NES‹R
492
f›kra yazarl›¤› yapt›. Düflün Yay›nevi’ni kurdu (1956), Zübük ad-
l› mizah dergisini ç›kard› (1962). “Yeniye ve gerçe¤e yönelen
bütün güçlü yazarlar›n duyduklar›, edebiyat dilinin ba¤lay›c› çü-
rümüfllü¤ünü çok iyi anlad›¤›ndan, halk dilinin zengin kaynak-
lar›na yöneldi”. “Kolay yazmas›, çal›flma gücünün ça¤dafllar›n-
dan çok üstün oluflu, deha çizgisine varan mizah sezgisi, haya-
t›n ifline yarayan malzemeyi fazla zorluk çekmeden seçip alma-
s›n› sa¤layan gözlem al›flkanl›¤›, derlediklerini k›sa zamanda
belli bir seviyeyi aflabilen eserler hâline getirebilmesi, önünde
genifl imkânlar açt›.” (Tahir Alangu). ‹talya’da her y›l düzenlenen
uluslararas› mizah öyküleri yar›flmas›nda 1956, 1957 y›llar›nda
Alt›n Palmiye, Bulgaristan’da Alt›n Kirpi (1966), Moskova’da
Krokodil (1969), Lotüs (1975, Asya-Afrika Yazarlar Birli¤i),
Bulgaristan Uluslararas› Gülmece Kitaplar› (1977), “Yaflar Ne
Yaflar Ne Yaflamaz” roman› ile Madaral› Roman (1978) ödülle-
rini kazand›. Yap›tlar›n›n ço¤u çeflitli bas›mlar yapt›, çeflitli dil-
lere çevrilerek yay›mland›. “Biraz Gelir misiniz” (1958), “Bir fiey
Yap Met” (1959) oyunlar›yla bafllad›¤› tiyatro türündeki çal›fl-
malar›n› da sürdürüyor. 1972’de Çatalca’da kimsesiz çocuklar›
okutmay› amaç edinen Nesin Vakf›’n› oluflturdu. Kitaplar›n›n
tüm gelirini bu vakfa ba¤›fllad›. 1979-1980 y›llar› aras›nda Tür-
kiye Yazarlar Sendikas› baflkanl›¤› yapm›flt›r.
NES‹R,
vezin, kafiye gibi koflullara ba¤l› kal›nmadan salt dil
kurallar›n›n gözetildi¤i anlat›m yolu; düzyaz›. Arapça olan “nesr”
sözcü¤ü “yayma, saçma, da¤›tma” anlam›ndad›r. Eskiden nesir
yazarlar›na nâsir; nesir biçimindeki yaz›lara mensur, küçük nesir
parçalar›na da mensûre denilmifltir. Divan edebiyat›nda nesir ye-
rine infla terimi ye¤lenmifltir. Nesirde amaç, düflünceleri ya da
duygular› aç›k, do¤ru bir biçimde anlatmakt›r. Edebi nesirde ise
anlat›m› etkili k›lmak için çeflitli anlat›m biçimleri gelifltirilmifltir.
Nesirde en küçük anlat›m birimi cümledir. Bir yarg›, bir eylem
bildiren cümleler belli bir plâna göre s›ralanarak paragraflar›
olufltururlar. Yaz› öncesi say›lmad›¤›, edebiyatta anlat›m biçimi
olarak nazm›n kullan›ld›¤› bilinmektedir. Ölçü, uyak, naz›m biçi-
mi gibi belli kurallara uyularak oluflturulan fliir ak›lda tutulma,
ezberleme kolayl›¤› tafl›d›¤› için, yaz› öncesi edebiyat türlerinin
temel anlat›m yolu olmufltur. Bu nedenle nesrin geliflimini yaz›-
n›n bulunmas›na, k›sacas› yaz› dilinin geliflimine ba¤layabiliriz.
Nitekim Türk edebiyat›nda da ilk nesir örneklerine yaz› sonras›
dönemlerde rastlanmaktad›r. Nesir biçiminde yaz›lan edebiyat
türlerinin bafll›calar› flunlard›r: Öykü, roman, tiyatro, gezi, mek-
tup, biyografi, deneme, elefltiri, an›, günlük, söylev.
NEVROZ,
ruhsal gerilimlerin bilinçsiz olarak d›fla vurdu¤u
hastal›k. Nevrozda hastan›n akl› bafl›nda olmas›na ra¤men uy-
kusuzluk, sinir gerginli¤i, kuflku, bezginlik ve a¤r› gibi belirtiler
gözükür. Nevrozun en s›k görünen çeflitlerinden biri de isteridir.
‹nsanlar›n ço¤unun yaflam›n›n belirli bir döneminde nevroz or-
taya ç›kabilir. Nevroz belirtileri, korku nevrozu, saplant› nevrozu
ve isteri olmak üzere üç grupta toplanm›flt›r. Freud, nevrozun
genellikle çocukluk yafllar›nda duyulan korku ve kayg›lar sonu-
cu ortaya ç›kt›¤›n› aç›klam›flt›r. K›skançl›k, suçluluk, anne-baba
sevgisinden yoksunluk ile çocuklukta geçirilen hastal›klar›n ço-
¤unlukla nevroza yol açt›¤› saptanm›flt›r. Herhangi bir zorlanma
ya da sorun nedeniyle ortaya ç›km›fl nevroz, bu zorlama ve so-
run ortadan kald›r›l›nca yok olur. Ancak daha sonra karfl›lafl›lan
sorunlar nevrozun yeniden belirmesine yol açabilir. Tedavisi
için yat›flt›r›c› ilaçlar kullan›ld›¤› gibi kesin çözüm psikoterapi
ile sa¤lanabilir.
NEVRUZ,
eski ‹ran takvimine (Celâlî takvimi) göre yeni y›l›n
ve ilkbahar›n bafllang›ç günü. Bugünkü mart›n 22’sine rastlayan
mart›n 9. günü y›lbafl› olarak kabul edilir; yeni gelen y›l› karfl›-
lamak için birtak›m törenler düzenlenirdi. Bu törenler s›ras›nda,
insan› yeni y›l boyunca hastal›ktan ve her türlü kazadan koruya-
ca¤›na inan›lan “nevruziye” adl› bir macun yenilirdi. Müslü-
manl›¤› kabul eden ‹ranl›lar, bu eski geleneklerini b›rakmad›lar.
‹ranl›lar›n kutlad›klar› “Nevruz Bayram›”, atefle tap›lan dönem-
lerden kalma inançlar›n de¤iflik nitelikte sürdürülmesidir.
NEVfiEH‹R,
‹ç Anadolu’nun Orta K›z›l›rmak bölümünde il ve
bu ilin merkezi olan kent. Ni¤de, Aksaray, K›rflehir, Yozgat ve
Kayseri illeri aras›nda kalan Nevflehir, yüzölçümü bak›m›ndan
küçük bir ildir. ‹ç Anadolu’nun ana akarsuyu K›z›l›rmak, il top-
raklar›n› hemen hemen orta yerinden ve do¤u-bat› yönünde iki-
ye böler. ‹lin K›z›l›rmak Vadisi’nin güneyinde kalan kesimi, ge-
rek jeolojik yap›s› ve gerekse morfolojisiyle dikkati çeker. Yöre-
nin yak›n›nda yer alan yeni sönmüfl volkanlar›n (Erciyefl ve Ha-
sanda¤› gibi) ürünü olan tüfler, K›z›l›rmak’a do¤ru e¤ilimli bir
plato alan›na y›¤›lm›fl ve onu bir örtü hâlinde kaplam›flt›r. K›z›-
l›rmak’›n kollar› olan küçük akarsular ve özellikle yamaçlar› kap-
larcas›na inen sellenme sular› bu türlü plato yüzünü afl›nd›rarak
burada kendine özgü bir görünüfl yaratm›flt›r (peribacalar›, düz
yüzeyler içine gömülmüfl derin, kanyon biçimli vadiler vb.). Bu
do¤al peyzaj, insan elinin etkisiyle daha da ilginç görünüfl ka-
zanm›flt›r. Tüfler içinde aç›lm›fl yeralt› yerleflmeleri, 10.-13. yüz-
y›llarda yap›ld›¤› bilinen ve Bizans sanat›n›n çeflitli yap›tlar›yla
süslü yeralt› kiliseleri, meyvelerin muhafazas› için oyulmufl ve
buzhane gibi kullan›lan galeriler ve yamaçlarda güvercinlikler
vard›r. Bu peyzaj Nevflehir çevresinde Göreme, Çavuflin, Uçhi-
sar, Ortahisar ve Avc›lar köylerinde, Zelve ve Ihlara vadileriyle
Derinkuyu, Ürgüp ve Avanos yörelerinde egemendir ve önemli
bir turistik merkez oluflturur. ‹lin K›z›l›rmak Vadisi’nin kuzeyin-
de kalan bölümü de yine K›z›l›rmak’a do¤ru e¤imli, çok mono-
ton görünüfllü bir platodur. Nevflehir ili, iklim ve do¤al bitki ör-
tüsüyle, komflu illerde de oldu¤u gibi, ‹ç Anadolu koflullar›n›
yans›t›r. Nevflehir’in en so¤uk ve en s›cak ay ortalamalar› 0,1 ve
21,3 derecedir. Y›ll›k ya¤›fllar 300-500 mm. aras›nda de¤iflir.
Bu ya¤›fl›n %70’i k›fl ve ilkbaharda düfler. Orman örtüsü çok s›-
n›rl›; su boylar›ndaki yerel ve seyrek korular d›fl›nda egemen
bitkisel örtü, bozk›r formasyonudur. 1954 y›l›na kadar K›rflehir
iline ba¤l› bir ilçe olan Nevflehir, sözü edilen tarihte, K›rflehir’in
ilçe hâline getirilmesiyle il olmufl; K›rflehir’in 1957’de tekrar ile
çevrilmesinden sonra da durumunu muhafaza etmifltir. 1970’te
toplam nüfusu 256.000’e yak›nd› ve bu nüfusun üçte ikisi k›r-
sald›. Nevflehir, endüstri bak›m›ndan Türkiye’nin geri kalm›fl il-
lerinden biridir. fiarap, meyve suyu yap›mevleri vard›r; hal›,
seccade ve kilim vb. el sanatlar› geliflmifltir. Ekonomi tar›ma,
karayollar› üzerinde yap›lan tafl›mac›l›¤a ve giderek canlanan tu-