MES‹R MACUNU
461
MERYEM
ya da
MERYEMANA,
‹sa Peygamber’in anne-
si. Meryem ile ilgili de¤iflik söylentiler vard›r. Bunlardan birine
ve Hristiyanlarca
kabul edilen inan›fla
göre Meryem, ‹brani
as›ll› olup Davut
Peygamber soyun-
dan gelir. Ana ve
babas› taraf›ndan
Kudüs’teki Kutsal
Ev’in hizmetine, ta-
p›na¤›n bekçisi Ze-
keriya Peygamber’in
yan›na verildi. 15
yafl›na geldi¤inde yine Davut soyundan Yusuf ile niflanland›.
Daha onunla evlenmeden “Tanr›n›n hikmetiyle” gebe kald›. Bu
olay üzerine Yahudiler aras›nda söylentiler ç›kt›. Meryem ve Yu-
suf, kimi kaynaklara göre ‹sa’y› da alarak, kimi kaynaklara göre
de onu Kudüs’te b›rakarak M›s›r’a kaçt›lar. Meryem’in bundan
sonraki yaflam› da kesin de¤ildir. Kaynaklar›n baz›lar› onun bir
süre sonra tekrar Filistin’e döndü¤ünü, baz›lar› da Anadolu’da
Efes’e gelerek orada yerleflti¤ini ve öldü¤ünü savunur. Meryem,
Hristiyanlar, özellikle Katolik mezhebinden olanlar için en yük-
sek, en kutsal varl›kt›r. Tanr›’n›n annesi oldu¤u kabul edilir. Mer-
yem ve o¤lu ‹sa, ilâhî iradenin s›n›rs›zl›¤›n›, Tanr›’n›n bir bütün
olarak evreni kuflatt›¤›n›, her diledi¤ini yapabilece¤ini gösteren
bir örnektir. Meryem ve ‹sa’n›n do¤umu Kuran’da da yer al›r. Her
iki dinde de ‹sa’n›n babas›z do¤du¤una inan›l›r. Meryem’in re-
sim ve heykelleri Hristiyan sanat›nda önemli bir yer tutar. Ayak-
ta ya da oturmufl, çocu¤unu tutan birçok Meryem tasviri vard›r.
MERYEMANA EV‹,
Meryem’in, son günlerini geçirdi¤ine
inan›lan bina. Efes’ten 7 km uzakl›ktaki Alada¤’da 4. yüzy›lda
yap›lan kilisenin yan›nda iki katl› ve tafltan infla edilmifltir. Ka-
p›dan bir sofaya, buradan da flömineli bir odaya geçilir. Yan›n-
da dua odas›, yatak odas›, mutfak bulunur. Binan›n alt›ndaki
sette, flifal› oldu¤una inan›lan Meryemana suyu akar. II. Dünya
Savafl›’ndan sonra onar›lan evi 1951’de ziyaret eden Papa XII.
Pius, buray› bir hac yeri olarak ilân etti. Asompsiyon yortusun-
da (15 A¤ustos) burada ayin yap›l›r.
MERYEMANAASMASI
→
AKASMA
MERZ‹FONLU KARA MUSTAFA PAfiA
(1634 Ma-
r›nca Köyü/Merzifon-1683 Belgrad), Osmanl› sadrazam›. Sipa-
hi subay› Oruç A¤a’n›n o¤ludur. Babas›, IV. Murat’›n Ba¤dat Se-
feri’nde öldü¤ünden, Köprülü Mehmet Pafla’n›n yan›nda büyü-
dü ve onun k›z›yla evlendi. Köprülü Mehmet Pafla sadrazaml›¤a
getirilince, o da devlet görevlerinde h›zla yükseldi. 1660’ta Si-
listre beylerbeyi, bir y›l sonra vezirlik rütbesiyle Diyarbak›r vali-
si oldu. Kay›nbiraderi Köprülü Faz›l Ahmet pafla’n›n sadrazam-
l›¤› s›ras›nda kaptan›deryal›¤a getirildi. Faz›l Ahmet Pafla, Uyvar
ve Girit seferlerine ç›kt›¤›nda sadaret kaymakaml›¤› yapt›, bu
arada üçüncü vezir olarak Divan’a girdi. Faz›l Ahmet Pafla’n›n
yan›nda Kamaniçe Seferi’ne kat›ld›; kalenin al›nmas›nda büyük
yararl›klar gösterdi ve Lehistan ile yap›lan Bucafl Antlaflmas›
(1672) görüflmelerini yönetti. Kazak kalelerinden Taman’› ele
geçirdi (1674). Faz›l Ahmet Pafla’n›n ölümü üzerine sadrazam-
l›¤a atand›. (1676). Ruslar›n eline geçen Cehrin Kalesi’ni geri
ald›. Daha sonra Viyana üstüne yürüdü. Viyana 14 Temmuz
1683’te kuflat›ld›. Ancak gerekli önlemleri zaman›nda almamas›
ve K›r›m Han› Murat Giray ile anlaflmazl›¤a düflüp K›r›m han›n›n
kuvvetlerini çekmesi sonucu kuflatma baflar›s›zl›kla sonuçland›.
Mustafa Pafla da¤›lan orduyu toplayarak Budin’e geldi. Düflma-
n›n ilerlemesini engellemek için kalelere asker yollad›ktan son-
ra Belgrad’a çekildi. IV. Mehmet’in buyru¤uyla Belgrad’da idam
edildi ve mallar›na el kondu.
→
V‹YANA KUfiATMASI II
MESC‹D‹ AKSA,
Kudüs’te cami. ‹slâm inanc›na göre Hz.
Muhammet buradan gö¤e yükselmifltir. Emevî halifelerinden
Abdülmelik ya da Velit taraf›ndan yapt›r›ld›. Eskiden caminin ye-
rinde Bizans ‹mparatoru I. Justinianos döneminden kalma bir
kilise vard›. Abbasî halifelerinden Mansur, camiyi yeniden yap-
t›rd› (757). Daha sonra Selahattin Eyyubî taraf›ndan onart›ld›
(1187). Caminin sa¤›nda ve solunda kemerli sütunlar ve dar iki
sah›nla tamamlanan genifl bir orta sah›n vard›r. Ortas›nda bir
kubbe yer al›r.
MESC‹D‹ NEBEV‹,
‹slâm Peygamberi Muhammet’in Me-
dine’de yapt›rd›¤› ilk cami. Bafllang›çta buras› üstü kapal› bir ya-
p› de¤il, peygamberin, kerpiç duvarlarla çevrilmifl olan evinin
genifl avlusuydu. Ancak bir yan›n›n üstü, hurma a¤ac› gövdele-
ri üzerine oturtulan, hurma yapraklar›yla killi çamurdan bir çat›
ile örtülmüfl ve yoksul Müslümanlar için bir bar›nak olmufltu.
Namazlar avluda k›l›n›r, toplant›lar da avluda yap›l›rd›. Sonrala-
r› bu avluda, peygamberin içine gömüldü¤ü, Ayfle’nin de evini
içine alan bir cami yap›ld›. Peygamberin birçok yak›nlar› da bu-
raya gömüldü. Ça¤lar boyunca birçok de¤iflikli¤e u¤rayan bu
cami, Sünnîlerce Kâbe’den sonra en kutsal yer say›l›r. Hacca gi-
denlerin birço¤u buray› da ziyaret eder.
MES‹H,
‹sa Peygamber’e verilen adlardan biri. Daha çok Ya-
hudiler aras›nda kullan›l›r. Yayg›n bir inan›fla göre Mesih, bir
gün mutlaka gökten inecek ve yok olan Yahudi devletini yeni-
den kuracak, ezilen Yahudi halk›n› ba¤›ms›zl›¤a kavuflturacakt›r.
Bu inan›fla göre Mesih, Tanr›’n›n yeryüzündeki ve âlemdeki
temsilcisidir, kendisinde Tanr› gücü tafl›r; ölmemifltir, gökyü-
zünde Yahudilere vaat edilen kurtulufl gününü beklemektedir.
Bu görüfl Hristiyanlarca biraz de¤ifltirilerek benimsenmifl, ama
zamanla birçok din ve mezhep savafl›na yol açm›flt›r.
MES‹R MACUNU,
Mesir Bayram›’nda Manisa’da Sultan
Camii’nin minarelerinden at›larak halka da¤›t›lan macun. Mani-
sa Bimarhanesi’nin (ak›l hastal›klar› hastanesi) ilk baflhekimi
olan ve Merkez Efendi ad›yla tan›nan Musa bin Muslihiddin bin
K›l›ç, Manisa’ya gelmeden önce Denizli’de yafl›yor ve burada 41
çeflit maddeden meydana gelen macunu hastalar›na ilâç olarak
veriyordu. Bu ifle Manisa’ya gelince de devam etti. Macun, ön-
celeri para karfl›l›¤›nda veriliyordu. ‹stek, giderek art›nca bimar-
hanenin yak›n›ndaki Sultan Camii’nin minarelerinden halka lok-
malar hâlinde at›lmaya baflland›. 15 Nisan 1539’dan sonra bu