TARIM
616
TARIM,
ürün almak için topra¤› sürüp ekme ifli. ‹lk zamanlar-
da insanlar toprakta kendili¤inden yetiflen bitkileri toplayarak
yiyeceklerini sa¤l›yorlard›. Zamanla yerleflik duruma geçen in-
san topluluklar› topraktan daha çok yararlanmak için topra¤›
ekip biçmeye bafllad›lar. Yüzy›llar boyunca insano¤lunun en
büyük çabas› topraktan daha çok, daha kaliteli ve daha s›k ürün
al›nmas› oldu. Bütün bu çabalar›n birleflmesi, ortak deneyimle-
rin yay›lmas› tar›m› ortaya ç›kard›. Zamanla tar›mla ilgili teknik-
ler geliflti; sulama sistemleri, verimli tohum yetifltirilmesi ve
gübreleme ayr› ayr› kollar›n, tar›ma ba¤l› dev endüstrilerin do¤-
mas›na yol açt›. Tar›m›n geliflmesi toplum yaflam›n› da büyük
ölçüde etkiledi. Yaln›zca kendisine yetecek kadar ürün yetifltiren
çiftçilerin yerini, yeni tar›m teknikleriyle, gereksindi¤inden çok
fazla ürün yetifltiren çiftçiler ald›. Böylece çiftçi toplumlar› zen-
ginleflti. Tar›m›n yap›ld›¤› ortam olan toprak, fizik ve kimya ba-
k›m›ndan çok karmafl›k bir ortamd›r. Topra¤›n bileflimi (kum,
kil, kireç, humus), iklimin etkisi (su, hava, s›cakl›k, nem), kim-
yasal ve hayvansal gübrelerin varl›¤›, mayalanma gibi biyolojik
etkenler tar›m tekni¤ini oldukça karmafl›k bir hâle sokar. Yüzy›l-
lara dayanan deneyimler belirli yerlerde ve iklimlerde hangi bit-
kilerin ne oranda verimli olabilece¤ini ortaya koyarsa da, yuka-
r›da say›lan bütün etkenlerin bilimsel yönden incelenmesi gerek
ürün kalitesi ve verimin art›r›lmas›nda, gerekse tar›ma elveriflli
olmayan topraklar›n ›slah edilerek elveriflli duruma getirilme-
sinde önemli rol oynar. Günümüzde, dünyan›n pek çok yerinde
tar›m hâlâ ilkel yöntemlerle yap›lmaktad›r: Asya’n›n, Afrika’n›n
pek çok bölgesinde pirinç, pamuk, bu¤day, m›s›r, arpa ilkel
yöntemlerle yetifltirilmekte, bu yüzden o bölgelerde s›k s›k k›tl›k
ve açl›k görülmektedir. Kuzey Amerika ile Avrupa’da tar›m en
yeni teknikler, sun’î gübrelerle desteklenerek yap›ld›¤›ndan bi-
rim alandan al›nan verim çok yüksek olmaktad›r. Tar›mda en
önemli ad›mlar, insan ya da hayvan gücüyle yap›lan ekme, biç-
me, sürme gibi tar›msal ifllerin, sanayi devriminden sonra, h›z-
la makineleflerek biçerdöver makineleri, traktör-pulluk gibi mo-
torlu araçlarla yap›lmaya bafllanmas› ile topra¤›n verimini
önemli ölçüde art›ran sun’î gübrenin kullan›lmas›d›r. Tar›mda
sa¤lanan di¤er önemli bir aflama da, eskiden beri büyük bir so-
run olan sulama iflinin barajlar, artezyen kuyular› vb. ile yap›l-
maya bafllanmas›d›r. Her türlü tar›m ürününü incelemek ve top-
rak verimini art›rmak için tar›m enstitüleri kurulmufl, de¤iflik ik-
lim koflullar›na dayan›kl› tohumlar yetifltirilmifl, zararl› böcek ve
otlarla mücadele için etkin tar›m ilâçlar› gelifltirilmifl ve uygu-
lanm›flt›r. Topra¤›n veriminin ölçülmesinde, topraktaki kimyasal
maddelerin kullan›lma oranlar›n›n anlafl›lmas›nda ve zararl› bö-
ceklerle mücadelede bugün atom enerjisinin ürünleri olan rad-
yoizotoplardan bile yararlan›lmaktad›r.
TAR‹H,
uluslar›n ya da toplumlar›n birbiriyle olan iliflkilerini,
savafllar›n›, kurduklar› uygarl›klar›, iç sorunlar›n›, yer, zaman
göstererek inceleyen bilim. En genel anlam›yla tarih, do¤al ve
toplumsal geliflim sürecini tan›mlar. Toplumsal tarih, insanlar›n
eseri olmas›ndan ötürü do¤a tarihinden ayr›l›r. Önceleri tarih,
do¤aüstü güçlerin ya da ola¤anüstü kiflilerin rastlant›sal olarak
yönettikleri ve biçimlendirdikleri bir olaylar dizisi olarak idealist
aç›dan yorumlan›yordu. Toplum tarihinin, maddî üretim faaliye-
ti içindeki insanlar›n ürünü oldu¤u görüflü, 19. yüzy›lda ortaya
kondu ve tarih bir bilim olarak tan›mland›. Tarihin, do¤al ve ya-
sal bir karakterde oldu¤u; tarihteki çat›flmalar›n kayna¤›nda üre-
tim güçleriyle üretim iliflkileri aras›ndaki çeliflkinin yatt›¤› gös-
terildi. Böylelikle, tarihin insanlar taraf›ndan yap›lmakla birlikte,
bunu keyfî bir olgu olarak de¤il, haz›r olarak bulduklar› nesnel
bir süreç içinde gerçeklefltirdikleri sonucuna var›ld›. Geçmiflte
efsaneler ya da hükümdarlar›n kahramanl›k öyküleriyle s›n›rlan-
d›r›lan tarih, yüzy›l›m›zda, hem tarih anlay›fl›, hem tarihi araflt›r-
mak ve de¤erlendirmek konusundaki teknik ve yöntemlerin ge-
liflmesi, hem de di¤er bilim dallar›yla gerçeklefltirilen iflbirli¤i
sonucunda bilimsel bir niteli¤e kavufltu.
TAR‹H DEV‹RLER‹,
yaz›n›n bulunmas›yla bafllay›p günü-
müze kadar süren yaklafl›k 4.500 y›ll›k dönemi kapsayan dört
ana tarih bölümü. Tarihî olaylar› incelemede kolayl›k sa¤lamak
için yarat›lm›fl yapay bir bölümlemedir. Tarih devirlerinin bafl-
lang›c› olarak yaz›n›n bulunmas› olay› al›n›r. Ancak bundan son-
ra gelen devirlerin birbirinden ayr›lmas›nda esas al›nan tarihler
üzerinde kesin bir birlik yoktur. En yayg›n ayr›ma göre tarih
sonras› dönemin ayr›ld›¤› dört ça¤ flöyle s›ralan›r: ‹lk Ça¤, yaz›-
n›n bulunmas›ndan ‹.S. 395 ya da ‹.S. 476’ya kadar olan dönem.
Uzak Do¤u ve Yak›n Do¤u’da ve Akdeniz çevresinde yaflayan
çeflitli kavimlerin yaz›y› de¤iflik zamanlarda bulmalar›na karfl›n,
tarih devirlerinin bafllang›c› olarak kabul edilen Önasya çiviya-
z›s›n›n bulunuflu yaklafl›k olarak ‹.Ö. 2500 dolaylar›na rastlar.
‹lk Ça¤’dan sonra gelen Orta Ça¤, 395 ya da 476’dan 1453 ya
da 1492’ye kadar sürer. Onu izleyen Yeni Ça¤, Orta Ça¤’›n biti-
minden 1789’a kadar sürer. En son dönem olan Yak›n Ça¤ ise
1789’da bafllayan ve sürmekte olan dönemdir.
→
‹LK ÇA⁄,
ORTA ÇA⁄, YAKIN ÇA⁄, YEN‹ ÇA⁄
TAR‹HÖNCES‹ DEV‹RLER,
yeryüzünde insan›n ortaya
ç›kmas›ndan, yaz›n›n bulunmas›na dek uzanan zaman dilimine
verilen ad. ‹nsan›n kültürünün geliflimindeki ilk ve en uzun dö-
nem, paleolitiktir. Paleolitik ma¤ara insan› tar›m yapmaks›z›n,
maden kullanmaks›z›n ve yaz›y› bilmeden yaflad›. Arkeologlar›n
ilk insanlar üzerine edindikleri bilgilerin kayna¤›n› tafltan yap›l-
ma aletler ve silâhlar›n oluflturmas› yüzünden, “tafl devirle-
ri”nden söz etmek gelenekselleflti. Yunanca “taflla ilgili” anlam›-
na gelen “litik” sözcü¤ü, tarihöncesi devirlere verilen adlar›n
sonlar›na eklendi. Teknolojideki geliflmeler, tafl›n ifllenmesi ve
metallerin ifllenmesinin keflfedilmesiyle tan›mland›. Tarihöncesi
devirler flöyle s›n›fland›r›l›r: 1) Paleolitik (Yontmatafl): 500.000
y›l ya da daha öncesinde bafllad›¤› kabul edilen dönem. Heidel-
berg, neanderthal ve cromangnon insanlar›n›n yaflad›¤› zaman
dilimlerini içerir. 2) Mezolitik (Ortatafl): ‹.Ö. 8000 y›l›nda baflla-
d›¤› ve yaklafl›k 4000-5000 y›l sürdü¤ü kabul edilen dönem. 3)
Neolitik (Cilâl›tafl): Kimi tarihöncesi uzmanlar›, bu dönemin
do¤rudan do¤ruya paleolitiki izledi¤ini kabul ederler. Dolay›s›y-
la bu dönemin bafllang›c› olarak ‹.Ö. 8000-3000 y›llar› kabul
edilir. Neolotikin ay›rt edici özelli¤i yontulmufl ve cilâlanm›fl tafl
aletlerdir. 4) Tunç devri: ‹nsan›n bak›r› ve tunçu keflfetti¤i ve
bunlardan aletlerle silâhlar yapt›¤› dönem. Bronz devri diye de
bilinir. Bu dönemin bafllang›c› olarak Orta Do¤u’da ‹.Ö. 3000,
Avrupa’da ise ‹.Ö. 4000 kabul edilir. 5) Demir devri: ‹nsanlar›n