okul ansiklopedisi - page 96

BEDESTEN
96
s›z yazar›. Felsefe ö¤renimi gör-
dü. Marsilya, Rouen ve Paris’te
ö¤retmenlik yapt›. 1943 y›l›nda bu
meslekten ayr›larak kendini yazar-
l›¤a verdi. J. P. Sartre ile varolufl-
çulu¤un edebiyat alan›nda önde
gelen temsilcilerinden oldu. Cin-
sel, toplumsal ve düflünsel alanda
kad›n›n özgürleflmesini savundu.
“L’‹nvitée” (Konuk K›z, 1943) adl›
ilk roman›nda varoluflçulu¤un et-
kisiyle kad›n ve erke¤in toplumdaki ortak yap›lar›n› sergiledi.
Yazar›n en ünlü yap›t› “Le Deuxième Sexe” (‹kinci Cins, 1949,
Türkçeye “Kad›n” ad›yla çevrildi) adl› iki ciltlik denemesidir. Ka-
d›n-erkek eflitli¤ini savunan bu yap›t›nda yazar, önce kad›n›n
yarat›l›fltan var olan özelliklerini ve yüzy›llar boyunca de¤iflme-
den kalm›fl görüntüsünü yans›tt›. Ona göre, tüm insanl›k tarihi
boyunca kad›n›n, erke¤in tamamlay›c›s› olmas›, erke¤in tutu-
mundan, kad›n› böyle görmek istemesinden kaynaklanmaktay-
d›. Yap›t›n›n ikinci bölümünde, genç k›zlar›n e¤itimi konusunu
ayr›nt›l› biçimde ele al›rken, meslek eflitli¤ini, kürtaj›n serbest
b›rak›lmas›n›, serbest cinsel birleflmeyi önermesi vb. büyük tar-
t›flmalara yol açt›. Beauvoir’in romanlar› aras›nda en ünlüsü
“Les Mandarins” (Mandarinler, 1955) adl› yap›t›d›r. II. Dünya
Savafl› y›llar›nda bir grup Frans›z solcu ayd›n›n yaflam›n›n anla-
t›ld›¤› roman, Goncourt Ödülü’nü kazand›. Öbür bafll›ca yap›tla-
r›: “Pyrrhus et Cinéas” (Pyrrhus ile Cinéas, 1944), “Le Sang des
Autres” (Baflkalar›n›n Kan›, 1944), “La Longue Marche” (Uzun
Yürüyüfl, 1958), “Les Memoires d’une Jeune Fille Rangée” (Bir
Genç K›z›n An›lar›, 1949), “La Force de l’Age” (Kad›nl›¤›m›n Hi-
kâyesi, 1960), “La Force des Choses” (Evlilik Ça¤›, 1963), “Une
Mort Trés Douce” (Çok Tatl› Bir Ölüm, 1964, Türkçeye “Sessiz
Ölüm” olarak çevrildi), “Les Belles ‹mages” (Güzel Hayaller,
1966), “La Femme Rompue” (Bitkin Kad›n, 1967), “La Vieilles-
se” (Yafll›l›k, 1970), “Tout Compte Fait” (1972), “La Cérémonie
des Adieux” (Veda Töreni, 1981).
BEDESTEN,
eskiden, mücevher, silâh, kumafl, antika ve
de¤erli eflyalar›n al›n›p sat›ld›¤› üstü kapal› çarfl›. On iki kifliden
meydana gelen ve bölükbafl› denilen görevlilerce korunan be-
destenler, demir kap›l› bir yap› olarak infla edilirdi. Ayr›ca içer-
de bulunan kasalarda para ve de¤erli eflyalar saklan›rd›. Kasalar
duvarlar›n içinde ve yerin alt›ndaki mahzenlerde bulunurdu. ‹s-
tanbul’da Kapal›çarfl› içinde iki bedesten vard›r. Bunlar›n eskisi-
ne Eski ya da Küçük Bedesten, öbürüne Sandal Bedesteni, Ye-
ni Bedesten ya da Büyük Bedesten denir.
BEDEVÎ,
çöllerde yaflayan Arap göçebesi. Geçimlerini ko-
yun, deve ve keçi yetifltirerek sa¤layan Bedevîler, keçi k›l›ndan
dokunmufl dörtköfle çad›rlarda bar›n›rlar, sütten yap›lm›fl yiye-
ceklerle, hurma ve tah›l ürünleriyle beslenirler. Afliret ve kabile-
ler hâlinde yaflayan Bedevîler özgürlüklerine düflkündürler.
Hayvanc›l›k ve ticaretle geçinirler. Bafllar›nda fleyh dedikleri bir
baflkan bulunur.
BED‹R SAVAfiI,
‹slâm dininin kurucusu Muhammet’in
Müslüman olmayan Mekkeliler ile yapt›¤› savafl (624). Bedir
kasabas›, Mekke-Medine yolu üzerinde, göçebe Araplar›n kulü-
belerinden oluflan, küçük bir yerleflim yeriydi. Muhammet,
Müslümanlar› sürekli bask› alt›nda tutan Mekkelilerin bin deve-
lik bir kervan›n›n buradan geçece¤ini ö¤rendi, üzerlerine bir
bask›n yapmay› tasarlad›. 300 kiflilik bir orduyla Bedir Vadisi’ne
geldi. Durumu ö¤renen Mekkeliler, yollar›n› de¤ifltirdiler ve bin
kiflilik bir orduyla Muhammet’in karfl›s›na ç›kt›lar. ‹ki ordu, hic-
retin ikinci y›l› ramazan ay› ortalar›nda (14. 3. 624) karfl›laflt›.
Müslümanlar, Muhammet’in yüreklendirmesi ve iyi yönetimiyle
Mekkelileri yendiler. Savaflta Müslümanlar›n 14 ölü vermesine
karfl›l›k, Mekkeliler 70 ölü ve birçok tutsak verdiler. Bedir Sava-
fl›, Müslümanlar› Mekkelilere karfl› ezik durumdan kurtard›¤› gi-
bi, yeni dinin yay›lmas›nda büyük etken oldu.
BEDRETT‹N, Simavna Kad›s›, fieyh
(1357 Simav-
na/Edirne-1420 Serez), yazar, düflünür. Babas› Kad› ‹smail
Efendi’dir. Mevlâna Yusuf’tan sarf ve nahiv dersleri alarak yetifl-
ti. 20 yafl›na gelince ö¤renimini Bursa ve Konya medreselerin-
de sürdürdü. Bedrettin, eflyan›n ve do¤an›n d›fl görünüflü arka-
s›ndaki nedenleri arama al›flkanl›¤›n› bu derslerde ö¤rendi¤i gi-
bi, düflüncesini gelifltiren yöntemleri de serbest görüflmelerde-
ki tart›flmalardan kazand›. Ça¤›n›n din adamlar›n›n donmufl ka-
l›p ve kurallar içinde s›n›rland›klar›n› gördükçe, sofulara karfl›
olarak, tasavvuf üzerinde derinleflmeye bafllad›. Kazand›¤› ün,
sultanlar›n ilgisini çekti¤i için uzun süre M›s›r saraylar›nda fleh-
zadelere ö¤retmenlik yapt›. Memlekete döndükten sonra yerlefl-
ti¤i Edirne’de, Musa Çelebi’nin hükümdarl›¤› zaman›nda kazas-
kerlik görevi verildi. Mehmet Çelebi’nin devleti ele geçirmesiy-
le ‹znik kasabas›na sürgün edildi. fieyh Bedrettin, ‹znik’te geçen
y›llarda bir yandan ö¤rencilerini yetifltirirken, bir yandan da ö¤-
retisine temel olacak toplumsal sorunlarla ilgilenmeye bafllad›.
Toplumdaki olumsuzluklar› derebeylerin, uleman›n davran›flla-
r›na ba¤layarak, düzenin insanl›¤a yarafl›r bir düzeye eriflmesi-
ni sosyal adaletle mümkün görüyor, hükümetlerin seçimle iflba-
fl›na gelmesini önererek, herkesin tam bir özgürlük içinde ken-
di fikir ve mesle¤inin sahibi olmas›n›, baflkalar›n›n meslek ve
ö¤retisine sayg› göstermesi gerekti¤ini savunuyordu. Kayna¤›-
n› eski Türk geleneklerindeki toplumcu ahlâktan ald›¤› ileri sü-
1...,86,87,88,89,90,91,92,93,94,95 97,98,99,100,101,102,103,104,105,106,...672
Powered by FlippingBook