Ordu, onlar sistemine göre bölünmüfltü. 10, 100, 1.000, 10.000
gibi. Hun ‹mparatorlu¤u’nun gelir kaynaklar›, boylar›n verdi¤i
vergilere, Çin’den ve ‹pek Yolu’ndan geçen kervanlardan al›nan
haraca dayan›yordu. Hun birli¤ine dahil beylerin mezarlar› bu
devirdeki Hun zenginli¤ini gözler önüne sermektedir. Mo-tun
‹.Ö. 174’te öldü. Yar›m yüzy›l kadar Hun ‹mparatorlu¤u, Çin’e
karfl› üstünlü¤ünü korudu. Fakat ‹.Ö. 2. yüzy›l ortalar›nda Çin
karfl› sald›r›ya geçti, ayr›ca Çin’den ve ‹pek Yolu’ndan al›nan ha-
rac›n büyük bir k›sm› Tan-hu soyuna ve beylere gitmekteydi, bu
durumsa genifl kitlenin hoflnutsuzlu¤una neden oluyordu. ‹.Ö.
54 y›l›nda Hun ‹mparatorlu¤u ve Güney Hun ‹mparatorlu¤u ol-
mak üzere ikiye ayr›ld›. Bu ayr›l›ktan sonra, bir k›s›m boylar
Tanhu Ho-Han-Yeh yönetiminde Çin himayesine girerken, bir
k›s›m boylar da Tan-hu’lu¤unu ilân eden Sol Bilge Elig Çi-Çi
yönetiminde bat›ya çekildiler. Bat›ya çekilen bu boylar ‹.S. 4.
yüzy›lda tekrar tarih sahnesine ç›k›p 5. yüzy›lda Avrupa Hun ‹m-
paratorlu¤u’nu kurdular.
AfiAR
→
ÖfiÜR
AfiI,
organizmada belli baz› hastal›klara karfl› ba¤›fl›kl›k sa¤la-
mak için kana verilen, o hastal›¤›n mikrobuyla haz›rlanm›fl eri-
yik ve bu eriyi¤in uygulanmas›. Bu eriyik, hastal›k yapma gücü
yok edilmifl bir mikrop maddesinden oluflur. ‹nsanlar›n kullan-
d›¤› ilk afl›, çiçek afl›s›d›r. Bu afl›y› Çinliler çok eski dönemlerde
kullan›rlard›. O dönemlerde afl›, çiçekli hastan›n ak›nt›s›ndan
yap›l›rd›. ‹rin, d›flarda bekletilerek içindeki mikrobun hastal›k
yapma gücü azalt›l›rd›. Kullan›lmas› pek güvenli de¤ildi.
1796’da ‹ngiltere’de Berkeley’de doktorluk yapan Jenner, çiçek
hastas› s›¤›rlar›n ak›nt›s›n›n afl›land›¤› insanlarda, çiçek hastal›-
¤›na karfl› ba¤›fl›kl›k elde edilece¤ini kan›tlad›. Afl›, herhangi bir
mikrobun salg›lad›¤› ve vücutta o mikroba karfl› ba¤›fl›kl›k do-
¤urabilecek antikorlar›n yap›m›na yol açan antijenlerin çok bu-
lundu¤u bir maddedir. Haz›rlan›fl biçimlerine göre iki çeflit afl›
vard›r: 1. Virüs afl›lar›: Ak›nt›dan (çiçek afl›s›) ya da hasta doku-
lar›n özünden (kuduz afl›s›) yap›l›r. Ak›nt› ya da doku özündeki
mikrobun gücü, afl› bekletilerek ya da antisepsili maddeler ek-
lenerek zay›flat›l›r. Bu tür afl›lar önleyici olarak kullan›l›rlar. Vi-
rüsleri etkisiz k›l›narak haz›rlanan afl›lar aras›nda çocuk felci
(salk afl›s›), kuduz, grip gibi hastal›klara karfl› yap›lan afl›lar var-
d›r. 2. Bakteri afl›lar›: Bunlar da ya bakterileri eriterek yok ede-
bilecek nitelikte (mikrop öldürücü afl›) ya da bakterilerin ç›kar-
d›¤› zehirleri yok edecek nitelikte (toksin giderici afl›) haz›rlan›r-
lar. Önce mikrobun kültürü üretilir. Bu eriyi¤in hastal›k yapma
gücü, ›s›tma, kurutma, antisepsili madde ekleme yoluyla zay›f-
lat›l›r. Mikrobu öldürülerek elde edilmifl bakteriyel afl›lar aras›n-
da bo¤maca, veba, kolera, tifo, tifüs, belso¤uklu¤u gibi hasta-
l›klardan korunmak için uygulanmakta olan ve bu hastal›klar›n
adlar›n› tafl›yan afl›lar› sayabiliriz. Canl› fakat hastal›k yapma ye-
tenekleri yok edilmifl mikroplarla yap›lm›fl afl›lara örnek olarak
verem afl›s›n› gösterebiliriz. Verem afl›s›, bulanlar›n adlar›n›n
bafl harflerinden k›salt›larak “Basil Calmette - Guerin” (BCG)
afl›s› olarak bilinir.
AfiI,
meyvecilikte bitki parçalar›n›n (bazen de¤iflik bitkilerin)
yap›flt›r›lmas› ve kaynaflt›r›lmas›. Afl› iki parçadan oluflur: Altta
kalan ve toprakla iliflkisi olan k›s›m (anaç) ile üstte kalan ve el-
de edilmek istenilen bitkinin özelliklerini tafl›yan k›s›m (kalem).
Meyvecilikte üç afl› kullan›l›r: 1. Bitifltirme afl›s›nda, iki dal ayn›
uzunlukta yanlamas›na verev kesilir, kesik yerlerinden birleflti-
rilir ve sa¤lam bir iple ba¤lan›r. 2. Kalem afl›s›nda (yarma afl›)
anaç sap› yatay kesilir, ucu yar›l›r. Bu yar›¤a, iki ya da üç gözlü
bir dal›n inceltilen ucu yerlefltirilir ve ba¤lan›r. 3. Göz afl›s›nda,
kalem bir gözden ibarettir. ‹yi a¤açlardan al›nan gözler, anaç
üzerinde T biçiminde kesilen kabuklar çak› ucuyla kald›r›larak
buraya sokulur ve d›flar›dan ba¤lan›r.
AfiIK
ya da
AfiIK KEM‹⁄‹,
ayak bile¤inin yedi küçük ke-
mi¤inden biri. Bald›r kemi¤iyle eklemleflerek bile¤in belli bafll›
oynak merkezini oluflturur. ‹ki afl›k ç›k›nt›s› ile topuk kemi¤i ara-
s›nda bulunur. Kaba bir küp biçimindedir.
ÂfiIK,
saz eflli¤inde do¤açtan (irticalen), haz›rl›ks›z fliir söyle-
yen, söz flairi, halk flairi ya da halk ozan› da denilen flairlerin or-
tak ad›. 16. yüzy›ldan bafllayarak kentlerde, köylük yerlerde, gö-
çebe ya da yar› göçebe topluluklarda, asker ocaklar›nda yetiflen
bu sanatç› tipinin belirgin özelli¤i, fliir yazmay›p saz eflli¤inde
fliir söyleyen ve halk fliiri gelene¤ini sürdüren bir yarat›c› olma-
s›d›r. Saz ve sözün bu birlikteli¤i, âfl›k ad›n›n, eski ozan unvan›-
n›n yerine kullan›ld›¤›n› göstermektedir. 13. ve 15. yüzy›llarda
halk fliirinin çeflitli tarikatlara ba¤l› dervifl flairlerce temsil edil-
di¤i, (Yunus, Kaygusuz vb.) beylikler dönemi Anadolusu’nda ya
da Osmanl› Devleti’nin kurulufl y›llar›nda ellerinde çeflitli sazlar-
la ilâhiler okuyarak dolaflan dervifllerin bulundu¤u biliniyor.
Halk›n, âfl›¤›, “hak âfl›¤›” saymas› da buna ba¤lanabilir. 16. yüz-
y›ldan sonra, ö¤renim görmemifl, saz çalan ve irticalen hece öl-
çüsüyle fliir söyleyen âfl›klar›n say›s› artm›fl, Yunus, Kaygusuz,
Hac› Bayram izinde yürüyenlerse geleneksel halk fliiri biçimle-
rini kullanmakla birlikte öz olarak ayr› bir fliir gelifltirmifllerdir.
Bunlar aras›nda âfl›k say›labilecek Pir Sultan Abdal benzeri fla-
irler de vard›r. 17. yüzy›l›n son yar›s›ndan bafllayarak Âfl›k
Ömer, Gevheri, Dertli, Emrah gibi, ö¤renim görmüfl, saz çalan,
ama aruzla da fliir yazabilen ve sözü, sazdan önemli sayan flair-
lerle âfl›k kavram› daha genifl bir alan› kapsar.
ÂfiIK VEYSEL
(1894
Sivrialan
köyü/fiark›fl-
la/S›vas-1973 S›vas), halk
ozan›. As›l ad› Veysel fiat›-
ro¤lu’dur. Çocuklu¤unda
gözleri kör oldu. Saz çal-
maya bafllad›. Uzun süre
ç›rakl›ktan sonra, 1933’te
Ankara’ya gelerek belli bir
düzeye ulaflan fliirlerini
okumaya bafllad›. Daha
sonra Ankara Halkevi’nin
yay›mlad›¤› Ülkü dergisi-
nin yöneticilerinden Ah-
met Kutsi Tecer’in ilgisini
AfiAR
56