okul ansiklopedisi - page 617

TAYFUN
617
demiri kullanmay› ö¤rendikleri ve yaklafl›k olarak ‹.Ö. 1500 y›l-
lar›nda bafllayan dönem. Kimi arkeologlar ve uzmanlar, bir dizi
nedenle bu tarz bir ayr›ma karfl› ç›kt›lar. Bu devirlerin, Avrupa’y›
temel alan tarihöncesi uzmanlar› taraf›ndan belirlendi¤ini, dola-
y›s›yla böylesi bir s›n›fland›rman›n dünyan›n di¤er yerlerine uy-
gulanamayaca¤›n› söylediler. Avrupa’da bile, art arda geldi¤i
varsay›lan devirlerin de¤iflik yerlerde ayn› zaman dilimi içinde
yafland›¤› ortaya ç›kt›. Devirlerin bafllang›ç ve bitifl tarihlerinin
kesin bir biçimde belirlenemeyece¤i öne sürüldü. Tarihöncesi
devirlerin bu biçimde s›n›fland›r›lmas›na karfl› gelifltirilen bir
baflka görüfl de, bu s›n›flaman›n yaln›zca kullan›lan aletleri ve
silâhlar› temel ald›¤›, oysa insan kültürünün daha birçok alanda
geliflti¤iydi. Bu görüfl, insanlar›n nas›l beslendi¤inin ve nas›l bir
toplum yap›s›na sahip olduklar›n›n daha önemli oldu¤unu vur-
gulad›. Bu görüfle göre, insanl›¤›n tarihöncesi geliflimi flu üç
aflamada incelenmeliydi: 1) toplay›c›l›k aflamas›, 2) tar›m›n ge-
liflti¤i ve yerleflik toplum yap›s›n›n görüldü¤ü aflama, 3) kentle-
rin geliflti¤i ve modern uygarl›¤›n bafllad›¤› aflama.
TAR‹KAT,
Tanr›’ya ulaflmak iste¤iyle tutulan yol. Arapça yol
anlam›ndaki “tarik” sözcü¤ünden türetilmifltir. 9. yüzy›ldan son-
ra tasavvuf yoluna girenlerin oluflturdu¤u belirli erkân ve adaba
ba¤l› toplumsal kurumlar bu adla an›lm›flt›r. Mutasavv›flara gö-
re fleriat’tan hakikat’a götüren yoldur. Her tarikatta müride bu
manevî yolculukta önderlik eden fleyhe mürflit denir. Yola giren
kifliyse salik’tir. Hemen her tarikatta afla¤›dan yukar›ya flu dere-
celer vard›r: Mürit, salik, fleyh, mürflit, halife, pir. Anadolu’da
tarikatlar›n geliflmesi Mo¤ollar›n önünden kaçan fleyhlerin, der-
vifllerin Anadolu’ya s›¤›nmalar›yla bafllam›flt›r. O dönemde Ab-
dallar, Kalenderîler, Haydarîler vd. yaln›z tasavvufu yaymakla
kalmam›fllar, tarikatlar›n oluflmas› için gerekli ortam› da haz›rla-
m›fllard›r. Baba ‹shak Ayaklanmas›’n› (1240) izleyen dönemde,
kar›fl›kl›klar içindeki beyliklere bölünmüfl Anadolu bir anlamda
eski-yeni tarikatlara beflik olmufltur. Bunlardan en yayg›nlar›
Bektaflîlik, Mevlevîlik, Kadirîlik ve Halvetîliktir.
TARLAFARES‹,
kemirgenlerin s›çangiller familyas›ndan,
çok zararl› bir memeli, k›r faresi
(Microtus arvalis).
Boyu
10, kuyru¤u 3 cm.dir. Kulaklar› tüylerinin aras›nda gizli, s›rt ta-
raf› k›rm›z›ms› esmer, kar›n taraf› gridir. Toprakta açt›¤› delikler-
de yaflar. Yeflil bitkiler, kök ve tanelerle beslenir. Çok h›zl› ço-
¤al›r (bir difliden y›lda 200-500 fare ürer). Çeflitli y›rt›c›lar tara-
f›ndan, yo¤un olarak avland›¤› hâlde, h›zl› ürediklerinden, bir-
çok bölgede say›lar› çok fazlad›r. Bu nedenle zaman zaman ta-
r›m alanlar›nda büyük zararlara yol açabilirler.
TASAVVUF,
sufilerin tuttu¤u yol. Bir eylem, davran›fl ve ya-
flama felsefesi oldu¤u gibi ayn› zamanda bir bilgi, bir dünya gö-
rüflü, felsefî bir sistemdir. Temelde mistisizme dayan›r. Tasav-
vufta, Hint mistisizminin dünyadan uzaklaflma, varl›ktan s›yr›l›p
yoklukla bir olma düflüncesi görülmekle birlikte, gerçek varl›¤a,
hakikate ulaflt›ktan sonra yeniden dünyaya geri dönme, olgun-
laflm›fl bir kimse olarak günlük hayata ve insanlar›n aras›na gir-
me düflüncesi a¤›r basar. Bu anlamda çeflitli ve karfl›t aflamalar-
dan geçerek daha yüksek bir düzeye ulaflmay› ve yeniden dün-
yaya dönüflü öngören manevî bir ilerleme söz konusudur. Bir
dünya görüflü olarak tasavvuf, belli bir yaflama biçimiyle sezifl
ve düflünceye dayanan kuramsal çabalar› kapsar. Tasavvuf yo-
luyla hakikate ulaflmak isteyen kiflinin, çeflitli ve belirli dönem-
lere ayr›lm›fl bir ruhsal yaflant› geçirmesi gerekir. Mürflit deni-
len bir yol göstericiye, rehbere uyularak çile, zikr gibi belirli
aflamalardan geçilir. fieriattan hakikate, baflka deyiflle ‹slâml›¤›n
temel ilkelerinden ‹slâml›¤›n iç ve gerçek anlam›na var›lacakt›r.
Sonuç olarak bu gerçek anlama göre yaflan›p davran›lacakt›r.
Tasavvufa göre Allah’tan baflka varl›k yoktur. Tanr› kendini gör-
mek ve göstermek istemifl, evren ve bütün varl›klar bu istek so-
nucu ortaya ç›km›flt›r. Baflka deyiflle Allah, varl›klarda görün-
müfltür. Evrende var olarak gördü¤ümüz nesnelerin gerçek, ay-
r› bir varl›¤› yoktur. Hepsi Allah’›n tecellisinden ibarettir. Çünkü
insan Allah’›n bütün adlar›n›, niteliklerini topluca kendinde bu-
lundurur. Ama Allah’tan gelen insan›n yine Allah’a dönmesi,
onun varl›¤›yla var olmas› gerekir. Bunun için “tevhid” (bir ol-
ma) ya da “fenâ” (yokluk) mertebeleri denilen aflamalardan ge-
çilmelidir. Divan fliirinde de tasavvufun etkisi belirgindir. ‹nanç-
lar›n› içtenlikle dile getiren mutasavv›f flairlerin d›fl›nda, genel-
de tasavvufî kavramlar› mazmun olarak kullanma e¤ilimi a¤›r
bast›. Mutasavv›f flairlere örnek olarak Yunus Emre, Nesimi, Fu-
zuli, Ruhi, fieyh Galip adlar› say›labilir.
TATARLAR,
Volga Nehri ve kolu Kama’n›n boylar›nda, Ural
Da¤lar›’n›n do¤usundaki bölgede yaflayan, Türkçe konuflan ka-
vim. Tatarlar, Rusya’n›n Avrupa k›tas›nda kalan bölümünde ve
Sibirya’n›n güneyinde de yayg›n olarak yerleflmifllerdir. Eskiden,
Tatar ad› de¤iflik halklar için kullan›ld›. Asya bozk›rlar›nda yafla-
yan Mo¤ollara ve Türklere; Mo¤ol ‹mparatorlu¤u egemenli¤in-
deki halklara ve devletlere (K›r›m Tatarlar›, Sibirya Tatarlar›, Ka-
zan Tatarlar› ve Kazimov Tatarlar›) Tatar ad› verildi. Volga bo-
yunda yaflayan Tatarlar›n kökeni, ‹.S. 1. yüzy›lda Güney Rusya
bozk›rlar›nda oturan göçebe Türk kavimleriydi. Rusya’da Mo¤ol
‹mparatorlu¤u’nun kurulmas›yla birlikte baflka etnik ögeler de
Tatarlara kat›ld›. 9.-15. yüzy›llar boyunca Tatar ekonomisi tar›-
ma ve hayvanc›l›¤a dayan›yordu. Tahta, seramik, deri ve maden
zanaatkârl›¤› da geliflmiflti. 18. ve 19. yüzy›llarda Tatarlar yeni
kazan›lan Orta Asya bölgelerinde ticaret, politika, e¤itim ve ida-
rî ifllerle u¤rafl›yorlard› ve yay›lan Rus ‹mparatorlu¤u içinde iyi
bir yer edinmifllerdi. Karmafl›k bir toplumsal örgütlenmeleri var-
d›. Askerî ve idarî üstünlük soylulardayd›. Hükümet baflkan›, Ta-
tar Devleti’nin han›yd›. Han›n ailesinin bir k›sm›, 16. yüzy›lda ya-
p›lan bir antlaflmayla Rus asillerinden say›ld›. Tatar toplumun-
daki bu tabakalaflma, Rus Devrimi’ne dek sürdü. 14. yüzy›lda ‹s-
lâmiyeti kabul eden Tatarlar bu dini Türkistan’da yayg›nlaflt›rd›-
lar. Tatarlar günümüzde, Rusya topraklar›nda yaflamaktad›rlar.
TATLI SU POL‹P‹,
tatl› sularda tek bafl›na yaflayan, ç›plak
gövdeli, küçük polip cinsi
(Hydra).
Su bitkilerine tutunarak
yaflar. Dokunaçlar›yla yakalad›¤› supiresi gibi küçük kabuklu-
larla beslenir. Avrupa’da, mikroskopik suyosunlar›yla ortak ya-
flayan yeflil hidra
(H. vridis),
uzun kollu esmer hidra
(H.
fusca),
gri hidra
(H. oligactis)
gibi türleri bulunur.
TAYFUN,
Büyük Okyanus’ta ve Çin Denizi’nde görülen tro-
pikal siklon. H›z› saniyede 30 m.yi geçebilir. Rüzgâr›n fliddetini
1...,607,608,609,610,611,612,613,614,615,616 618,619,620,621,622,623,624,625,626,627,...672
Powered by FlippingBook