MUSEVÎ
481
MURAD‹YE KALES‹,
Van’›n Muradiye kasabas›na hâkim
bir kayal›k üzerinde yap›lm›fl kale. Urartular taraf›ndan ‹.Ö. 8.
yüzy›lda yapt›r›lm›flt›r. Zaman›m›zda kullan›lamaz ve harap du-
rumda olan kalenin güneydo¤usunda Selçuklular ve Osmanl›
dönemine ait baz› kuleler bulunur. Kalenin güneyinde Urartu
sur temel tafllar› vard›r.
MURAT IV
(1612 ‹stanbul-
1640 ‹stanbul), Osmanl› padiflah›.
I. Ahmet’in Kösem Sultan’dan do-
¤an o¤ludur. 1623 y›l›nda I. Mus-
tafa’n›n tahttan indirilmesi üzerine
padiflah oldu. Saltanat› iki dö-
nemde incelenebilir. Birinci dö-
nem IV. Murat’›n çocuklu¤una
rastlar. Bu dönem, genellikle bafl-
ta Kösem Sultan olmak üzere sa-
ray kad›nlar›yla kap›kulu a¤alar›-
n›n hâkimiyetinde geçti. Eyaletlerde isyanlar al›p yürüdü. Os-
manl› Devleti’nin bu durumundan yararlanan ‹ranl›lar Ba¤dat’›
ele geçirdiler. IV. Murat, 1632 y›l›nda baflta annesi Kösem Sul-
tan olmak üzere çevresinin etkisinden kurtularak devletin yöne-
timini kendi ellerine ald›. IV. Murat, sert ve ac›mas›z yöntemler-
le, devleti ve toplumu çöküntüden kurtarabilece¤ini san›yordu.
Tütün, içki, kahve yasa¤›yla toplumu düzenleyece¤ini düflündü
ve yasaklara uymayan binlerce insan› öldürttü. Dan›flmanlar›n-
dan Koçi Bey’in raporlar›na göre mirî toprak düzenini ›slah etmek
istedi. Böylece Osmanl› Devleti’ne Kanunî devrinden önceki can-
l›l›k ve kuvvetini vermeyi amaçl›yordu. Ancak tüm yapt›klar›, Os-
manl› toplumunda ve devletinde pek de¤iflikli¤e yol açmad›. IV.
Murat, Osmanl› Devleti idarî mekanizmas›na göre bir düzen ver-
dikten sonra ‹ran’a iki sefer yapt›. ‹ranl›lardan Revan ve Ba¤dat
kalelerini geri ald›. Ba¤dat Seferi’nden sonra Kasr› fiirin Antlafl-
mas›yla uzun y›llardan beri devam eden ‹ran-Osmanl› savafllar›-
na son verildi. IV. Murat, Ba¤dat Seferi’nden döndükten k›sa bir
süre sonra genç yaflta damla hastal›¤›ndan öldü ve yerine ‹bra-
him (Deli ‹brahim) geçti.
MURGUL BAKIR MADEN‹,
Artvin ili, Borçka ilçesi s›-
n›rlar› içindeki bak›r madeni. Çok eskilerden beri iflletildi¤i bi-
linmektedir. 1907’de Kafkasya Bak›r fiirketi taraf›ndan düzenli
bir flekilde çal›flt›r›lmaya baflland›. ‹lk 7 y›lda ancak 15.000 ton
üretim yap›ld›. I. Dünya Savafl› s›ras›nda iflletilmedi. ‹ki dünya
savafl› aras›nda Maden Tetkik Arama Enstitüsü taraf›ndan yöre-
de birtak›m incelemeler yap›l›p yeni tesisler kurulmaya bafllan-
d›ysa da bunlar ancak 1951’de tamamlanabildi ve üretime ge-
çildi. Yöredeki maden rezervi 4.000.000 ton olarak tahmin edil-
mifltir. Maden filizi, %2 bak›r içeren kalkopirittir. Aç›k iflletme
sistemiyle yap›lan üretim Etibank taraf›ndan denetlenmekte, el-
de edilen bak›r ço¤unlukla yurt içinde tüketilmektedir. Y›ll›k
cevher üretimi 350.000 ton dolay›ndad›r.
MUSA,
Musevî dininin kurucusu ve ‹srailo¤ullar›n›n peygam-
beri. Yaflam› hakk›nda kesin bilgiler olmay›p bilinenler efsane-
lerle kar›flm›fl durumdad›r. ‹.Ö. 14. yüzy›l›n ikinci yar›s›yla 13.
yüzy›lda yaflad›¤› san›lmaktad›r. M›s›r’da do¤du¤u ve ‹srailo-
¤ullar›ndan oldu¤u kesindir. Ana ve babas›n›n kim oldu¤u ise
bilinmemektedir. O dönemde ‹srailo¤ullar› M›s›r’da yafl›yorlar
ve M›s›rl›lar taraf›ndan hor görülüyorlard›. Bütün dinî kaynakla-
r›n birleflti¤i bir efsaneye göre, Musa’n›n çocuklu¤u, firavunun
saray›nda geçti. Büyüdü¤ünde saray› terk ederek soydafllar›n›n
yan›na gitti. Bir M›s›rl›’y› öldürdü¤ü için Medyan’a kaçt›. Orada
yaflad›¤› s›rada, Tanr› Yehova kendisine vahiyler göndermeye
bafllad›. Bu vahiylerle Musa’ya, insanlar› do¤ru yola getirme,
kavmini M›s›rl›lar›n bask›s›ndan kurtarma görevleri veriliyordu.
Peygamberli¤ini ilân edince firavun ve adamlar› taraf›ndan bü-
yücülük ve yalanc›l›kla suçland›. Tanr›’n›n verdi¤i mucize gös-
terme gücünden yararlanarak kendisini savundu. Sonunda fira-
vun, bütün ‹srailo¤ullar›n› M›s›r’dan kovdu. Musa, kavmiyle bir-
likte K›z›ldeniz’i yararak (gösterdi¤i kabul edilen 9 mucizeden
biridir), M›s›r’dan ç›kt›. Peflinden gelen firavun ve askerleriyse
denizde bo¤uldular. Daha sonra Musa, Tur Da¤›’na ç›karak Tan-
r›’dan “On Emir”i ald›. Musa din tarihinde, ilk tektanr›l› dinin ku-
rucusu olarak büyük önem tafl›r. Peygamberli¤i, daha sonra or-
taya ç›kan Hristiyan ve özellikle ‹slâm dinleri taraf›ndan da ta-
n›nm›flt›r. Kuran’da bir hak peygamberi olarak gösterilir. Ger-
çekten de, getirdi¤i “On Emir” ve savundu¤u ilkelerle tektanr›c›
dinlerin temelini atm›flt›r. Kendisinden sonra kurulan birçok
devlet bu on emri bir hukuk kural› olarak benimsedi. On emir
ayn› zamanda ‹slâm hukuk kurallar›n›n da temelini oluflturdu.
Tanr› taraf›ndan Musa’ya gönderilen kutsal kitap “Tevrat” ile
Kuran aras›nda hem benzerlik hem de ayr›l›klar vard›r.
MUSAH‹PZADE CELÂL
(1870 ‹stanbul-1959 ‹stanbul),
oyun yazar›. Numune-i Terakki
‹dadisi’ni bitirdikten sonra Tercü-
me Odas›’na girdi. Savafl y›llar›,
tiyatro gibi çeflitli olanaklar›n bir
arada bulunmas›n› gerektiren bir
türde çal›flmalar zorlaflt›¤›ndan
as›l ününü sa¤layan yap›tlar›
cumhuriyetin ilk y›llar›nda sahne-
ye konulabilmifltir. Sonradan fil-
me de al›nan “Aynaroz Kad›s›” ve “Bir Kavuk Devrildi” bu dö-
nem oyunlar›n›n en baflar›l›lar›ndan say›l›r. Oyunlar›nda güldü-
rü ögesine ba¤l› bir düflündürme süreci içinde, genellikle impa-
ratorluk döneminin aile ve kurumlar›, önde gelen kiflilerin port-
releri ifllenir. Sahnede yap›t› götüren oyuncunun kendi a¤›rl›¤›-
n› serbestçe koyarak ortaoyunu ile tiyatro aras› bir görünüfl ya-
ratmas›na f›rsat veren bir teknik uygular. Oyunlar›: “Türk K›z›”,
“Köprülüler”, “Fermanl› Deli Hazretleri”, “Aynaroz Kad›s›”, “Ka-
fes Arkas›nda”, “Bir Kavuk Devrildi”, “Mum Söndü”, “Pazartesi
Perflembe”, “Gül ve Gönül”, “‹stanbul Efendisi”, “Atl› Ases”,
“Balaban A¤a”, “Demirbafl fiarl”, “Kafl›kç›lar”, “Gülsüm”, “Lâle
Devri”, “Macun Hokkas›”, “Selma Yedekçi”.
MUSEVÎ,
Musa Peygamber’in dinine ba¤l› olan kifli. ‹lk Mu-
sevîler “‹braniler” ad›yla an›l›rlard›. Peygamber Yakup’tan sonra
“Beni ‹srail/‹srailo¤ullar›”, Peygamber Musa’dan sonra “Muse-