
iri pullarla kapl›d›r. Eti çok lezzetlidir. Denizlerin dip k›s›mlar›n-
da, tafll›k yerlerde yaflarlar. Küçük bal›k ve küçük kabuklu hay-
vanlarla beslenirler.
MERCANOTU,
karanfilgillerden, otsu, bodur bir bitki
(Sagyna Procumbens).
Nemli yerlerde yetiflir. Yaprak-
lar› karfl›l›kl›, çiçekleri beyazd›r. Çok iyi çim verdi¤i için, bahçe-
leri süslemekte ve mozaik bitkisi olarak kullan›l›r.
MERCEK,
en az biri e¤ri olmak üzere, düzgün e¤rilikli iki
yüzeyi olan ve genellikle cam, plastik, kuvars gibi saydam bir
madde parças›. Mercekler ›fl›¤› k›rar, yani dalga yüzeylerinin e¤-
riliklerini de¤ifltirerek ›fl›¤›n belli bir yere toplanmas›na yarar.
Bu nedenle foto¤raf makinesi, gözlük, mikroskop, dürbün gibi
optik araç ve ayg›tlarda kullan›l›rlar. En çok kullan›lan› küresel
merceklerdir. ‹nce kenarl› ve kal›n kenarl› olmak üzere iki çeflit-
tirler. Merce¤in iki yüzeyinin e¤rilik merkezlerinden geçti¤i var-
say›lan do¤ruya “optik eksen”, bu eksenin merce¤i kesti¤i nok-
taya da “optik merkez” denir. Kal›n mercekler (yani yüzeylerinin
odak uzakl›klar›na ya da merce¤in odak uzakl›¤›na göre kal›nl›-
¤› ihmal edilebilir olmayan mercekler) için, optik merkez, yü-
zeyden uzak ve içerde bir noktad›r. Optik merkezden geçen ›fl›n-
lar k›r›lmazlar. Optik eksene paralel gelen ›fl›nlar ise odak ad›
verilen ve optik eksen üzerinde yer alan belli bir noktadan geçe-
cek biçimde k›r›l›rlar.
MERC‹DABIK SAVAfiI,
Osmanl› Devleti ile Memlûkler
aras›nda yap›lan ve Memlûklerin yenilgisiyle sonuçlanan savafl
(24 A¤ustos 1516). Eski Baharat ve ‹pek yollar›n›n denizlere
kaymas› ve Avrupal›lar›n eline geçmesi Osmanl› ekonomisini,
buna ba¤l› olarak da Osmanl› politikas›n› etkilemifl, Osmanl›
Devleti, geliflme yönünü do¤uya do¤ru kayd›rm›flt›. Bunun so-
nucu olarak Osmanl›lar önce Safeviler sonra da Memlûkler ile
çat›flt›lar. Osmanl› ordusu ile Memlûk ordusu ilk olarak Halep
yak›nlar›nda Mercidab›k denilen yerde karfl› karfl›ya geldiler.
Osmanl› ordusu merkezde padiflah I. Selim ve kap›kulu askerle-
ri, sa¤ kolda Anadolu Beylerbeyi Zeynel Pafla komutas›nda Ana-
dolu askerî, sol kolda Rumeli Beylerbeyi Küçük Sinan Pafla ko-
mutas›nda Rumeli askeri olmak üzere savafl düzeni ald›. Buna
karfl›l›k Memlûklerin sa¤ kol kuvvetlerine Hay›rbay, sol kol kuv-
vetlerine Sibay komuta ediyordu. Merkezdeyse Sultan Kansu
Gavri komutas›ndaki kuvvetler bulunuyordu. Savafl bafllad›ktan
sonra ilk önce Hay›rbay’›n komuta etti¤i Memlûk ordusunun
sa¤ kanad› bozuldu, bunu sol kolun bozgunu izledi. Sultan Kan-
su Gavri etraf›ndakilerle savafl alan›nda yaln›z kald›. Halep’e
kaçmak istediyse de çölde öldü. Bu savafltan sonra Halep, Ha-
ma, Humus ve fiam Osmanl›lar›n eline geçti.
MER‹Ç
(Bulgarca: Maritsa, Yunanca: Evros, Tarihte: Hebrus),
Balkan Yar›madas›’n›n bafll›ca ›rmaklar›ndan biri. Meriç Irma¤›,
Güneybat› Bulgaristan’da Rodoplar›n kuzeybat›s›nda do¤ar. Bul-
garistan’da kalan yukar› 盤›r›, genellikle bat›-do¤u yönündedir
ve bu arada Filibe’den geçer. Küçük bir k›sm› tamamen Türki-
ye’de kalmakla beraber (Edirne ve yak›n çevresi), afla¤› 盤›r›
Türkiye-Yunanistan s›n›r›n› meydana getirir. Bu kesimde kuzey-
güney yönünde akar. Enez’de Kuzey Ege Denizi’ne dökülür. Tüm
uzunlu¤u 490, Türkiye s›n›r›ndaki uzunlu¤u ise 211 km’dir. En
önemli üç kolu Tunca ve Arda ile (her ikisi de Bulgaristan’dan
gelerek Edirne’de (Tunca) ve yak›n›nda Meriç’e kar›fl›r), Trak-
ya’daki bafll›ca kolu ise Ist›rancalardan gelen Ergene’dir.
MER‹DYEN,
Dünya üzerinde bir noktan›n yerini belirtmek
için yeryuvarla¤› üzerine çizildi¤i varsay›lan daire. Ekvator da-
iresi 360 parçaya bölünür ve her parça kutuplara birlefltirilerek
meridyenler elde edilir. Bütün meridyen dairelerinin boylar›
eflittir ve iki meridyen aras›ndaki uzakl›k en büyük de¤erini ek-
vator üzerinde al›r (yaklafl›k 111 km). Londra’da Greenwich Ra-
sathanesi’nden geçen meridyen “baflmeridyen” olarak al›nm›fl-
t›r. ‹ki nokta aras›ndaki uzakl›¤› bulmak için bundan yararlan›l›r.
Gökbilimde de Dünya’y› merkez olarak alan ve gökcisimlerini
ayn› uzakl›kta kabul ederek çizilen hayali gökküresi üzerinde,
Dünya’n›n kutuplar›n›n izdüflümü olan noktalardan geçen her
çember “meridyen dairesi” olarak adland›r›l›r.
MER‹H
→
MARS
MER‹NOS,
uzun ve yumuflak tüylü bir koyun ›rk›
(Ovis
aries hispanica),
bu koyundan elde edilen yün ve bu yün-
den yap›lan kumafl. Merinos koyununun anayurdu Kuzey Afrika
ve ‹spanya’d›r. Günümüzde ise yapa¤›s›n›n bollu¤u ve yününün
inceli¤inden dolay› bütün dünyada yetifltirilmekte, sürekli ›slah
çal›flmalar›yla, alt ›rklar› türetilmektedir. Bafll›ca yetifltiriciler
ABD, Avustralya, Güney Amerika, Almanya ve Fransa’d›r. Türki-
ye’de merinos 19. yüzy›lda yetifltirilmeye baflland›. Fakat bu dö-
nemde kumafl d›flal›m›n›n serbest oluflu yerli dokumac›l›k ya-
n›nda merinos yetifltiricili¤ini de engelledi. Daha sonra konuya
yeniden önem verilerek yurt d›fl›ndan dam›zl›klar getirildi
(1928-1934). Bugün “Türk merinos koyunu” ad› verilen koyun-
lar Alman merinos koyunlar› ile yerli k›v›rc›k koyunlar›n çiftlefl-
tirilmesinden elde edilmifllerdir. Bu hayvanlar›n, yapa¤› yan›n-