S‹VAS
587
de de sirkler kuruldu. Roma ‹mparatorlu¤u’nun sirkleri, araba
yar›fllar›n›n ve gladyatör dövüfllerinin yap›ld›¤› alanlard›. ‹lk Ro-
ma sirki olan Circus Maximus dikdörtgen biçimindeydi ve
385.000 seyirci al›yordu. Bu sirkin gösteri alan› araba yar›fllar›-
n›n yap›ld›¤› bir pist olarak düzenlenmiflti. Orta Ça¤’da jonglör-
ler, akrobatlar, müzisyenler ve hayvan terbiyecileri gösterilerini
han avlular›nda, panay›rlarda vb. sürdürdüler. Modern anlamda
ilk sirk 1768’de Philip Astley taraf›ndan Londra’da kuruldu. Bu
sirkin bugünkülere benzer bir program› vard› ve kapal› bir alan-
da gösteri yap›yordu. Ayn› dönemde Fransa’da Antoin Franconi
de yine kapal› alanlarda benzer gösteriler düzenliyordu. Ameri-
ka’da ilk sirk 1793’te ‹ngiliz John William Ricketts taraf›ndan ku-
ruldu. Hem Avrupa’daki hem de Amerika’daki ilk sirkler daha çok
yerleflik kurulufllard›. Daha sonra gezginci sirkler ortaya ç›kt› ve
birincilerle rekabet etmeye bafllad›lar. Avrupa sirkleri genellikle
tek alanl›yd›lar. Amerikal›lar üç gösteri alan› olan sirkler kurdu-
lar. Ayr›ca “büyük sirk çad›r›”n› da onlar gelifltirdiler. Al›fl›lm›fl
sirk gösterilerine kendilerine özgü “Vahfli Bat›” gösterisini de ek-
lediler. Günümüzün ünlü sirkleri ‹ngiltere’de “Bertram Mills and
Chipperfields”, Amerika’da “Ringling Brothers and Barnum and
Bailey” ya da “The Big One”, SSCB’de “Moskova Devlet Sirki”
(ola¤anüstü hayvan gösterileriyle ünlüdür), Fransa’da “Medra-
no”, ‹spanya’da “Corzana”, Almanya’da “Hagenbeck”, “Kröne”,
‹talya’da “Togni” vb.dir.
S‹ROZ,
karaci¤erin normal hücrelerinin parçalanarak yerleri-
ni lifli ba¤doku hücrelerinin almas›ndan oluflan hastal›k. Zama-
n›nda giderilmezse ölümle sonuçlan›r. Normal dokular›n yerini
alan lifli doku ayn› ifllevi göremedi¤inde fonksiyonlar yerine ge-
tirilemez. Hastal›¤›n bafllang›c›nda karaci¤er büyür. K›sa süren
bu dönemden sonra küçülmeye ve sertleflmeye bafllar. Küçül-
menin nedeni normal karaci¤er hücrelerinin yok olmas› ve yer-
lerini alan ba¤doku hücrelerinin yaflland›kça büzülmesidir. Si-
roz hastal›¤› uzun süre gizli olarak devam eder. Belirtileri orta-
ya ç›kt›¤›ndaysa genellikle çok ilerlemifl olur. Bu belirtiler ifltah-
s›zl›k, kab›zl›k, gaz birikimi nedeniyle karn›n fliflmesi, halsizlik
ve zay›fl›k, s›v› birikimi nedeniyle karn›n giderek daha fazla flifl-
mesi, dala¤›n büyümesi, sar›l›k ve kanamalard›r. Daha ileri dö-
nemlerinde kalp ve böbrek yetmezli¤i de ortaya ç›kar. Sirozun
nedenleri frengi, ive¤en s›tma, verem, sar›l›k gibi bulafl›c› has-
tal›klar, zehirlenmeler, fazla ac›l› yemekler yenmesi ve alkolizm
gibi dolays›z ya da yafl ve daha önce geçirilmifl olan karaci¤er
iltihaplanmalar› gibi dolayl› olabilir. Tedavinin sonucu erken
müdahale edilerek hastal›¤› meydana getiren nedenlerin orta-
dan kald›r›lmas›na ba¤l›d›r. Hasta dinlenmeli ve iyi beslenmeli
ve alkol yasak edilmelidir.
S‹S,
ortal›¤› görmeye engel olacak kadar kal›n ve y›¤›n duru-
munda su buhar›. Sisi oluflturan su damlac›klar›n›n yo¤unlu¤u-
na göre sisin yo¤unlu¤u da artar ya da azal›r. Sisin oluflmas›y-
sa, yo¤unlaflma mekanizmas›na ba¤l›d›r.
S‹SMOGROF ve S‹SMOGRAM,
depremlerin, nükleer
patlamalar›n vb. olaylar›n yeryuvarla¤›nda yol açt›¤› sars›nt›lar›
(sismik dalgalar›) kaydetmeye yarayan araç (sismograf) ve bu
arac›n yapt›¤› kay›t (sismogram). En basit sismograf, bir ucun-
dan mesnetlenen ve öteki ucunda bir kay›t kalemi bulunan ya-
tay bir çubuktur. Bir yayla desteklenmifl olan çubu¤a a¤›r bir
kütle ba¤lanm›flt›r. Yer sars›ld›¤›nda, çubuk, üzerindeki a¤›rl›¤›n
eylemsizli¤inden ötürü hemen hemen hareketsiz kal›rken ayg›-
t›n öteki bölümleri hareket eder. Bu s›rada ucundaki kalem, kar-
fl›s›ndaki k⤛da, sars›nt› titreflimlerini geçirir. Sismogramlar
genellikle a¤›r a¤›r dönen bir silindir üzerindeki k⤛da geçiri-
len böylesi kay›tlard›r. Kimi sismograflarda kalem yerine bir ay-
na kullan›l›r ve buradan yans›t›lan ›fl›kla silindir üzerindeki fo-
to¤raf k⤛d›na kay›t yap›l›r. Ayr›ca sarkaç karfl›s›ndaki kütlenin
uzakl›¤›nda meydana gelen de¤iflimi elektronik olarak ölçen ve
buna göre kay›t yapan sismograflar da vard›r. Sismogramdan
deprem incelenmesinde oldu¤u gibi (yapay olarak oluflturulan
sismik dalgalarla elde edilen sismogramlardan), yerkabu¤unun
yap›s›n›n araflt›r›lmas›nda, petrol arama çal›flmalar›nda vb.de de
yararlan›l›r.
S‹SMOLOJ‹,
yeryuvarla¤›n›n, depremler ve nükleer patla-
malarla meydana gelen dalgalar (sismik dalgalar) arac›l›¤›yla
incelenmesi. Deprem olay›n› inceleyen bilim dal› olarak da ad-
land›r›labilir. Bafll›ca sismograftan ve bununla kaydedilen sis-
mogramlardan yararlan›l›r.
S‹VAS,
‹ç Anadolu’nun yukar› K›z›l›rmak bölümünde il ve bu
ilin merkezi olan kent. Kuzey ve güneyinde, küçük bir bölümü
Karadeniz ve Do¤u Anadolu bölgelerine girer. Genifl bir il olan
Sivas, kuzeyde Giresun, Ordu ve Tokat; bat›da Yozgat; güneyde
Kayseri, Kahramanmarafl ve Malatya; do¤uda Erzincan ile s›n›r-
lan›r. ‹ç Anadolu’nun kuzeydo¤usunda, Do¤u Anadolu’ya geçifl
yerinde bulunan Sivas ili, bölgenin en engebeli ve ortalama yük-
sekli¤i en fazla olan bir yöresinde yer al›r. Kuzey s›n›r›ndaki Kel-
kit vadi olu¤uyla ilin kuzey ve merkez kesiminden geçen K›z›l›r-
mak Vadisi aras›nda bir seri s›rada¤ ve kitleler do¤udan bat›ya
uzan›rlar. Bu da¤lar›n baz›lar›nda en yüksek doruklar 2.500 m.yi
aflar. Bu da¤l›k s›ran›n güneyinde, yine do¤udan bat›ya uzanan
Yukar› K›z›l›rmak vadi olu¤u bulunur. Yer yer geniflleyerek (örne-
¤in Zara-Hafik-Sivas aras›) ilin bafll›ca düzlüklerini meydana ge-
tirir. Fakat bu ovalar da yüksektir (Zara 1.450 m., Sivas 1.285
m.). K›z›l›rmak’›n güneyinde, kuzeydekilere göre daha da yüksek
ve sürekli ikinci bir da¤l›k yöre bulunur. ‹lin, fiark›flla ile Kangal