ORG
506
Özellikle nüfus yo¤unlu¤u bak›m›ndan dikkat çeker: Yo¤unluk,
k›y› fleridi üzerinde km
2
’ye 200 kifliyi aflar. K›rsal nüfusun oran›
%80’e yaklafl›r; kentleflme azd›r. K›rsal yerleflmenin bir baflka
yan› da, “da¤›n›k yerleflmenin” ve yaylac›l›¤›n yaratt›¤› “köyalt›
yerleflmelerinin” tipik örneklerine sahip olmas›d›r. Ekonomi:
Sanayi az geliflmifltir. Bafll›ca sanayi kurulufllar›; Ordu il merke-
zinde soya ya¤›, Ünye’de çimento, Akkufl’ta kereste-parke fabri-
kalar›yla, kentlerde kurulmufl olan f›nd›k k›rma fabrikalar› ve ana
maddesi f›nd›k olan kimi flekerli besin fabrikalar›d›r. ‹lin ekono-
misi çok büyük ölçüde tar›ma ve hayvanc›l›¤a dayan›r. 150-200
bin ton olan tah›l üretiminde bafl yeri m›s›r al›r. Do¤u Karadeniz
bölümünün öteki komflu illerinde de oldu¤u gibi, Ordu’da da,
m›s›r, bu¤day›n yerini alm›flt›r. 5-6 bin ton dolay›nda olan bak-
lagiller üretiminin yar›dan ço¤unu fasulye meydana getirir. Üre-
timi birkaç yüz ton olan kenevir lifi d›fl›nda, endüstri bitkileri ye-
tifltirilmez. Yumru bitkilerden patates bir dereceye kadar önem-
lidir (40-75 bin ton aras›nda). Ordu ilinin en önemli tar›msal
ürünü, ayn› zamanda d›fl ülkelere ihraç edilerek büyük bir gelir
kayna¤› olan f›nd›kt›r. Tüm meyve üretiminin büyük bir k›sm›n›
f›nd›k meydana getirir. 1997 verilerine göre Türkiye’nin f›nd›k
üretiminde Ordu ilinin pay› %30’u bulmaktad›r. Son y›llarda,
daha çok Do¤u Karadeniz bölümünün mal› olan çay, Ordu ilin-
de de yayg›nlaflmaya bafllam›flt›r (ilin do¤u k›y›lar›nda). Sebze
tar›m› önemsizdir. 30 bin ton dolay›nda olan tüm sebze üretimi-
nin en büyük bölümü, bütün Do¤u Karadeniz’de oldu¤u gibi, la-
hanad›r (yerel ad› karalahana). Tar›m ürünleri kadar önemli ol-
mamakla beraber, hayvanc›l›k, özellikle yaylac› halk›n bafll›ca
gelir kayna¤›d›r. Hayvanc›l›¤›n oldukça geliflmifl bir kolu da ta-
vukçuluktur. Ordu ili ekonomisinin bir baflka kolu da bal›kç›l›k-
t›r. Türkiye’de en çok bal›k avlanan illerden biridir (en çok, bu-
rada yerel olarak “tirsi” ad› verilen ringa ile üretimi Türkiye ça-
p›nda önem tafl›yan “hamsi”). Ulaflt›rma olanaklar›n›n kolaylafl-
m›fl olmas› nedeniyle, avlanan hamsinin büyük bölümü, k›fl ay-
lar›nda baflta Ankara olmak üzere büyük tüketim merkezlerine
gönderilir. Ulafl›m: Denizyollar› 30 y›ldan beri önemini büyük
ölçüde yitirmifltir. Ancak, f›nd›k ihracat›n›n bafll›ca yolu olmas›
niteli¤ini bugün de muhafaza etmektedir. Oysa, 1950’lerden ön-
ce, Ordu ilinin öteki illerle ba¤lant›s› hemen hemen denizyolla-
r›yla yap›l›rd›. Bugün Hopa’dan bafllayan ve Samsun’a kadar k›-
y›y› izleyen, buradan Sinop’a uzanmakla beraber, Samsun’dan
‹ç Anadolu’ya giren flose, Ordu ilinin hemen hemen tek ulaflt›r-
ma yoludur ve üzerinde yo¤un bir eflya ve yolcu trafi¤i tafl›r. As-
l›nda mükemmel bir flose olmakla beraber, bu yolun tek ulaflt›r-
ma vas›tas› olmas›n›n baz› sak›ncalar› da vard›r. Seyrek de olsa,
heyelan olaylar› flosenin hiç beklenmeyen bir anda ve yerde ka-
panmas›na neden olmakta; trafi¤in felce u¤ramas›na yol açmak-
tad›r. Çünkü Ordu, Fatsa ve Ünye limanlar›n› ‹ç Anadolu’ya do¤-
rudan ba¤layan ikinci derecedeki yollar, engebeli bir yöreden
geçmeleri ve hele k›fl mevsiminde ulafl›ma s›k s›k kapanmalar›
nedeniyle bu trafi¤i tafl›yamaz. ‹l merkezi Ordu yeni bir kenttir.
ORG,
klavyeli, büyük ve küçük borulardan yap›lm›fl, körükler-
den elde edilen havan›n bu borulardan geçmesiyle de¤iflik ses
tonlar› verebilen çalg›. Orta Ça¤’da kullan›lan büyük orglar›n se-
sinin 1 km kadar uzaktan duyulabildi¤i söylenir. Orta Ça¤’da ay-
n› zamanda küçük ve portatif orglar da kullan›lm›flt›r. ‹lk orgun
nas›l ortaya ç›kt›¤› kesin olarak bilinmemekle birlikte, çalg›n›n,
Yunanl›lar, Romal›lar ve Araplar taraf›ndan kullan›lan hidraulis
(su orgu) adl› çalg›dan evrildi¤i san›lmaktad›r. Hava bas›nc›yla
iflleyen org, Bat›’ya Bizans’tan yay›ld›. 9. yüzy›lda org, yayg›n bi-
çimde kiliselerde kullan›lmaya baflland›. 15. yüzy›la dek de bir-
çok de¤ifliklikler geçirerek son hâlini ald›. Alman Gottfried Sil-
berman ve ailesi, org yap›m›nda büyük ün kazand›lar. Barok ça-
¤›n sona erifli ve kilise müzi¤inin etkisini yitirmesiyle birlikte org
da eski ifllevini yitirdi. 20. yüzy›ldaysa, elektronik orglar yap›ld›.
ORGAN NAKL‹,
vücudun eskiyen, hastalanan, bozulan bir
organ› yerine, ayn› vücudun baflka yerinden al›nan ya da baflka
insanlardan al›nan organlar›n afl›lanmas› ifli. Organ nakilleri üç
tiptir: Kiflinin kendi vücudundan al›nan dokunun afl›lanmas›;
gerçek ikizden ya da ayn› türden doku ya da organ›n afl›lanma-
s›; de¤iflik türden doku ya da organlar›n afl›lanmas›. Canl› orga-
nizmalar›n, bozulan, eskiyen, hastalanan dokular›n› yenileme
özelli¤i vard›r. Ancak bu özellik insan gibi yüksek canl›larda ol-
dukça azalm›fl ve s›n›rlanm›flt›r. Sözgelimi insan beyin ve sinir
sisteminde eskimifl ya da tahrip olmufl dokular yenilenemez.
Buna karfl›l›k vücudun belirli yerlerinde oluflmufl a¤›r yan›klar-
da, vücudun baflka yerlerinden al›nan deri dokular› afl›lanmakla
yan›k yerde yeni deri oluflmas› sa¤lan›r. Ayr›ca, kalp kapak盤›
gibi zamanla ifl görmez duruma gelen organlar, plastikten yap›l-
m›fl ya da hayvanlardan al›nm›fl kapakç›klarla de¤ifltirilmektedir.
T›pta yap›lan çal›flmalar daha çok, ifl görmez duruma gelmifl or-
gan›n bütünüyle de¤ifltirilmesidir. Bu alanda ilk çal›flmalar
1959 y›l›nda “böbrek nakli” yap›larak bafllat›ld›. O y›l, Boston ve
Paris’te özdefl olmayan ikizler üzerinde böbrek nakli gerçeklefl-
tirildi. ‹nsan üzerinde ilk “kalp nakli” 1967 y›l›nda Güney Afri-
ka’da Dr. Barnard taraf›ndan gerçeklefltirildi. ‹lk “karaci¤er nak-
li” 1963’te ABD’de Denver’de Dr. Starzl taraf›ndan baflar›ld›. Ba-
flar› sa¤lanan organ nakillerinden en önemlileri, gözün saydam
tabakas› ve deri naklidir. Kemik, damar, kalp kapak盤› gibi na-
killerde ret olay› görülmedi¤inden ya hastan›n vücudunun bafl-
ka yerinden al›nan parçalarla ya da tamamen sunî parçalarla na-
kil yap›lmaktad›r.
ORHAN BEY
(1281 Sö¤üt-
1362 Bursa), Osmanl› padiflah›.
Osman Bey’in o¤ludur. Babas›n›n
sa¤l›¤›nda Osmanl› Beyli¤i’nin yö-
netim ve askerî etkinliklerine kat›l-
d›. Bilecik ve Yarhisar kalelerinin
al›nmas›nda yararl›l›k gösterdi. Tut-
sak al›nan Yarhisar tekfurunun k›z›
Nilüfer Hatun ile evlendi (1299); bu
evlilikten Süleyman fiah ile I. Murat
dünyaya geldi. Osman Bey taraf›ndan emrine verilen Akça Ko-
ca, Konur Alp, Köse Mihal vd. komutanlarla Sakarya ile Kara-
deniz aras›ndaki bölgenin fethiyle görevlendirildi (1317). Bi-
zansl›lar›n elindeki birçok yeri alarak beyli¤in s›n›rlar›n› genifl-
letti. Bu baflar›lardan sonra devlet ifllerinde babas›na vekil ol-
du (1320). Mudanya’y› al›nca (1321), Osman Bey ordunun yö-