N,
Türk alfabesinin on yedinci harfi. Sesbilim bak›m›ndan pat-
lay›c›, sürekli, yumuflak, difl, damak ve geniz ünsüzü. Küçük
harfle yaz›ld›¤›nda, fizikte nötronun ve k›r›lma indisinin simge-
si, matematikte do¤al bir say› yerine kullan›lan ve “en” fleklinde
okunan iflaret; büyük harfle yaz›ld›¤›nda kimyada atom elemen-
tinin, fizikte kuvvet birimi Newton’un, bir atom çekirdi¤indeki
nötron, molekül, dönüfl ya da sar›m say›s›n›n simgesi.
NAAT,
peygamber ve Dört Halife için yaz›lan kasidelerin ad›.
Hz. Muhammet için yaz›lanlara naat› flerif, Dört Halife için yaz›-
lanlara naat› ciharyâr, Ali için yaz›lanlara da naat› Ali ad› veril-
mifltir. Naat sözcü¤ünün Arapçadaki anlam› “bir fleyi överek an-
latma, vas›fland›rma”d›r. Oniki ‹mam ya da tarikat fleyhleri için
de naat yaz›lm›flt›r. Ama herhangi bir belirtme yap›lmam›flsa na-
at›n amac› peygamberi övmektir. Naat okuyanlara da naathan
denilmifltir.
NABIZ,
kalbin vurufluna ba¤l› olarak atardamarda meydana
gelen kan bas›nc› de¤iflikli¤inin atardamar çeperlerinde yaratt›-
¤› ritmik kas›lma ve gevfleme. Nab›z özellikle bilek atardamar›n-
da çok iyi hissedilir. Ateflli hastal›klarda, nab›z say›s› artar. Na-
b›z ortalama olarak kad›nlarda dakikada 80, erkeklerde 72 civa-
r›ndad›r. Bebeklerde 140-150 vurufl olabilir. Kan bas›nc›n› etki-
leyen korku, heyecan, s›cak, so¤uk, yükseklik, yürümek gibi
olaylar da, nabz›n say›s›n› belirler. Ola¤andan h›zl› ya da yavafl
nab›z ya da düzensiz nab›z vurufllar›, genellikle bir hastal›k be-
lirtisidir.
NADAS,
bir y›l sonraki ekime haz›rlamak amac›yla tarlan›n
zararl› otlardan temizlenmesi, altüst edilmesi ve dinlendirilme-
ye b›rak›lmas›. Tarla, nadasla özellikle zararl› ve ayr›k otlar›ndan
temizlenir, ekilmesi kolaylaflt›r›l›r; toprakta su birikmesi sa¤la-
n›r. Tarlan›n veriminin artmas› yönünde havada bulunan azotun
topra¤a kar›flabilmesi için gerekli zaman kazan›lm›fl olur, top-
raktaki baz› maddelerin topra¤›n bünyesine kar›flmas› olana¤›
yarat›l›r. ‹yi bir nadas, sürme, tezek k›rma, t›rm›klama, kabartma
ve ufalama gibi çok zahmetli iflleri gerektirir.
NAD‹, Nadir
(1908 Fethiye-1991 ‹stan-
bul), yazar. Ortaö¤renimini Galatasaray Li-
sesi’nde (1929), yüksekö¤renimini Lozan
Üniversitesi’nde tamamlad›. Gazetecilik
mesle¤inin yan› s›ra bir süre Galatasaray’da
toplumbilim dersi verdi. Mu¤la’dan millet-
vekili (1950-1954), 27 May›s 1960’tan son-
ra Cumhurbaflkanl›¤› kontenjan›ndan senatör seçildi. Babas›
Yunus Nadi’nin (Abal›o¤lu) ölümünden sonra orta¤› bulundu¤u
Cumhuriyet gazetesinin baflyazarl›¤›n› yapt›. Yap›tlar›: “Sokakta
Gürültü Var” (f›kralar, 1943), “Uyarmalar” (makaleler, 1961),
“Perde Aral›¤›ndan” (an›lar, gözlemler, 2. bas›m, 1965), “27
May›s’tan 12 Mart’a” (yaz›lar›ndan seçmeler, 1971), “Sil Bafl-
tan” (yaz›lar, 1975), “Olur fiey De¤il” (an›lar, 1981), “Ben Ata-
türkçü De¤ilim” (yaz›lar, 1982), “Dostum Mozart” (1985).
NAFAKA,
yasa uyar›nca bak›p yetifltirmek ya da yard›m et-
mek yükümlülü¤ü oldu¤u hâlde bunu yerine getirmeyen kifliden
mahkeme karar›yla al›nan para. Nafaka, çeflitli biçimlerde olabi-
lir. ‹fltirak nafakas›, boflanma durumunda çocu¤un velayeti ken-
disine verilmemifl olan taraf›n çocuk için yap›lacak harcamala-
ra kat›lmak üzere verdi¤i parad›r. Boflanma davas› sürerken ko-
can›n bak›m sorumlulu¤unun devam› olarak kar›s› ve çocukla-
r›n›n geçimini sa¤lamak için verdi¤i paraya tedbir nafakas›; yar-
d›m yap›lmad›¤› takdirde yoksullu¤a düflecek olan kardefl ya da
ana-babaya verilen paraya yard›m nafakas›; boflanmada kaba-
hatsiz olan kar› ya da kocadan boflanma sonucu büyük yoksul-
lu¤a düflece¤i kabul edilen tarafa, öteki taraf›n ödemek zorunda
oldu¤u paraya da yoksulluk nafakas› denir.
NAFTAL‹N,
kendine özgü bir kokusu olan ve yayg›n olarak
güveye karfl› kullan›lan, saf haldeyken renksiz kristal yap›l›, ka-
t› organik bileflik (C
10
H
8
). 80,2ºC’ta ergir. Molekülünde iki kar-
bon atomu ortaklanm›fl iki benzen halkas› bulunur. Bilefliminde
%6 kadar naftalin içeren taflkömürü katran›, bafll›ca naftalin
kayna¤›d›r. Petrolün dam›tma ürünlerinden de elde edilen naf-
N
486