okul ansiklopedisi - page 572

SEDEF
572
SEDEF,
midye ve istiridye gibi deniz hayvanlar›n›n kabukla-
r›n›n iç yüzeylerinde oluflan beyaz, parlak ve renkser madde. Or-
ta Ça¤’da sedef, lüks eflya yap›m›nda kullan›ld›. Avrupa’da 16.
yüzy›ldan bafllayarak kullan›m› yayg›nlaflt›. 18. yüzy›lda sedeften
heykelcikler, kutular, tabakalar yap›ld›. ‹talya’da sedef kakmac›-
l›¤› moda hâline geldi. Türkler sedefi 15. yüzy›l›n ikinci yar›s›n-
dan sonra ya da 16. yüzy›lda tan›d›lar. 16. yüzy›l sedefli mimarî
yap›tlar› aras›nda Yavuz Sultan Selim Türbesi’nin kap›s›; Süley-
maniye Camii’nin kap› ve pencere kanatlar›; Sultan II. Selim Tür-
besi’nin kap›s›, Üsküdar’daki Mihrimahsultan Camii’nin kap› ve
pencere kanatlar›; Sultan III. Murat’›n yatak odas›n›n kap› kanat-
lar› say›labilir. Sedef ayr›ca önemli yap›lar›n içindeki kürsü, Ku-
ran ya da cüz mahfazas›, rahle, masa, koltuk ve benzerlerinde;
tüfek, tabanca, k›l›ç saplar›nda; tabaka, a¤›zl›k vb. cepte tafl›nan
küçük eflyada bir süsleme ögesi olarak kullan›lm›flt›r.
SEDEF HASTALI⁄I,
sedefi and›ran pulcuklar›n belirme-
siyle ortaya ç›kan bir deri hastal›¤›. Dizde, dirsekte, kuyrukso-
kumunda, ayak taban›nda, el ayas›nda, nadiren kol ve bacaklar-
da, gö¤üste, yüzde ve saçl› deride görülür. Hasta bölgede üstü
kuru, beyaz ve kolayca dökülen pulcuklarla kapl›, canl› k›rm›z›
lekeler oluflur. Sedef hastal›¤›, çocukluktan bafllayarak ömür
boyu sürebilir. Soydan gelebildi¤i gibi bazen romatizma ya da
fleker hastal›¤›yla birlikte de görülür. Hastal›k çeflitli etkenlerle
hafifleyip artabilir. Nedeni henüz belli de¤ildir.
SEF‹LLER (Les Misèrables),
Victor Hugo’nun roman›
(1862). Çeflitli aral›klarla 1845-1862 y›llar› aras›nda yaz›ld›.
Restorasyon dönemi, Temmuz Devrimi, Burjuva krall›¤› ve
1832-1834 Paris iflçi ayaklanmalar›, roman›n tarihî arka plân›n›
oluflturur. Befl bölümden oluflan roman, serbest b›rak›lm›fl bir
kürek mahkûmunun (Jean Valjean), bafl›ndan geçenleri anlat›r.
Jean Valjean, k›sa bir süre içinde, M. Madeleine takma ad›yla
zengin bir sanayici, sevilen bir yurttafl ve küçük bir kentin bele-
diye baflkan› olur. Koflullar›n fahifleli¤e itti¤i Fantine’in ve onun
ölümünden sonra k›z› Cosette’in koruyuculu¤unu üstlenir, polis
müfettifli Javert de, Valjean’›n karanl›k geçmiflini araflt›rmaya
koyulur. Bu yüzden Valjean, birçok zorlukla karfl›lafl›r; tüm ilgi-
sini ve sevgisini Cosette’e yöneltir. Cosette ile kentte yapt›¤› ge-
zintilerde, genç avukat Pontmercy’ye rastlarlar. Cosette ve Pont-
mercy’nin iliflkisi evlilikle noktalan›r. Cosette’in mutlu oldu¤u-
nu gören Valjean kendini amac›na ulaflm›fl sayar ve Pont-
mercy’ye kendi geçmifliyle ilgili s›rlar› aç›klar. Bu yüzden Valje-
an’dan uzaklaflan Pontmercy, y›llar sonra, Paris’teki sokak çat›fl-
malar›nda kendisini ölümden kurtaran kiflinin Valjean oldu¤unu
ö¤renir. Cosette ile birlikte ölüm döfle¤indeki yafll› adam›n ya-
n›na gider. Sevdiklerine yeniden kavuflan Valjean, huzur içinde
ölür. “Sefiller”, Hugo’nun toplumsal felsefesini yans›t›r: Hu-
go’ya göre insanlar temelde eflittirler, yoksullar toplumun ön-
yarg›lar› yüzünden ezilirler.
SEKA,
Türkiye Selüloz ve K⤛t Fabrikalar› Genel Müdürlü-
¤ü’nün k›sa ad›. Sanayi ve Teknoloji Bakanl›¤›’na ba¤l› olarak
13 May›s 1965 tarihinde çeflitli türde k⤛t ve karton üretmek
üzere kurulan SEKA, bir iktisadî devlet teflekkülüdür. Bugünkü
ad›n› 1984’te ald›. Görevleri, üretim için gereken yar› mamulle-
ri ve kimyasal maddeleri sa¤lamak; üretim s›ras›nda sa¤lanan
yan ürünleri de¤erlendirmek; yar› mamulleri sa¤lamak amac›y-
la ormanlar, fidanl›klar oluflturmak; ambalaj tesisleri kurmak;
faaliyet alan›na giren konularda al›flverifl iflleri yapmak ve gö-
revleriyle ilgili kurulufllarla ortakl›k kurmakt›r. Merkezi ‹zmit’te-
dir. Ankara, ‹stanbul ve ‹zmir’de al›m-sat›m müdürlükleri; al›m
müdürlü¤üne ba¤l› olarak çal›flan Bolu, Çaycuma, Aksu, Afyon,
Dalaman, Bal›kesir, Akdeniz ve Kastamonu’da müesseseleri
vard›r. ‹zmit Fabrikalar› için kapatma karar› al›nan SEKA’n›n Da-
laman Fabrikas› da özellefltirme kapsam›na al›nm›flt›r.
SEKANT
KOS‹NÜS
SEKBANICED‹T,
II. Mahmut’un padiflahl›¤›nda, Sadrazam
Alemdar Mustafa Pafla taraf›ndan kurulan ve Nizam›cedit’e ben-
zeyen asker oca¤›. Alemdar Mustafa Pafla’n›n yeniçeriler taraf›n-
dan öldürülmesi üzerine bu asker oca¤› da kald›r›lm›flt›r.
SELÂN‹K
(Yunanca: Thessaloniki), Yunanistan’da liman
kenti. Halkidikya Yar›madas›’n›n bat›s›nda, Vardar Irma¤›’n›n
kar›flt›¤› Selânik Körfezi bitimindedir. Kuzey Yunanistan’›n eko-
nomik ve kültürel merkezidir. Demir ve karayollar› kavfla¤› olan
Selânik’te birçok endüstri toplan›r (dokuma, flarap, bira, deri ve
metal eflyalar, yap› malzemesi, sabun, kimyasal maddeler vb.).
Çok elveriflli olan limandan tah›l, hayvan, tütün, manganez cev-
heri ihraç edilir. Selânik’te bulunan Atatürk’ün do¤du¤u ev, mü-
ze hâline getirilmifltir. Nüfusu 706.180.
SELÇUK, ‹lhan
(1925 Ayd›n), gazeteci, yazar. Ortaö¤reni-
mini Adana Erkek Lisesi’nde, yüksekö¤renimini ‹stanbul Üni-
versitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamlad› (1950). Bir süre avu-
katl›k yapt›. Sonra kardefli Turhan Selçuk ile birlikte yönetimine
kat›ld›¤› Dolmufl adl› gülmece dergisinde yazmaya bafllad›. Bu
derginin kapanmas›ndan sonra Akflam, Tanin, Vatan, Akbaba
dergi ve gazetelerinde köfle yazarl›¤› yapt›. Özellikle Cumhuriyet
gazetesinde yazmaya bafllad›¤› 1963 y›l›ndan bu yana, 1961
Anayasas›’n›n getirdi¤i hükümleri tepkiyle karfl›layan tutucu
çevreler ve egemen kesimin ç›karlar›n› savunan partiler karfl›-
s›nda hükümlerini savunmada ödün vermedi. 12 Mart döne-
minde Cemal Madano¤lu, Do¤an Avc›o¤lu vd. ile birlikte tutuk-
lan›p, beraat etti. Bafll›ca yap›tlar›: “Güzel Amerikal›” (gezi not-
lar›, 1967), “Uzak Komflu Rusya’dan” (gezi notlar›, 1967),
“Mustafa Kemal’in Saati” (belgesel yaz›lar, 1969), “Yüzbafl› Se-
lahattin’in Roman›” (2 cilt, 1973-1975), “Sovyetler ‹ran, Ameri-
ka ‹zlenimleri” (1976), “Atatürkçülü¤ün Alfabesi” (1981), “A¤-
lamak ve Gülmek” (1982), “Ziverbey Köflkü” (1983), “Düflünü-
yorum Öyleyse Vurun” (1984), “Görülmüfltür” (1986), “Japon
Gülü” (1988), "Enel Hak'›n Hakk›" (2004).
SELÇUK, Münir Nurettin
(1902 ‹stanbul-1981 ‹stan-
bul), besteci ve ses sanatç›s›. Tar›m ö¤renimi için Macaristan’a
gitti. Döndükten sonra, Zekâizade Haf›z Ahmet Efendi’den müzik
dersi almaya bafllad› (1913). Darüttalimi Musiki Cemiyeti’ne
girdi. ‹lk konserini bu cemiyetteyken verdi. fiark Musiki Cemi-
yeti’ni kurdu. Mütareke y›llar›nda M›z›kay› Hümayun’da görev
1...,562,563,564,565,566,567,568,569,570,571 573,574,575,576,577,578,579,580,581,582,...672
Powered by FlippingBook