okul ansiklopedisi - page 574

SELÜLOZ
574
minde genifl bir bahçeyi çevreleyen dört köflesinde yedi katl› ku-
leler yükselir. K›flla çift e¤imli çat›yla, kulelerin üzeriyse dilimli
kubbeciklerle örtülüdür. K›r›m Savafl›’nda hastane, I. ve II. Dün-
ya Savafl› s›ras›nda k›flla, bir süre tütün deposu, sonra askerî or-
taokul olarak kullan›lan Selimiye K›fllas›, 1963’te 1. Ordu Karar-
gâh› hâline getirildi.
SELÜLOZ,
yüksek bitkilerin, birçok alg ve kimi mantarlar›n
hücre duvar›n›n ana bilefleni. Pamuk %90 selülozdur. Selüloz,
yap›s› niflastaya benzeyen bir karbonhidratt›r. Saf hâldeyken be-
yaz bir kat› olup doymufl hâle gelinceye dek su emer. Çok az sa-
y›da çözücüde, özellikle kuvvetli alkalilerde ve baz› asitlerde çö-
zünür. Is›t›ld›¤›nda parçalan›r. Kimi hayvanlar›n sindirim siste-
minde de parçalanmakla birlikte insan vücudu selülozu sindire-
mez. Ancak ba¤›rsaklar› harekete geçirmek gibi yard›mc› bir rol
oynar. Sanayide dokuma elyaf›, selofan, selüloit ve selüloz plas-
tikleri, özellikle de nitroselüloz üretiminde kulan›l›r. Selüloz,
oyuncak ve kutu malzemesi olarak kullan›lan selüloz asetat ile
daktilo tuflu yap›m›nda kullan›lan selüloz asetat bütirat›n da ham-
maddesidir.
SEMA,
güzel sesle okunan ya da bir müzik arac›yla çal›n›p söy-
lenen besteyle coflup yap›lan ritmik hareketler. Arapçada sözlük
anlam› “iflitmek, duymak”t›r. Tarikatlar›n ço¤unda rastlanan sema
genellikle bir Mevlevî ayini olarak bilinir. Semada “zaman, me-
kân, ihvan (dostlar)”›n dikkate al›nmas› (yemek ve namaz vakti,
düflmanca bir davran›fl, s›k›nt› duyuldu¤u zamanlarda sema ya-
p›lmamas›) gibi kurallar konmuflsa da buna ço¤u kez önem veril-
medi¤i de görülmüfltür. Örne¤in Mevlâna’da zamandan çok vecd
esast›r ve hemen her yerde (medreseler, evler, ba¤lar, sokaklar)
sema yap›lm›fl, kat›lan ve seyredenlerin özellikleri dikkate al›nma-
m›flt›r. Mevlevî semas›na egemen olan dönme hareketi d›fl›nda da
de¤iflik ritmik hareketler içeren semalar›n varl›¤› kesindir. Sema-
n›n özellikle Mevlevî tekkelerinde dört bafl› mamur bir ayin hâli-
ne ne zaman geldi¤i kesin olarak bilinmemektedir. Ancak bugün-
kü biçiminin, Sultan Veled’in torunu Pir Adil Çelebi (ölümü
1460) taraf›ndan oluflturuldu¤u san›lmaktad›r.
SEMA‹,
halk fliirinde hecenin sekizli ölçüsüyle koflma biçimin-
de söylenen fliir. Genellikle en az üç, en çok da 5-6 dörtlük oldu-
¤u gibi, alt› dörtlükten fazla semailer de vard›r. Koflmadan, ölçüsü
ve ezgisiyle ayr›l›r. Özel bir ezgiyle söylenen semaide sevgi, do¤a,
ayr›l›k temalar› ifllenir. Aruzlu semailer gazel, murabba, muham-
mes, müseddes biçiminde olabilirler. Burada ay›r›c› özellik ezgi-
dir. Ayn› kal›pta olup bir dizesi ikiye bölünebilen semailere de
“musammat semai” denir. Ayn› kal›ba mefâilün-fâulün ya da mefâ-
îlün parçalar›n›n ikinci dize olarak eklenmesiyle oluflan semailer
ise “ayakl› (yedekli) semai” ad›n› al›r.
SENARYO,
bir film ya da televizyon program›n›n gerçeklefl-
tirilmesinde çekilecek bütün bölümlerin yer, olay ve konuflma-
lar›n› içeren plânlanm›fl temel metin. Senaryo birkaç evrede olu-
flur. Önce konu (tema) seçilir ve bunun özeti (sinopsis) yap›l›r.
Daha sonra konu geniflletilerek ayr›nt›l› bir öykü (tretman) ha-
z›rlan›r. Varsa, diyaloglar da yaz›larak çekim senaryosu için ge-
rekli aflamalar tamamlanm›fl olur. Normal bir filmin senaryosu
yaklafl›k 100-150 daktilo sayfas› kadard›r. Sayfa yukar›dan afla-
¤›ya do¤ru ikiye bölünür. Solda çekimle ilgili bilgiler (konunun
aç›klamas›, dekor, ortam, oyuncular›n karakterleri, belli sahne-
lerdeki hareketleri) sa¤da da sesle ilgili bilgiler (diyaloglar,
efektler) yer al›r.
SENATO,
Romal›larda önce krallara, cumhuriyet döneminde
de konsüllere dan›flmanl›k yapan meclis. Cumhuriyet’in kurul-
mas›yla patrici yafll›lar›ndan oluflan Roma senatosu (Lâtincesi
Senatus-senes, yafll›lar) devlet ifllerinde en etkili organ oldu.
Daha sonralar› Centuria Meclisi’nin ald›¤› kararlara karfl› veto
hakk›n› da elde etti. Senato’nun kararlar› (senatus consultum)
kanun niteli¤inde olmamakla birlikte, senatoya dan›flan konsül-
ler, senatonun e¤ilimini dikkate almak zorundayd›lar. Senato-
nun bileflimi zamanla yüksek rütbeli memurlar›n da (‹.Ö.
337’den sonra bunlar›n ço¤unu da plebler oluflturuyordu) kat›l-
mas›yla de¤iflti. Elçileri ve yarg›çlar› seçmek, yabanc› elçileri
kabul etmek, eyaletlere vali atamak gibi görevleri de yerine ge-
tiren Roma senatosu, imparatorlu¤un ilk y›llar›nda imparatoru
ve hatta konsülleri de seçmekteydi. ‹lk Roma imparatorlar›, tüm
imparatorlu¤u ilgilendiren yasalar ç›kar›rken de senatoya dan›-
fl›rlard›. Roma senatosu, daha sonraki yönetim biçimlerinde çe-
flitli aflamadaki meclislere, esas olarak da meflrutî yönetim biçi-
mi ve parlamenter demokraside yeniden “senato” ad›yla an›lan
meclislere esin kayna¤› olmufltur.
SEND‹KA,
iflçilerin ya da iflverenlerin ortak ekonomik ve
toplumsal ç›karlar›n› korumak ve gelifltirmek amac›yla kurduk-
lar›, tüzel kiflili¤i olan örgüt. Bir iflçi sendikas› ya ayn› iflyerin-
deki ya da ayn› iflkolundaki çeflitli iflyerlerinde çal›flan iflçileri
kapsar. Buna göre de iflyeri ve iflkolu esas›na göre örgütlenmifl
sendikalardan söz edilir. Ayn› iflkolunda çal›flan iflverenler de
ortak ç›karlar›n› korumak için sendika kurabilirler. De¤iflik iflko-
lundaki sendikalar birleflerek konfederasyon oluflturabilir. Sen-
dikalar giderlerini üyelerden al›nan ödentilerle karfl›larlar. Sen-
dikal örgütler 19. yüzy›lda Avrupa’da ortaya ç›kt›. Bu yüzy›lda
gerçekleflen sanayi devrimi, küçük atölyelerin yerini büyük ima-
lathanelerin ve fabrikalar›n almas› ve çok say›da iflçinin birlikte
çal›flmas› sonucunu do¤urdu. A¤›r çal›flma koflullar›, ücret so-
runlar› vb. nedenler zamanla ifl anlaflmazl›klar›nda iflçilerin bir-
likte hareket etmelerine yol açt›. Uluslararas› Çal›flma Örgütü
1944’teki 26. toplant›s›nda ald›¤› kararla, Birleflmifl Milletler Ör-
gütü 10 Aral›k 1948 tarihli ‹nsan Haklar› Evrensel Beyanname-
si’nin 23. maddesiyle sendika kurma ve bunlara kat›lma hakk›-
n› tan›m›flt›r. Türkiye’deki sendika hareketleri, 1870’lerden son-
ra bafllad›. Sendika niteli¤indeki ilk iflçi örgütü 1871’de kurulan
Ameleperver Cemiyeti’dir. II. Abdülhamit döneminde bütün di-
¤er demokratik faaliyetler gibi sendikac›l›k da a¤›r bask›lar alt›-
na al›nd›. 1908’de Meflrutiyet’in ilân›ndan sonra 1876 Anayasa-
s›’na toplanma ve dernek kurma özgürlü¤üne iliflkin bir madde
eklendi (1876 Anayasas›’nda bu haklar yer almam›flt›). Bu du-
rum sendikalaflma çal›flmalar›n› h›zland›rd›. 1909’da ç›kar›lan
bir kanunla kamu görevi yapan kurumlarda sendikal çal›flma ya-
sakland›. 1924 tarihli ilk Cumhuriyet Anayasas› 70. maddesiyle
dernek kurma hakk›n› tan›d›ysa da sendikalarla ilgili hiçbir hük-
1...,564,565,566,567,568,569,570,571,572,573 575,576,577,578,579,580,581,582,583,584,...672
Powered by FlippingBook