okul ansiklopedisi - page 641

UfiAKLIG‹L, Halit Ziya
641
lerde (et konservecili¤i, dericilik) ileri gitmifl bir ülkedir. Halk›n›n
kültürel ve sosyal koflullar›n›n geliflmifl olmas›yla da dikkati çe-
ker. ‹ç k›s›mlarla gerek ›rmak yollar› (Uruguay ve Rio Negro) ve
gerekse flose ve demiryollar›yla oldukça s›k bir ulaflt›rma olana-
¤›na sahiptir. 1516’da Diaz de Solis taraf›ndan keflfedilen bu k›-
y›larda 17. yüzy›la kadar Portekizliler, 1726’dan 1814’e kadar ‹s-
panyollar egemen oldular. K›sa bir süre Brezilya’n›n bir eyaleti
hâline gelen Uruguay, 1828’de ba¤›ms›z bir ülke oldu.
USKUMRU,
uskumrugillerden, Akdeniz, Karadeniz ve Atlas
Okyanusu’nda yaflayan kemiklibal›k
(Scomber scomber).
Boyu 20-25 cm, gövdesi uzun, mekik biçimindedir. S›rt› yeflil ve
mavi üzerine siyah çizgili, karn› sedef beyaz›d›r. S›cak ve ›l›k su-
larda bulunur. Sürüler hâlinde yaflar ve göç ederler. Kendilerin-
den küçük bal›klar ve küçük kabuklularla beslenirler. Eti yumurt-
lama dönemi olan nisan-may›s aylar› d›fl›nda biraz a¤›r ve ya¤l›
olmakla birlikte çok lezzetlidir. Bu dönemde yakalananlarsa ku-
rutularak yenir (çiroz). Haziranda tekrar ya¤lanmaya bafllar. K›fl
aylar›n› derin sularda geçirir, k›y›larda görülmezler.
USMAN, Mazhar Osman
(1884 Sofulu-1951 ‹stanbul),
hekim. Askerî T›bbîye’yi bitirdikten sonra, Münih ve Berlin’de,
ak›l ve ruh hastal›klar› üstüne uzmanl›k e¤itimi gördü. Balkan
Savafl›’na kat›ld›ktan sonra, I. Dünya Savafl› boyunca fiiflli ve
Haydarpafla hastanelerinde çal›flt›. Savafl ertesinde Zeynepkâmil
Hastanesi’nde görev ald›. Bak›rköy’e tafl›nan Ak›l Hastanesi’nde
sürdürdü¤ü çal›flmalar›yla, 1932’de ordinaryüs profesör oldu.
UfiAK,
Ege Bölgesi’nin, ‹çbat› Anadolu bölümünde il ve bu
ilin merkezi olan kent. Kuzeyde Kütahya, do¤uda Afyon, güney-
de Denizli ve bat›da da Manisa illeriyle s›n›rlan›r. Uflak ili, Ege
Bölgesi’nin k›y› bölümünü ‹ç Anadolu’dan ay›ran ve genellikle
güneydo¤udan kuzeybat›ya uzanan da¤l›k s›ralar›n güneybat›-
s›nda yer al›r. Bunlardan Murat Da¤lar› (en yüksek yeri Kartalte-
pe, 2.309 m.) il içinde kal›r. Bu da¤lardan Gediz ve Büyük Men-
deres’in yukar› havzalar›na do¤ru giderek alçalan, vadilerle par-
çalanm›fl dalgal› bir plato il topraklar›n›n en genifl bölümünü
kaplar. Bu plato düzlükleri, Büyük Menderes, Banaz ve Yukar›
Gediz vadileri aras›nda baz› ikincil da¤larla bölünmüfltür. Uflak
ili akarsu a¤›yla Ege denizi’ne ba¤l›d›r; bütün sular Büyük Men-
deres ve Gediz’de toplan›r. Bütünüyle il s›n›rlar› içinde kalan en
önemli ›rmak, Murat Da¤›’nda do¤an ve ilin güney s›n›r›nda Bü-
yük Menderes’e kar›flan Banaz’d›r. ‹klimi, Ege k›y›lar›yla ‹ç Ana-
dolu aras›nda geçifl iklimi niteli¤i tafl›r. Do¤al bitki örtüsü, yer
yer a¤aç topluluklar›na da rastlanmakla beraber, bozk›rd›r. Yü-
zölçümü 5.341 km
2
, toplam nüfusu 315.950 (1997). Elmada¤›
kitlesinin güneyinde kurulmufl olan Uflak il merkezi, ‹ç Anado-
lu’dan Ege k›y›lar›na inen demir ve karayollar› üzerindedir.
1953’te, Kütahya ilinden ayr›larak il merkezi hâline getirilmifl
olan Uflak kentinin nüfusu 1997’de 165.820’dir (1927’de 17.000
kadar). ‹lde, iflletilen, fakat y›ll›k üretimleri fazla olmayan c›va,
demir, linyit, manganez, kurflun gibi yeralt› kaynaklar› bulunur.
Türkiye’nin ilk fleker fabrikalar›ndan birinin Uflak’ta kurulmufl ol-
mas›na karfl›n, endüstri geliflmemifltir; baflta hal›c›l›k, dericilik
olmak üzere, daha çok geleneksel el sanatlar›ndan, pamuk, yün
ipli¤i tezgâhlar›ndan, tar›m ve hayvanc›l›¤a dayanan baz› besin
endüstrilerinden ibarettir. Bafll›ca tar›m ürünleri ise flunlard›r:
Tah›l, baklagiller, flekerpancar› ve tütün, pamuk, ayçiçe¤i. Bü-
yükbafl hayvan say›s› azd›r; daha çok k›lkeçisi beslenir.
UfiAKLI, Ömer Bedrettin
(1904 Uflak-1964 ‹stanbul),
flair. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi. Kaymakaml›k,
mülkiye müfettiflli¤i yapt›. 1943’te Kütahya milletvekili olarak
TBMM’ye girdi. Özellikle Anadolu’nun do¤al görünümlerini ifl-
leyen fliirleriyle tan›nd›. fiiirlerini “Deniz Sarhofllar›” (1926),
“Yayla Duman›” (1934), “Sar›k›z Mermerleri” (1940) gibi kitap-
larda toplad›.
UfiAKLIG‹L, Halit Ziya
(1866 ‹stanbul-1945 ‹stanbul),
romanc›. Fatih ve ‹zmir rüfltiyelerinden (1878) sonra, Frans›zca
ö¤renim yapan Mechitariste Okulu’nda okudu. Okulu bitirince
bir süre babas›n›n yaz›hanesinde, daha sonra Osmanl› Banka-
s›’nda çal›flt›. ‹zmir Rüfltiyesi’nde Frans›zca ö¤retmenli¤i yapt›.
‹stanbul’a yerleflerek Reji ‹daresi’ne girdi (1893). II. Meflruti-
yet’ten sonra Darülfünun Edebiyat Fakültesi’nde Bat› edebiyat›
müderrisli¤i, daha sonra Mabeyn Baflkâtipli¤i görevlerinde bu-
lundu (1909-1912). Seçildi¤i Âyan (senato) üyeli¤inden istifa
ederek Darülfünun’a döndü. Bir ara görevle Fransa (1913) ve Al-
manya’ya (1915) gitti. Cumhuriyet’ten sonra Yeflilköy’deki köfl-
küne çekildi. Arkadafllar›yla birlikte ‹zmir’de kurdu¤u Nevruz
(1884), Ahenk ve Hizmet (1886) dergi ve gazetelerinde, ilk men-
sur fliir, öykü ve romanlar›n› yay›mlayan Halit Ziya, kendi deyi-
fliyle “yeniden gözden geçirirken, çocukluk eserleri sayd›¤›” bu
deneyleriyle de döneminin tan›nm›fl yazarlar› aras›na kat›ld›.
Mensur fliirleriyle kufla¤›n›n di¤er sanatç›lar›n› etkiledi¤i gibi,
Balzac, Stendhal, Flaubert, Zola, Daudet ve Goncourt Kardefl-
ler’in yap›tlar›n› okuyarak kendi ça¤›n›n gerçekçilik ve do¤alc›l›k
ak›mlar›na yöneldi. Servet-i Fünun ve ‹kdam’da yazd›¤› y›llarda,
düzyaz›da Edebiyat› Cedide’nin ortak özelliklerini simgeleyecek
olan bir üslûp anlay›fl›n›n ilk örneklerini verdi. Beflir Fuat’tan
kendisine kadar oldukça da¤›n›k olarak görünen gerçekçilik ve
do¤alc›l›k e¤ilimlerini derleyip toparlayarak yap›tlar›nda usta bir
üslûpla ortaya koydu. Kendi yaflam deneyleri sonucu tan›d›¤› ki-
flileri duygulu bir yak›nl›kla iflledi. Ayn› dönemin baflka bir ger-
çekçi yazar›, Hüseyin Rahmi gibi (1864-1944), toplumun çeflitli
s›n›f ve tabakalar›ndaki insanlar yap›tlar›na konu olmad›. Kimi
elefltirmenlerce Bat›l› anlamda ilk Türk roman›n›n yazar› olarak
1...,631,632,633,634,635,636,637,638,639,640 642,643,644,645,646,647,648,649,650,651,...672
Powered by FlippingBook